Esas No: 2021/2624
Karar No: 2022/1214
Karar Tarihi: 04.04.2022
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/2624 Esas 2022/1214 Karar Sayılı İlamı
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2021/2624 E. , 2022/1214 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/2624
Karar No : 2022/1214
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Kurulu
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 10/02/2021 tarih ve E:2017/5488, K:2021/223 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun ... tarih ve ... sayılı kararına karşı yapılan yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin ... tarih ve ... sayılı kararının iptali ve 667 sayılı KHK'nın Anayasa'ya aykırı olduğundan bahisle iptali talebiyle Anayasa Mahkemesine başvurulması istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 10/02/2021 tarih ve E:2017/5488, K:2021/223 sayılı kararıyla;
Davalı idarenin usule ilişkin itirazları yerinde, davacının Anayasa'ya aykırılık iddiası ise ciddi görülmemiş,
"Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararın Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacının, ceza yargılaması sonucunda Yargıtay ... Ceza Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, Dairelerinin karar verdiği tarih itibarıyla UYAP ortamında yapılan inceleme sonucu mahkûmiyet kararının kesinleşmediğinin görüldüğü,
ByLock delili yönünden, davacı hakkında düzenlenen "ByLock Tespit Tutanağı"nın incelenmesinden; davacı tarafından ... GSM numarasından, ... IMEI numaralı cihazla ByLock uygulamasının yüklendiğinin anlaşıldığı,
Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının örgütün içinde yer aldığına ve diğer hususlara yönelik ifade ile davacının bu ifadeye karşı beyanlarının değerlendirilmesi sonucunda, davacının beyanlarına itibar edilmeyerek FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğunun değerlendirildiği,
Diğer hususlar yönünden, davacının FETÖ/PDY terör örgütünün yargıda etkin olduğu dönemde yargıda önemli bir makam olan Yargıtay üyeliğine atanması ve FETÖ/PDY terör örgütü üyesi hakim ve savcılarla birlikte hareket ederek Yargıçlar ve Savcılar Birliği Derneğine (YARSAV) üye olması hususunun diğer delillerle birlikte değerlendirilmesinden anılan örgütle iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici unsurlar olduğu sonucuna varıldığı belirtilerek,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararla özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Yargıtay üyesi iken meslekten çıkarıldığı, HSK'nın bu işlemi tesis etme yetkisinin bulunmadığı, nitekim Yargıtay Yüksek Disiplin Kurulu tarafından bu yetkinin kullanıldığı ve Yargıtay Kanunu'na uygun olarak bu sürecin tamamlandığı, aynı fiil nedeniyle ikinci kez yargılanması sonucunu doğurduğu, temyize konu kararda taleplerinin tamamının karşılanmadığı, dava konusu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının yasal faiziyle iadesi istenmesine rağmen kararda bu istemi hakkında hüküm kurulmadığı, ayrıca Anayasa'ya aykırılık iddiasının neden ciddi görülmediğinin de açıklanmadığı, adil yargılanma hakkının ihlal edildiği, dava konusu işlemde kişiselleştirme yapılmadığı, bu işlemin disiplin cezası niteliğinde olduğu, telefonunda ByLock uygulamasının bulunmadığının tespit edildiği, bu nedenle kullanmasının da mümkün olmadığı, lehine olan tanık beyanlarının dikkate alınmadığı, Yargıtay üyeliğinin aleyhine değerlendirilemeyeceği, YARSAV'ın üyesi değil kurucusu olduğu, 2009 yıllından sonra aidat yatırmadığı için üyelik ilişkisinin de kalmadığı, sadakat yükümlülüğünün ihlali değerlendirmesinin somut tespitlere dayanmadığı, hem dava konusu işlemde hem itirazının reddine ilişkin işlemde gerekçe gösterilmediği, özel soruşturma usule tabi olmasına rağmen hakkında ilgili makamlardan veya mahkemeden izin almaksızın haberleşmesinin takibi ve bu nedenle meslekten çıkarılmasının özel hayatın gizliliğine de aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Diğer yandan, davacı tarafından dava konusu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının yasal faiziyle iadesi istenmesine rağmen temyize konu kararda bu istemi hakkında hüküm kurulmadığı ileri sürülmekte ise de; 16/12/2016 tarihli dilekçe ile yalnızca 29/11/2016 tarih ve 2016/434 sayılı işlemin iptalinin talep edildiği, 19/07/2017 tarihinde dosya evrakına giren ek beyan sunulmasına ilişkin dilekçenin 'Netice ve Talep' kısmında ise söz konusu karar nedeniyle yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının yasal faiziyle iadesi isteminde bulunulduğu görüldüğünden, dava açma süresi geçtikten sonra verilen dilekçedeki bu istemin davayı genişletme yasağı kapsamında kaldığı, bu haliyle temyize konu kararda eksik hüküm bulunmadığı anlaşıldığından, davacının bu iddiasına itibar edilmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 10/02/2021 tarih ve E:2017/5488, K:2021/223 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 04/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.