Esas No: 2021/2444
Karar No: 2022/1212
Karar Tarihi: 04.04.2022
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/2444 Esas 2022/1212 Karar Sayılı İlamı
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2021/2444 E. , 2022/1212 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/2444
Karar No : 2022/1212
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Kurulu
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 02/12/2020 tarih ve E:2017/8147, K:2020/5513 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun ... tarih ve ... sayılı kararı kararı ile bu karara karşı yapılan yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin aynı Kurulun 04/05/2017 tarih ve 2017/681 sayılı kararının iptaline ve bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının görevden uzaklaştırıldığı tarihten itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 02/12/2020 tarih ve E:2017/8147, K:2020/5513 sayılı kararıyla;
Davalı idarenin usule ilişkin itirazları yerinde görülmemiş,
"Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararların Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacının, ceza yargılaması sonucunda ... Ağır Ceza Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, Dairelerinin karar verdiği tarih itibarıyla UYAP ortamında yapılan inceleme sonucu mahkûmiyet kararının kesinleşmediğinin görüldüğü,
Davacı hakkındaki tanık beyanı yönünden, davacının örgütün içinde "A1" olarak adlandırılan grup içerisinde yer aldığına ve bu gruplardan birisine başkanlık ettiğine, örgüt mensuplarıyla Tango isimli program aracılığıyla haberleştiğine, çocuklarını örgüte müzahir dershaneye gönderdiğine yönelik ifadelerin değerlendirilmesi sonucunda, davacının FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı,
Yıllık Kurulu Üyeliğinin/Sınıf Başkanlığı yönünden; davacının örgütün yargıda etkin olduğu dönemde Adalet Akademisinde Yıllık (Albüm) Kurulu üyeliği yapmasının FETÖ ile iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğunun değerlendirildiği,
Diğer hususlar yönünden, davacının FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisakı olduğu gerekçesiyle kapatılan Kimse Yok Mu Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ... isimli şahsa para göndermesi diğer tespitlerle birlikte değerlendirildiğinde, davacının anılan örgütle iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğu sonucuna varıldığı,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararlarla özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediği,
Dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediğinden davacının bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının görevden uzaklaştırıldığı tarihten itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesine yönelik isteminin de reddi gerektiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, hem dava konusu işlemin hem de dayanağı olan KHK'nın Anayasa'ya aykırı olduğu, savunma hakkı verilmeden dava konusu işlemin tesis edildiği, isnatların bildirilmediği ve usulüne uygun tebligat yapılamadığı, etkin bir soruşturma yürütülmediği, ihraç kararının ölçülülük ilkesine aykırı olduğu, masumiyet karinesinin ihlal edildiği, dava konusu işlemde sadakat yükümlülüğüne aykırı hareket ettiğine ilişkin bir tespit veya değerlendirme bulunmadığı, Yıllık Kurulunun tanınmasını sağlaması gibi bir durumun söz konusu olmadığı, iş tecrübesi elde etme becerisini artırmak için bu Kurula girdiği, tanık beyanlarının gerçeği yansıtmadığı, itirafçı olarak fayda elde etme gayesi ile gerçeğe aykırı verilen beyanlar oldukları, banka hesabındaki para aktarımının avukatlık yaptığı dönemdeki borç-alacak ilişkisi ile ilgili olduğu, dava konusu işlemin soyut olduğu ve denetim yapmaya elverişli olmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, davacının Anayasa'ya aykırılık iddiası ciddi görülmeyerek gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Öte yandan, davalı idare tarafından temyiz dilekçesinin kendisine tebliği üzerine sunulan dilekçe ekinde, davacının silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin ... Ağır Ceza Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının, ... Bölge Adliye Mahkemesi ... Ceza Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararı ile bozulmasına karar verildiği, anılan karar üzerine yeniden yapılan yargılamada ise ... Ağır Ceza Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararı ile davacının silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği görülmüştür.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 02/12/2020 tarih ve E:2017/8147, K:2020/5513 sayılı kararının ONANMASINA,
3.Kesin olarak, 04/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.