Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2020/2274
Karar No: 2022/2145
Karar Tarihi: 04.04.2022

Danıştay 4. Daire 2020/2274 Esas 2022/2145 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2020/2274 E.  ,  2022/2145 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    DÖRDÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2020/2274
    Karar No : 2022/2145


    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Vergi Dairesi Başkanlığı
    (... Vergi Dairesi Müdürlüğü)
    VEKİLİ : Av. ...

    KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
    VEKİLİ : Av. ...

    İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı adına, 667 sayılı KHK ile kapatılan ... Eğitim Hizmetleri ve Pazarlama Sanayi Ticaret Anonim Şirketi hakkında defter ve belgelerini ibraz etmediğinden ve sonraki döneme devreden KDV tutarının düzeltildiğinden bahisle düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden şirket yöneticisi sıfatıyla re'sen tarh edilen 2013/7 dönemine ilişkin vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istenilmiştir.

    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesince verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararda; olayda, davacının 04/04/2014 tarihinde şirketteki hisselerini devrederek yönetim kurulu başkanlığı görevinden istifa ettiği, bu hususun 15/04/2014 tarih ve 8550 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlandığı, dava konusu vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin ise 2013 yılı yani davacının kanuni temsilci olduğu döneme ait olduğu anlaşılmakla birlikte, vergiyi doğuran olayın 21/10/2016 tarihli defter ve belge isteme yazısının tebliğine rağmen bu tarihteki mevcut kanuni temsilci olan kayyumun bu yükümlülüğü yerine getirmemesinden kaynaklandığı, dolayısıyla davacının anılan dönemler için kanuni temsilci sıfatından kaynaklanan ve bu yıla ilişkin yapılacak bir inceleme sonrası tarh edilen vergi ve kesilen cezalara karşı sorumluluğu devam etmekte ise de, davacının vergisel sorumluluğunun kendi dönemine ilişkin beyanname verilmemesi, beyan edilen borcun ödenmemesinin tespiti halinde söz konusu olabileceği, davacının kanuni temsilcilik görevinin sona ermesinden sonra şirkete tayin edilen kayyumun defter ve belge ibraz etmeme eyleminden kendisine atfedilecek bir kusur bulunmadığından dolayı sorumlu tutulamayacağından dava konusu cezalı tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; olayda, 2012/6 döneminden (özel hesap dönemi) sonraki döneme devreden KDV tutarının "0" TL olarak dikkate alınması gerektiğinin 2011 yılı hesaplarının incelenmesi neticesinde düzenlenen vergi inceleme raporunda belirtildiği, bu rapora istinaden davacı adına tarhiyat yapılmadığı, bu raporun, ... tarih ve E... sayılı tutanağın ve dava konusu tarhiyata ilişkin ihbarnamenin davacıya 07/02/2018 tarihinde tebliğ edildiği, bu durumda, davacının yetkilisi olduğu şirketin hesaplarının incelenmesi neticesinde 2012/6 döneminden sonraki dönemlere devreden katma değer vergisinin azalması nedeniyle yapılacak tarhiyatın beş yıl içinde en geç 31/12/2017 tarihine kadar yapılmadığı görüldüğünden zamanaşımına uğrayan cezalı tarhiyatta hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Belirtilen gerekçelerle istinaf başvurusunun gerekçeli olarak reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, yapılan işlemlerin yasal ve yerinde olduğu belirtilerek temyiz isteminin kabulü ile Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmüştür.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

    TETKİK HÂKİMİ : ...
    DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE :
    Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Temyiz isteminin reddine,
    2. Temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının ONANMASINA,
    3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
    4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 04/04/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.


    (X) KARŞI OY :

    Uyuşmazlıkta, davacının 04/04/2014 tarihinde şirketteki hisselerini devrederek yönetim kurulu başkanlığı görevinden istifa ettiği, bu hususun 15/04/2014 tarih ve 8550 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlandığı, dava konusu vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin ise 2013 yılı yani davacının kanuni temsilci olduğu döneme ait olduğu anlaşılmakla birlikte, vergiyi doğuran olayın 21/10/2016 tarihli defter ve belge isteme yazısının tebliğine rağmen bu tarihteki mevcut kanuni temsilcinin ibraz etme yükümlülüğünü yerine getirmemesinden kaynaklandığı, dolayısıyla davacının anılan dönemler için kanuni temsilci sıfatından kaynaklanan ve bu yıla ilişkin yapılacak bir inceleme sonrası tarh edilen vergi ve kesilen cezalara karşı sorumluluğu devam etmekte ise de, davacının vergisel sorumluluğunun kendi dönemine ilişkin beyanname verilmemesi, beyan edilen borcun ödenmemesinin tespiti halinde söz konusu olabileceği, davacının kanuni temsilcilik görevinin sona ermesinden sonra defter ve belge ibraz etmeme eyleminden kendisine atfedilecek bir kusur bulunmadığından dolayı sorumlu tutulamayacağından dava konusu cezalı tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmakla, sonucu itibarıyla hukuka uygun olan Bölge İdare Mahkemesinin belirtilen gerekçelerle onanması gerektiği görüşüyle Daire kararına katılmıyoruz.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi