14. Hukuk Dairesi 2015/13650 E. , 2018/3478 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı tarafından, davalı aleyhine 10.09.2014 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
Davacı, 102 ada 28 parsel sayılı taşınmaz lehine, davalı 102 ada 115 parsel sayılı taşınmaz aleyhine geçit hakkı kurulmasını dava ve talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile bilirkişi Selçuk Kocaman"ın 06/04/2015 günlü rapor ve krokisinde B harfi ile alternatif olarak mavi renkle gösterilen bölümde dava konusu Afyonkarahisar İli İhsaniye İlçesi Oğulbeyli Köyü 102 ada 28 parsel sayılı taşınmaz yararına, aynı ada 115 parsel sayılı taşınmazdan 53,30 m²"lik bölümlerinde geçit hakkı tesisine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Türk Medeni Kanununun 747/2. maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira, geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit gereksiniminin nedeni, taşınmazın niteliği ile bu gereksinimin nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının subjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakarlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
Uygun güzergah saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazların kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır. Şayet başka türlü geçit tesisi olanaklı değil ise bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir.
Somut olaya gelince; 01.04.2015 tarihinde mahallinde keşif yapıldığı, keşif sonucu alınan 06.04.2015 tarihli Fen Bilirkişi raporunda 2 farklı alternatifin belirlendiği, bu iki alternatifin de davalı ..."ne ait 102 ada 115 parsel sayılı taşınmazın bütünlüğünü bozduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, dava konusu taşınmazın tüm komşu parselleri ve kadastral yolları gösterir şekilde geniş paftası getirtilmek suretiyle, belirlenecek alternatif geçit alanları değerlendirilerek yukarıda değinilen ilkeler gözetilerek uygun geçit hakkı tesisi gerekirken, davalı ..."ne ait 102 ada 115 parsel sayılı taşınmazın bütünlüğünü bozacak şekilde ortasından geçit tesis edilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.05.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.