Esas No: 2021/2699
Karar No: 2022/1706
Karar Tarihi: 04.04.2022
Danıştay 5. Daire 2021/2699 Esas 2022/1706 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 5. Daire Başkanlığı 2021/2699 E. , 2022/1706 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/2699
Karar No : 2022/1706
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı / ANKARA
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davalı idare bünyesinde öğretmen olarak görev yapmakta iken, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, kamu görevine iade edilmesi talebiyle Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu'na yapılan başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; dosyada yer alan mevcut bilgi ve belgelerle Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu tarafından yapılan tespitler ve UYAP kayıtlarının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacının, FETÖ/PDY'ye aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olduğu gerekçesiyle kapatılan Aktif Eğitimciler Sendikasında Aralık 2012 - Nisan 2013 arasında 5 ay, Şubat 2014 - Mayıs 2016 tarihleri arasında 28 ay olmak üzere toplam 33 ay süreyle üyeliğinin ve 33 ay sendika üyelik kesintisinin bulunduğu, FETÖ/PDY'ye aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olduğu gerekçesiyle TMSF'ye devredilen Cihan Medya A.Ş'ye 28/01/2015 ila 29/05/2015 tarihleri arasında ödeme bilgisinin olduğu, davacı hakkında FETÖ/PDY terör örgütü üyesi olduğu yönünde Şanlıurfa İl Emniyet Müdürlüğü 155 ihbar hattına yapılan … tarih ve … sayılı ihbar içeriğinin incelenmesinden, M.Ş.T.'nin Şanlıurfa M. Akif Devlet Hastanesi'nde müdür veya yardımcısı olarak görev yaptığı, örgütün dersanesinde ve okulunda eğitim aldığı ve Fetö'ye yakınlık gösterdiği, bu şahsın beş erkek kardeşinin olduğu, N.T. adlı kardeşinin Şanlıurfa ilinde polis olarak görev yaptığı, bu şahsın bacağında platin takılı olmasına rağmen polis olduğu, diğer kardeşi (davacı) …'ın hangi ilde görev yaptığını bilmediğini fakat gardiyan olarak görev yaptığı, A.T. adlı kişinin Almanya'da ikamet ettiği, örgütte abla denilen şahıslardan biri ile evlendirildiği... yönünde ihbarda bulunulduğunun, öte yandan, davacı hakkında FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçlamasıyla yapılan bir ihbar üzerine … Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen … sayılı soruşturma kapsamında … tarihli ve … sayılı kararıyla kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğinin anlaşıldığı, ancak dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu Komisyon kararında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesi uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; her ne kadar ihracına gerekçe olarak 33 ay süreyle Aktif Eğitim Sen üyeliğinin olduğu gösterilmiş ise de, ilk dönem üyelikten istifa ile ayrıldıktan sonra kendi iradesi ile anılan sendikaya üyelik başvurusunda bulunmadığı, herhangi bir başvurusu olmaksızın Şanlıurfa İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün özensiz davranışları nedeniyle usulsüz yollardan sendika üyeliğini başlattıkları, Sendika üyeliği müracaatı olmaksızın maaşından 2014 Nisan-2016 Mayıs dönemleri arasında sendika aidat kesintileri yapıldığı, tutarın çok küçük olması nedeniyle kendisinin bu kesintilerin yapıldığını fark edemediği, söz konusu üyeliği öğrenir öğrenmez Şanlıurfa Valiliği'ne hitaben yazdığı dilekçe ile hem sendika üyeliğinin sonlandırılmasını hem de başvurusu bulunmaksızın üyelik gerçekleştirenlerin tespit edilerek haklarında adli ve idari soruşturma başlatılmasını talep ettiği, nihayetinde Valilik oluru ile maarif müfettişlerince soruşturma başlatıldığı, soruşturma sonucu hazırlanan raporda; adına 2013 yılı Nisan ayından 2014 yılı Aralık dönemine kadar sendika aidat tevkifat listesi düzenlendiği ancak 31/03/2013 tarihinden sonra ıslak imzalı Aktif Eğitimciler Sendikası üyelik başvuru belgesinin bulunmadığının tespit edildiği, ilgililer hakkında ise disiplin cezası verme yetkisinin zamanaşımına uğradığından bahisle işlem yapılmadığı, başvuru formu bulunmaksızın yapılan sendika üyeliğinin yok hükmünde olduğu, bu nedenle söz konusu sendika üyeliği tespitinin aleyhine değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, bir diğer komisyon tespiti olan Cihan Medya Dağıtım A.Ş.'ye yapılan ödemesi yönünden ise, ÖSYM sınavlarına hazırlanması nedeniyle piyasada bulunan tüm gazetelerin denemelerini satın aldığı, bu ödemenin de deneme sınavı alımına ilişkin olduğu, nitekim o yıla ait sınava giriş belgesi ile kazandığı bölümü gösterir sonuç belgesinin de dosyaya sunulduğu, sınava hazırlanmak amacıyla deneme satın almanın bir gruba üye ya da irtibatlı olmak için delil olamayacağı, Bölge İdare Mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğu iddia edilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından; Bölge İdare Mahkemesi kararında usul ve esas bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı, davacının temyiz iddialarının 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uymadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Davacının temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 334. maddesi uyarınca adli yardım talebi İdare Mahkemesince kabul edilmiş olan davacının, aynı Kanun'un 335. maddesinin 3. fıkrasında yer alan "adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam eder." düzenlemesi gereğince temyiz aşamasındaki adli yardım talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY ve İLGİLİ MEVZUAT:
Türkiye'de 15 Temmuz 2016 gecesi, kendilerini “Yurtta Sulh Konseyi” olarak isimlendiren bir grup Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) mensubu tarafından, demokratik biçimde halk tarafından göreve getirilen Türkiye Büyük Millet Meclisini (TBMM), Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini ve Cumhurbaşkanı'nı devirmek ve anayasal düzeni ortadan kaldırmak amacıyla darbe teşebbüsünde bulunulmuş, bu teşebbüs Türk Milleti tarafından akamete uğratılmıştır.
Anayasa'nın olay tarihinde yürürlükte bulunan 118. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca Milli Güvenlik Kurulu (MGK) tarafından 20/07/2016 tarihli toplantıda yapılan değerlendirmede, darbe teşebbüsünün TSK içindeki Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensupları tarafından başlatıldığı, bu örgütün kuruluş aşamasından itibaren etkisi altına aldığı eğitim kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, medya kuruluşları, ticari kuruluşlar ve kamu görevlileri aracılığıyla Milleti ve Devleti kontrol altında tutmayı amaçladığı belirtilmiştir.
MGK'nın anılan toplantısında "demokrasinin, hukuk devleti ilkesinin, vatandaşların hak ve özgürlüklerinin korunmasına yönelik tedbirlerin etkin bir şekilde uygulanabilmesi amacıyla" Hükûmete olağanüstü hâl ilan edilmesi tavsiyesinde bulunulması hususu kararlaştırılmıştır. Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu 20/07/2016 tarihinde, ülke genelinde 21/07/2016 Perşembe günü saat 01.00'den itibaren geçerli olmak üzere doksan gün süreyle olağanüstü hâl ilan edilmesine karar vermiştir. Anılan karar 21/07/2016 tarih ve 29777 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiş ve aynı gün TBMM tarafından onaylanmıştır.
01/09/2016 tarih ve 29818 sayılı (Mükerrer) Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 672 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Kamu Personeline İlişkin Alınan Tedbirlere Dair Kanun Hükmünde Kararname'nin ''Kamu Personellerine İlişkin Tedbirler'' başlıklı 2. maddesinde: ''(1) Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti (Anayasa Mahkemesi'nin 24/06/2021 tarih ve E:2018/81, K:2021/45 sayılı kararıyla 7086 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun'un 1. maddesinin 1. fıkrasının birinci cümlesinde yer alan "...üyeliği, mensubiyeti veya..." ibaresinin iptaline karar verilmiştir.) veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olan; a) Ekli (1) sayılı listede yer alan kişiler kamu görevinden, b) Ekli (2) sayılı listede yer alan kişiler Emniyet Genel Müdürlüğü teşkilatından, c) Ekli (3) sayılı listede yer alan kişiler Jandarma Genel Komutanlığı teşkilatından, ç) Ekli (4) sayılı listede yer alan kişiler Sahil Güvenlik Komutanlığı teşkilatından, başka hiçbir işleme gerek kalmaksızın çıkarılmıştır. Bu kişilere ayrıca herhangi bir tebligat yapılmaz. Haklarında ayrıca özel kanun hükümlerine göre işlem tesis edilir.'' hükmüne yer verilmiştir.
Davacı, Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde öğretmen olarak görev yapmakta iken, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılmış, kamu görevine iade edilmesi talebiyle Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu'na yaptığı başvuru … tarih ve … sayılı işlem ile reddedilmiştir.
Bunun üzerine, anılan kararın iptaline karar verilmesi istemiyle temyizen incelenen davayı açmıştır.
Diğer yandan, davacı hakkında yürütülen ceza soruşturması neticesinde, … Cumhuriyet Başsavcılığının … tarih ve Soruşturma No:… sayılı kararı ile davacı hakkında kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, Dairemizin karar verdiği tarih itibarıyla UYAP ortamında yapılan inceleme sonucu anılan kararın 26/09/2018 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca terör örgütlerine veya MGK'ca Devletin millî güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen kamu görevlilerinin, “meslekten veya kamu görevinden çıkarılmasına" ilişkin kararlar, adli suç veya disiplin suçu işlenmesi karşılığında uygulanan yaptırımlardan farklı olarak terör örgütleri ile millî güvenliğe karşı faaliyette bulunduğu kabul edilen yapıların kamu kurum ve kuruluşlarındaki varlığını ortadan kaldırmayı amaçlayan “olağanüstü tedbir" niteliğindedir.
AİHM "demokratik bir devletin, memurlarından anayasal prensiplere sadakat göstermesini isteme hakkı bulunduğunu" belirtmektedir (Sidabras ve Džiautas/Litvanya, B. No: 55480/00 ve 59330/00, 27/07/2004, § 52; Volkmer/Almanya (k.k.), B. No: 39799/98, 22/11/2001; Petersen/Almanya, B. No: 39793/98, 22/11/2001). AİHM'e göre "kamu çalışanlarının devlete sadık kalmaları genel yararı korumakla ve güvence altına almakla yükümlü devlet otoriteleri ile çalışmalarının doğasında bulunan bir şarttır." (Sidabras ve Džiautas/Litvanya, B. No: 55480/00 ve 59330/00, 27/07/2004, § 57; Žičkus/Litvanya, B. No: 26652/02, 07/04/2009, § 28).
Terör örgütleri ile millî güvenliğe karşı faaliyette bulunduğu kabul edilen yapılara iltisak veya bunlarla irtibat, kamu görevlilerinin devlete sadakat yükümlülüğünü yitirildiğini ortaya koyan ve bahse konu olağanüstü tedbirin uygulanmasını gerektiren hâllerdir.
Anayasa Mahkemesi 14/11/2019 tarih ve E:2018/89, K:2019/84 sayılı kararında iltisaklı kavramını ''kavuşan, bitişen, birleşen'', irtibatlı kavramını ise ''bağlantılı'' olarak tanımlamıştır. Bu kavramlar ile kişilerin cezai sorumluluğunu gerektiren örgüte üyelik ve mensubiyet kavramlarına nazaran terör örgütleri ile daha az yoğun ve atipik bir bağlantının vurgulandığı açıktır. Bu kapsamda kişilerin terör örgütleri ile irtibat ve iltisaklarının ortaya konulabilmesi için, örgütün amaçlarının gerçekleştirilmesi ya da örgütten yarar sağlamak maksadıyla gerek örgütten gelen talimatlar doğrultusunda gerekse inisiyatif alarak bulundukları hal ve hareketler neticesinde örgüte veya kendilerine yarar sağladıkları ya da örgüt ile amaç birliği veya sosyal birliktelik görünümü içinde oldukları yönünde kanaat oluşması yeterli olacaktır.
Her ne kadar İdare Mahkemesi kararında; davacının; FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisaklı olan Aktif Eğitimciler Sendikasına toplam 33 ay süreyle üye olduğu ve sendika üyelik kesintisinin bulunduğu, FETÖ/PDY'ye aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olduğu gerekçesiyle TMSF'ye devredilen Cihan Medya A.Ş'ye 28/01/2015 ila 29/05/2015 tarihleri arasında ödeme bilgisinin bulunduğu, davacı hakkında FETÖ/PDY terör örgütü üyesi olduğu yönünde Şanlıurfa İl Emniyet Müdürlüğü 155 ihbar hattına yapılan ihbar bulunduğu, ayrıca davacı hakkında FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçlamasıyla yapılan bir ihbar üzerine Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen ... sayılı soruşturma kapsamında 26/09/2018 tarihli ve ... sayılı kararıyla kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği gerekçelerine yer verilmiş ise de; davacı tarafından bu tespitlerle ilgili olarak tüm dosya kapsamı beyanlarından özetle, Aktif Eğitimciler Sendikası'nda 2012 Aralık- 2013 Nisan dönemi için üyeliğinin bulunduğunun, sonrasında Eğitim Bir-Sen isimli sendikaya üye olduğunun, 14/01/2014 tarihinde ise bu sendikadan da ayrıldığının, sonrasında ise hiç bir sendikaya üyelik başvurusunda bulunmadığının, üyelik başvuru formu bulunmaksızın usulsüz şekilde sendika üyeliğinin gerçekleştirildiğinin ve maaşından 2014 Nisan-2016 Mayıs dönemleri arasında sendika aidat kesintisi yapıldığının, nitekim Valilik oluru ile maarif müfettişlerince yapılan soruşturma sonucu düzenlenen raporda 31/03/2013 tarihinden sonra ıslak imzalı Aktif Eğitimciler Sendikası üyelik başvuru belgesinin bulunmadığının tespit edildiğinin, yine Aktif Eğitimciler Sendikası'nın feshinden sonra yeniden başvurusunun bulunup bulunmadığı, var ise başvuru dilekçesinin örneğinin gönderilmesi talebiyle CİMER'e yaptığı başvuruya cevaben gelen yazıda; 14/01/2014 tarihinde Eğitim Bir-Sen'den ayrıldığına dair formun bulunduğunun, MEBBİS sisteminde 29/01/2014 tarihinde Aktif Eğitimciler Sendikası'na girişi görünmekte ise de dosyasında anılan sendikaya giriş ile ilgili herhangi bir müracaat formunun bulunmadığının belirtildiğinin, Cihan Medya Dağıtım A.Ş.'ye yapılan ödeme yönünden ise 2014-2015 eğitim dönemi içinde üniversite sınavlarına hazırlanması nedeniyle, sınav tarihi yaklaştıkça piyasada bulunan tüm gazetelerin denemelerini satın aldığının, haftalık tek satışı yapılmadığından anılan gazeteden 3 aylık 11 adet 2015 yılı LYS hazırlık denemesini satın aldığının, bu ödemenin de anılan deneme sınavı alımına ilişkin olduğunun ileri sürüldüğü görülmüştür.
UYAP kayıtları ve dava dosyasının incelenmesinden, davacı hakkında yürütülen ve kesinleşen ceza soruşturması neticesinde, … Cumhuriyet Başsavcılığının … tarihli ve … sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararında; "... dosya kapsamında sırf FETÖ'ye müzahir Aktif-Sen'e üye olduğu ve hakkında FETÖ'cü olduğu yönünde ihbarın bulunduğu, siber incelemesinde üzerinden ele geçirilen cep telefonunun 03/08/2016 tarihinde etkinleştirilmiş olması sebebiyle herhangi bir suç unsuru tespit edilemediği tespit edilen şüpheli hakkında idari tasarrufta bulunulabileceği düşünülmüş ise de; adli yönden yapılan incelemede şahsın örgütün nihai amacını bildiğini, örgütle organik bir bağ kurarak hiyerarşisine dahil olduğunu, örgütle ilişkisinin sempati ve iltisak boyutunu aşarak örgüt üyesi konumuna ulaştığını, kısaca bu aşamada FETÖ/PDY terör örgütünün bir üyesi olduğunu gösteren her türlü şüpheden uzak, kesin ve somut her hangi bir delil elde edilemediği..." yolundaki tespitler ile davacının yukarıda aktarılan iddialarına yönelik dava dosyasına sunduğu belgelerin incelenmesinden, her ne kadar mahkeme kararında davacının 33 ay süreyle Aktif Eğitimciler Sendikası'na üyeliğinin bulunduğu belirtilmiş ise de, davacının anılan sendikanın feshedildiği 31/03/2013 tarihinden sonrasına ait kamu görevlileri sendikalarına üyelik başvuru formunun bulunmadığının maarif müfettişlerince yapılan inceleme sonucunda hazırlanan … tarih ve … sayılı inceleme raporu ile ortaya konulduğunun anlaşıldığı, bununla birlikte, terör örgütüne müzahir sendikada yöneticilik ve benzeri şekilde aktif bir görev üstlenmeksizin sürdürülen sendika üyeliğinin, salt bu haliyle örgütsel amaçla hareket edildiğini ortaya koyabilecek bir husus olmadığı, davacı tarafından Cihan Medya Dağıtım A.Ş.'ye yapılan ödemenin 2014-2015 eğitim dönemi içinde üniversite sınavlarına hazırlanması nedeniyle, sınav tarihinin yaklaşması üzerine satın alınan deneme sınavlarına ilişkin ödemeler olduğunun belirtildiği, dosya muhteviyatının incelenmesinden, davacının 2015 yılı lisans yerleştirme sınavı başvurusunun bulunduğunun, 14/06/2015 ve 21/06/2015 tarihlerinde anılan sınava girdiği ve Gaziantep Üniversitesi Eğitim Fakültesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık bölümünü kazandığının dosyaya sunulan belgelerle sabit olduğu, anılan ödemenin davacının beyanın aksine örgüte müzahir yayınlara abonelik amacıyla yapıldığına yönelik somut bir bilgi ve belgenin de bulunmadığı, öte yandan davacı hakkında FETÖ/PDY terör örgütü üyesi olduğu yönünde Şanlıurfa İl Emniyet Müdürlüğü 155 ihbar hattına yapılan ihbar üzerine … Cumhuriyet Başsavcılığının … tarih ve … sayılı kararıyla soruşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verildiği, nitekim anılan ihbar içeriğinin incelenmesinden, ihbarcı tarafından davacı hakkında "... ...'ın hangi ilde görev yaptığını bilmediğini fakat gardiyan olarak görev yaptığı..." şeklinde beyanda bulunulduğu, ancak davacının Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde çalıştığı ve anılan ihbarda hakkında isnat edilen bir suçlamanın da bulunmadığı, davacı hakkında FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibatlı ve iltisaklı olduğuna dair davalı idarece dava dosyasına başkaca bir bilgi ve belge de sunulmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, davanın reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. Davanın reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının yukarıda özetlenen gerekçeyle BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesine gönderilmesine, 04/04/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.