11. Hukuk Dairesi 2016/6408 E. , 2018/797 K.
"İçtihat Metni"....
Taraflar arasında görülen davada .... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 23/02/2016 tarih ve 2015/346-2016/49 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalılar ... ve ..."nın müvekkili ... ile ortak oldukları .....nin ortalığını sonlandırma ve devir işlemleri konusunda 09/06/2011 tarihli sözleşmeyi ekleriyle birlikte imzalayarak ortaklıklarını hangi şartlarda, nasıl bitirecekleri konusunda anlaştıklarını, söz konusu sözleşmenin 21. maddesi gereğince müvekkiline ödenmesi gereken 200.000,00 TL"den 150.000,00 TL"nin ihtarlara rağmen ödenmediğini, davalılar ... ve ..."ya karşı yapılan icra takibine karşı da anılan davalıların itirazda bulunduklarını ileri sürerek, borçluların takibe vaki itirazlarının iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar ... ve ... vekili, davanın dayanağını teşkil eden 09/06/2011 tarihli Protokolün 21. maddesine göre borç ve alacak bakiyelerinin bugün bile henüz tam bir mutabakatla doğrulanmadığını, kesinleşmeyen hususa dayalı olarak icra takibi yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece uyulan Dairemiz bozma ilamı, iddia, savunma, ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında imzalanan 09/06/2011 tarihli ortaklığı sonlandırma ve devre ilişkin protokolün 21. maddesinde bu madde kapsamındaki borç ve alacaklar 30/07/2011 tarihine kadar kesinleşmediğinde mevcut 31/05/2011 tarihli bakiyelerin kesinlik kazanmış sayılacağının belirtildiği, yine anılan maddede kesin hesap çıkmamakla birlikte davacının davalılardan olan alacağının 200.000 TL"de sabitlendiği, 30/07/2011 tarihine kadar borç ve alacaklar kesinleşmediğinde mevcut 31/05/2011 tarihli bakiyelerin kesinlik kazanacağının kararlaştırıldığı, davalı tarafından taraflar arasındaki borç ve alacakların 30/07/2011 tarihine kadar kesinleştirildiğine dair herhangi bir belge veya delil sunulamadığı, bu durumda 31/05/2011 tarihli bakiyenin kesinlik kazandığı, gerekçesiyle davanın kabulü ile itirazın iptaline, alacak likit olmadığından ve miktarının belirlenmesi yargılanmayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraflar vekili temyiz etmiştir.
-/-
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, itirazın iptali davasına dayanak olan icra takibinin davalı gerçek kişiler aleyhine yapılmasına ve mahkemece davaya dahil edilen şirketlerin de dahili dava müessesesi olmaması nedeniyle taraf sıfatını kazanmamış bulunmalarına ve takibe konu yapılan alacağın 09.06.2011 tarihli protokolde belirlenen kesin olmayan geçici alacak olduğu ve anılan protokol hükümlerine göre 30.07.2011 tarihine kadar mutabakat yapılarak kesinleştirilen bir alacağın takibe konu edilmemiş bulunmasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davalılar vekilinin bilirkişi ücretini taraflarınca yatırıldığı, buna rağmen hüküm fıkrasında davacı tarafça yatırılmış gibi taraflarından tahsili ile davacı tarafa verilmesine karar verildiğine dair yargılama gideriyle ilgili temyiz itirazının incelenmesinde, 29.01.2013 tarihli ..... Mahkemeleri veznesi tahsilat makbuzuna göre davalılar vekilince yatırıldığının anlaşılması karşısında bilirkişi ücretinin davalı tarafa yükletilmesi doğru olmayıp, kararın bu nedenle davalılar yararına bozulması gerekmişse de anılan yanlışlığın yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün davalılar yararına düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz tüm, davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hüküm fıkrasının 5 numaralı bendinde yer alan “600TL bilirkişi ücreti” kısmının çıkartılması ve “toplam 2.403,75 TL yargılama gideri” kısmının çıkarılarak yerine “toplam 1.803,75 TL yargılama gideri” yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz eden davalılara iadesine, 06/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
....