14. Hukuk Dairesi 2017/3702 E. , 2018/3484 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki ... iptali ve özel siciline yazılması davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 09.05.2017 gün ve 2015/18396 Esas- 2017/39361 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ..., evveliyatı harman yeri olan dava konusu taşınmazın kadastro çalışmaları yapılırken belediye adına tescil edildiğini, taşınmazın harman yeri olması nedeniyle ... adına tescil edilmesi gerektiğini belirterek ... iptali ve tescil talebinde bulunmuştur.
Davalı ..., 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. maddesinde belirtilen hak düşürücü sürenin geçmesinden sonra dava açıldığını, ayrıca taşınmazın mevzuat hükümlerine uygun olarak adlarına tescil edildiğini, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, on yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı Hazinenin temyizi üzerine karar Dairemizce bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda dava konusu taşınmazın harman yeri vasfını yitirdiği, taşınmazın 5393 sayılı Belediye Kanununun 79. maddesinde belirtilen taşınmazlardan olmadığı belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı ... vekili temyizi üzerine, Dairemizin 19.04.2013 tarih, 2012/15225 Esas, 2013/6107 Karar sayılı ilamı ile ""...davacı ..., dava konusu taşınmazın harman yeri olduğunu 1580 sayılı belediyeler kanunu 159. maddesi uyarınca davalı adına tescil edilmiş ise de anılan kanun maddesinin taşınmazların davalı adına tesciline imkan vermediği sadece kullanım hakkını belediyeye verdiği iddiası ile ... iptali ve tescil talebinde bulunmuş ise de dava konusu taşınmazın imar planı yapılmadan önce de harman yeri niteliğinde olduğu ve halen de imar planı içerisinde kaldığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla mahkemece davacı ...’nin ... iptali ve tescil talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de; dosya içerisindeki ... kayıtlarının incelenmesinden; harmanyeri niteliğinde tapuda kayıtlı taşınmazın üzerinde çok sayıda haciz şerhleri bulunduğu, bu şerhlerin lehtarlarının davada taraf olmadan haciz şerhlerinin kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür. Üzerinde haciz şerhi bulunan dava konusu taşınmazın haciz lehtarları usulünce davaya dahil edilmeksizin haciz şerhlerinin kaldırılmasına karar verilmesi de yerinde değildir..."" gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün davacı ... vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 09.05.2017 tarihli ilamıyla hükmün onanmasına karar verilmiştir.
Dairemizin onama ilamına karşı davacı ... vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
Dava dilekçesi ile dava değeri 20.000,00 TL olarak gösterilmiş ve sonrasında ıslah edilerek dava değeri arttırılmamıştır. Bu halde mahkemece, dava değeri olan 20.000,00 TL üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12. maddesi uyarınca 2.400,00 TL nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde 10.370,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiş ise de bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’un 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ... vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 09.05.2017 tarih ve 2015/18396 Esas ve 2017/3936 Karar sayılı ilamının kaldırılmasına; hüküm sonucunun 4. bendinde yer alan "10.370,00 TL" rakamının hükümden çıkartılarak yerine "2.400,00 TL" ibaresinin yazılmasına, hükmün DÜZELTİLMİŞ ve değiştirilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 07.05.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.