Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2009/6518 Esas 2010/1570 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/6518
Karar No: 2010/1570
Karar Tarihi: 05.04.2010

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2009/6518 Esas 2010/1570 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2009/6518 E.  ,  2010/1570 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil

    ... ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Keban Asliye Hukuk Hâkimliğinden verilen 08.10.2009 gün ve 30/51 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Davacı vekili, 154 ada 36 parsel sayılı taşınmazın miras yoluyla intikal ve kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuki sebeplerine dayanarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddeleri uyarınca tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulü ile dava konusu 154 ada 36 parselin davalı adına olan tapusunun iptaline ve davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
    Hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar, taşınmazın davacıya murisi babasından kaldığını ifade etmişler, davacı da keşifteki imzalı beyanında taşınmazın babası Baki Bacak’tan kendisine kaldığını, 80-100 yıldır ailesinin zilyetliğinde bulunduğunu bildirmiştir. Bu açıklamalara göre dava konusu taşınmaz murisin terekesine dahil olup, davacının taşınmaz üzerinde sürdürdüğü zilyetlik elbirliği mülkiyeti hükümlerine göre, murisin diğer mirasçıları adına da sürdürülmüş sayılır. Bu nedenle, davacının tek başına dava açarak taşınmazın kendi adına tapuya tescilini istemesi mümkün değildir.
    TMK.nun 640/2 , 701 ve 702/2 maddelerine göre, mirasçılar arasında terekedeki hak ve borçları kapsayan ortaklık söz konusudur. Mirasçılar terekeye elbirliği ile sahip olurlar ve bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler. Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır. Tasarruf işlemleri için ortakların oybirliği ile karar vermeleri gerekir.
    Yukarıda açıklanan kanun hükümleri uyarınca, davacının tereke malları üzerindeki tek başına zilyetliği lehine iktisap nedeni olamayacağından ve TMK.nun 701 ve 702. maddeleri gereğince tek başına dava açma sıfatı bulunmadığından davanın bu nedenle reddine karar vermek gerekirken esasa girilerek karar verilmiş olması doğru değildir.
    Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulüyle usul ve yasaya aykırı bulunan hükmün açıklanan nedenlerle ve HUMK nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.04.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.