
Esas No: 2015/483
Karar No: 2015/2044
Karar Tarihi: 28.05.2015
Resmi belgede sahtecilik - nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/483 Esas 2015/2044 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelendi gereği düşünüldü;
Sanığın, şikayetçi ...."a ait işyerinden muhtelif eşyalar alıp karşılığında katılan ..."ya ait keşide yeri bulunmayan sahte çeki vermek suretiyle haksız menfaat elde ederek resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarını işlediği iddia olunan somut olayda;
Sanığın adli sicil kaydında tekerrüre esas mahkumiyeti bulunduğu halde 5237 sayılı TCK"nın 58. maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak ;
1-Keşide yeri bulunmayan sahte çekin, özel belge niteliğinde olacağının gözetilmeyerek, resmi belge kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması
2-Şikayetçinin, 20/07/2010 tarihli duruşmada zararının sanık tarafından giderildiğini belirtmiş olması karşısında dolandırıcılık suçunda TCK"nın 168. maddesindeki etkin pişmanlık hükümlerinin sanık hakkında uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
3- 5237 Sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (j) ve (k) bentlerinde belirtilen nitelikli hallerde suçtan elde edilen haksız menfaati belli ise; TCK"nın 52. madde hükmü de gözetilmek sureti ile haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde temel adli para cezası aynı Kanun"un 61. maddesi uyarınca gün olarak belirlenerek artırım ve indirimler gün üzerinden yapıldıktan sonra, ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı 52/2. madde hükmü gereğince 20-100 TL arasında takdir edilecek miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının beirlenmesi gerekirken doğrudan elde edilen haksız menfaatin iki katı esas alınmak suretiyle uygulama yapılması suretiyle fazla ceza tayini,
4-TCK’nın 53. maddesinin 3.fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28/05/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.