1. Ceza Dairesi Esas No: 2017/2874 Karar No: 2018/768 Karar Tarihi: 26.02.2018
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2017/2874 Esas 2018/768 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, tehdit suçundan 6 ay hapis cezası almış, ancak hükmün açıklanması geri bırakılmıştı. Deneme süresi içinde kasten suç işlediği için sanık, 5 ay hapis cezasına çarptırıldı. Ancak mahkemenin usulüne uygun tebligat göndermemesi ve savunma hakkının kısıtlanması sebebiyle hükmün açıklandığı belirtilerek kararın bozulması gerektiği ifade edilmiştir. Kararda kullanılan kanun maddeleri ise şöyledir: Türk Ceza Kanunu 106/1, Ceza Muhakemesi Kanunu 231/5 ve 11, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu 309.
1. Ceza Dairesi 2017/2874 E. , 2018/768 K.
"İçtihat Metni"
Tehdit suçundan sanık ...’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 106/1. maddesi uyarınca 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Ankara 22. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/07/2011 tarihli ve 2011/61 esas, 2011/477 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın deneme süresinde kasıtlı suç işlemesi nedeniyle, sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasına, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 106/1-1. cümle uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Ankara 22. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/05/2016 tarihli ve 2016/347 esas, 2016/700 sayılı kararı ile ilgili olarak; 1- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/11. maddesinde yer alan, "Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir.” şeklindeki hükme göre, mahkemenin duruşma açarak sanığa savunmasını bildirmek üzere tebligat göndermesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunu değerlendirmesi gerektiği, ancak usulüne uygun tebligata rağmen gelmeyen sanık hakkında savunmasını almadan da hükmün açıklanabileceği gözetilerek, sanığa duruşma gün ve saatini bildirir usulüne uygun tebligat gönderilmeden savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde, 2- Sanık hakkında 5237 sayılı Kanunun 106/1-1. cümle uyarınca tayin olunan hapis cezasının alt sınırı 6 ay olmasına karşın usul ve yasaya aykırı olacak şekilde 3 ay hapis cezası üzerinden ceza tayini cihetine gidildiği, bunu takiben takdiren başkaca teşdide veya tahfife mahal olmadığına şeklindeki gerekçe ile sonuç olarak sanığın 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmek sureti ile infazda tereddüt oluşturacak şekilde çelişkili hüküm kurulmasında, isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 16/10/2017 gün ve 94660652-105-06-13261-2016-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;
TÜRK MİLLETİ ADINA
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, Ankara 22. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/05/2016 tarihli ve 2016/347 esas, 2016/700 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nun 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 26/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.