Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/14598 Esas 2017/7866 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/14598
Karar No: 2017/7866
Karar Tarihi: 11.12.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/14598 Esas 2017/7866 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2016/14598 E.  ,  2017/7866 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, müvekkili ile dava dışı şirket arasında akdedilen genel kredi sözleşmesini davalının müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine hesap kat ihtarnamesi keşide edildiğini, akabinde başlatılan icra takibine davalının icra dairesinin yetkisi yönünden itiraz ettiğini, ancak sözleşmede yetkili mahkemenin belirlendiğini ileri sürerek itirazın iptali ile %20 oranında tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin kredi sözleşmesinin tarafı olmayıp, sadece kefaletinin söz konusu olduğunu, dolayısıyla sözleşmede sadece kefil sıfatı ile imzası bulunan müvekkili açısından söz konusu yetkinin hiçbir bağlayıcılığı olmadığını belirterek davanın reddine ve %20 oranında tazminata karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, davalının takibin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığı gerekçesiyle itiraz ettiği, itirazın iptali davasının dinlenebilmesi için öncelikle yetki itirazının sonuçlandırılması gerektiği, genel kredi sözleşmesinde yer alan yetki şartının davalı gerçek kişi borçlu yönünden geçerli olmadığı, TTK 7. maddede yer alan teselsül hükümlerinin HMK 17. maddesinde düzenlenen yetki sözleşmesine ilişkin hükmü bertaraf eder nitelikte olmadığı gerekçesiyle davalı açısından takip yetkisiz icra dairesinde başlatıldığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Davacı ile asıl borçlu arasında yapılan ve davalının da müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imza attığı sözleşmede yetkili mahkeme ve icra dairesi olarak ... (...) Adliyesi öngörülmüştür. Müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzalayan davalı tacir olmasa bile, tacirler arasındaki yetki sözleşmesi 6102 sayılı TTK’nun 7.maddesinde öngörülen teselsül karinesi gereğince kefil yönünden de bağlayıcı olacağı Dairemizin istikrar kazanmış uygulaması gereğidir. Bu durumda mahkemece icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın reddi ile işin esasına girilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 11/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.