13. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/40277 Karar No: 2017/4600 Karar Tarihi: 17.04.2017
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/40277 Esas 2017/4600 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2015/40277 E. , 2017/4600 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın yetkisizlik nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı şirket, davalı ile aralarında konut satış sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye konu bağımsız bölümün teslim edildiğini ancak davalının ödemesi gereken taksitleri çekilen ihtarnamelere rağmen ödenmediğini ve sözleşmenin feshedilğini ileri sürerek sözleşmede öngörülen cezai şartın, fesih tarihinden itibaren öngörülen günlük kullanım bedelinin tahliye edilmesine kadar belirlenecek miktar üzerinden faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, uyuşmazlığın çözümünde tüketici mahkemelerinin görevli olduğunuda savunarak davanın reddine karar verilmesini dilemiştir. Mahkemece, davanın konut satış sözleşmesinden kaynaklanan ecrimisil ve alacak davası olduğu, bu tür davaların taşınmazın aynını ilişkin olması nedeniyle taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi olan ... Asliye Hukuk Mahkemeleri’nde açılması gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı ile davalı arasındaki gayrimenkul satış sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, davacının müteahhit olduğu anlaşılmaktadır. 1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta, davacı ile davalı arasında tüketici kanununda tarif edilen şekilde hizmet alımı ilişkisi bulunmaktadır. 4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunu uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Görev kuralları, yetki kurallarından da önce uygulanır. Bu durumda mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, 2. bentte gösterilen nedenle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-3 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 17/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.