11. Hukuk Dairesi 2018/4133 E. , 2020/1022 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Bakırköy(Kapatılan) 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi"nce verilen 04/04/2016 gün ve 2013/2 - 2016/46 sayılı kararı bozan Daire"nin 01/03/2018 gün ve 2016/7907 - 2018/1598 sayılı kararı aleyhinde taraf vekilleri tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Asıl davada davacılar vekili, müvekkilli ...adına 98/0194477, 97/207269 no ile tescilli "Pierre Cardin" markalarının diğer müvekkili ...Mark Pazarlama Tic. Ltd. Şti’ye lisans verildiğini ve müvekkili ...Mark Pazarlama Tic. Ltd. Şti. ile davalı arasında 07.11.2006 tarihli iki adet lisans sözleşmesi imzalandığını, lisans sözleşmesinin konusunu "Pierre Cardin" markalı çoraplar ve iç çamaşırı ürünlerinin teşkil ettiğini, sözleşmenin 07.11.2006- 31.12.2008 tarihleri arasındaki dönemi kapsadığını, lisans sözleşmesinin 7/3-a gereğince sözleşme dönemi boyunca her yıla ilişkin asgari royalty bedellerinin yıllık 4 eşit taksit halinde ödeneceği ve yine sözleşmenin 9. m. göre müvekkilinin bu madde dışında lisans alanın sözleşmenin bir ve birkaç hükmünü ihlal etmesi durumunda sözleşmeyi tek taraflı olarak feshedeceği belirlenmiş olup, davalının bu hükümlere göre toplam 621,200 TL bedelli, 4 çeki en geç 15.01.2007 tarihine kadar ...Mark Pazarlama Tic. Ltd. Şti."ye teslim etmesi gerektiği halde teslim etmediği, ...Mark Pazarlama Tic. Ltd. Şti. tarafından davalıya lisans sözleşmesindeki edimleri yerine getirmemesinden dolayı sözleşmenin haklı nedenle feshedileceğinin bildirildiği, davalının lisans sözleşmesinden elde etmesi düşünülen ekonomik ve ticari faydaları elde edemediğini ve dostane çözüm yolunun bulunması gerektiğini, aksi halde karşılıklı mutabakatla sözleşmesinin feshedilmesini bildirdiği, davalının ihtara rağmen edimlerini yerine getirmediğinden sözleşmenin feshedildiğinin 04.02.2008 ve 07.02.2008 tarihli ihtarnamelerde bildirildiği, sözleşme uyarınca davalının elinde bulunan "Pierre Cardin" markalı ürünleri liste halinde bildirmesi gerektiği ve bunun davalıya ihtar edildiği, davalının "Pierre Cardin" markalı ürünleri üretmeye, satmaya devam ettiği, davalının izinsiz olarak "Pierre Cardin" markasını kullanarak kalitesiz ürünler üretmesi nedeniyle müvekkilinin ticari itibar kaybına uğradığını ileri sürerek, davalının iş yerinde müvekkilinin markasını taşıyan ürünlerin sayımı, stokların ve markayı taşıyan vesaikin tespiti, marka tecavüzünün önlenmesi, durdurulması, davalının haksız ve lisans sözleşmelerine aykırı davranışı nedeniyle sözleşmenin feshine sebep olmasından dolayı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik çorap ürünlerine ilişkin lisans sözleşmesi bakımından 10.000 TL, iç çamaşırı ürününe ilişkin lisans sözleşmesi bakımından 10.000 TL maddi tazminatı, ticari itibar kaybından dolayı 10.000 TL manevi tazminat ve lisans sözleşmesinin 10.5. m. uyarınca çorap ürününe ilişkin lisans sözleşmesi bakımından 5.000 TL cezai şart, iç çamaşırı ürününe ilişkin lisans sözleşmesi bakımından 5.000 TL ceza şartın 3.10.2008 tarihli ihtarname tarihinden itibaren reeskont faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili, müvekkili ile ...Mark Pazarlama Tic. Ltd. Şti. arasında ... 1. Noterliğinin 03.06.2008 tarih, 18420 numaralı temlik sözleşmesi düzenlendiğini, "Pierre Cardin" markasının Türkiye ana lisans sahibi olan ...Mark Pazarlama Tic. Ltd. Şti’nin, davalıyla imzaladığı alt lisans sözleşmesi gereği bu markalı erkek çamaşır ve ürün gruplarında alt lisansör olan davalıdan royalty bedelini temlik aldığını, alacağın tahsili için başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamını ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Asıl ve birleşen davada davalı vekili, asıl ve birleşen davaların reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, asıl davanın kısmen kabulü ile, markaya tecavüzün önlenmesi, durdurulması, markanın bulunduğu ürünlerin levha, tanıtım eşyası, baskılı evrak ve kataloğun kullanılmasının önlenmesi, 108.542,52 TL maddi tazminat ile 10.000,00 TL manevi tazminatın 03.10.2008 tarihinden itibaren ticari faiziyle davalıdan tahsili, birleşen davanın kısmen kabulü ile, 295.000,00 TL asıl alacak, 55.500,09 TL işlemiş faize itirazın iptaline, icra inkar tazminatı isteminin reddine dair verilen kararın asıl ve birleşen davada davacılar vekilince temyizi üzerine birleşen davada verilen karar Dairemizce onanmış, asıl davaya ilişkin karar davacılar yararına bozulmuştur.
Taraf vekilleri, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1-Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacılar vekilinin asıl ve birleşen davaya yönelik karar düzeltme istemlerinin reddi gerekmiştir.
2-Davalı ... Tic. A.Ş. vekilinin asıl davaya yönelik karar düzeltme istemlerinin incelenmesine gelince asıl dava, markaya tecavüzün önlenmesi, durdurulması, maddi ve manevi tazminat ile cezai şart istemlerine ilişkindir.
Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davacılar vekilinin temyizi üzerine Dairemizce davacı tarafça maddi tazminat isteminin 13.4.2009 havale tarihli dilekçe ile 556 sayılı KHK’nin 66/1-a maddesine dayandırıldığı, seçimlik hakkın bu şekilde kullanılmasından sonra sadece ıslah ile değiştirilebileceği ve davacı tarafça bu yönde bir ıslah dilekçesi verilmediğinden hükme esas alınan bilirkişi raporunda talep olmayan tazminat kalemlerinin belirlenmesi ve bu doğrultuda hüküm tesisinin doğru olmadığı gerekçesi ile bozulmuş ise de markaya tecavüz halinde yoksun kalınan kazancın 556 sayılı KHK’nın 66. maddesindeki seçeneklere göre tespiti gerekmektedir.
Dava dilekçesinde 556 sayılı KHK’nın 66. maddesindeki seçeneklerden hangisinin tercih edildiğine dair bir açıklama bulunmaması nedeniyle mahkemece davacı taraftan açıklama istenilmesi üzerine davacılar vekilince verilen 13.04.2009 havale tarihli dilekçe ile maddi tazminatın 556 sayılı KHK’nın 66/1-a bendine göre hesaplanmasının istendiği, bundan sonra davacılar vekilinin 23.06.2009 tarihli duruşmadaki beyanında ise 556 sayılı KHK’nın 66/1-c bendindeki metodu seçtiklerini bildirdiği görülmüştür.
Mahkemece davacılar vekilinin talebi doğrultusunda 556 sayılı KHK’nun 66/1-c maddesi uyarınca tazminat hesabı için dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir. Davacılar vekili 19.01.2010 havale tarihli bilirkişi raporuna beyanlarını içerir dilekçesinde 12.11.2009 tarihli bilirkişi raporunda 556 sayılı KHK’nun 66/1-c maddesi uyarınca yapılan hesaplama yöntemini kabul etmekle birlikte hesaplanan tazminat miktarına itiraz ettiklerini belirtmiştir. Daha sonra alınan bilirkişi raporlarına da bu yönden bir itirazı olmamıştır.
Buna göre mahkemece, davacılar vekilinin talebi doğrultusunda 556 sayılı KHK’nın 66/1-c maddesi uyarınca tazminat hesabı yapılmış olması, bu yönteme göre yapılan hesabın usul ve yasaya uygun bulunması, mahkeme kararının da davacılar vekilince bu yönden temyiz edilmemiş olması karşısında davacılar vekilinin asıl davaya yönelik tüm temyiz itirazlarının reddiyle hükmün onanması gerekirken, yazılı gerekçe ile davacılar yararına bozulmuş olduğundan, davalı vekilinin asıl davaya yönelik karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 01.03.2018 tarih, 2016/7907 E. 2018/1598 K. sayılı asıl davaya yönelik bozma ilamının kaldırılarak hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin asıl ve birleşen davaya yönelik karar düzeltme istemlerinin reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin asıl davaya yönelik karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 01.03.2018 tarih, 2016/7907 E. 2018/1598 K. sayılı asıl davaya yönelik bozma ilamının kaldırılarak hükmün ONANMASINA, asıl ve birleşen davada davacılardan harç ve ceza alınmasına yer olmadığına, ödediği karar düzeltme harcının isteği halinde karar düzeltme isteyen asıl davada davalıya iadesine, 06/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.