Esas No: 2021/8985
Karar No: 2022/1705
Karar Tarihi: 04.04.2022
Danıştay 5. Daire 2021/8985 Esas 2022/1705 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 5. Daire Başkanlığı 2021/8985 E. , 2022/1705 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/8985
Karar No : 2022/1705
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
İSTEMİN KONUSU :... Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davalı idare bünyesinde memur olarak görev yapmakta iken Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, kamu görevine iade edilmesi talebiyle Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu'na yapılan başvurunun reddine ilişkin ... tarih ve ... sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararında; davacının, örgüte iltisaklı Bank Asya isimli banka hesabındaki mevduatında 2014 yılından itibaren rutin bankacılık faaliyetleriyle bağdaşmayacak şekilde artış meydana getirdiği, örgüte müzahir sendikada 20 ay süreyle üyelik kaydının olduğu, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün yayın organı olan Cihan Medya Dağıtım A.Ş.'ye muhtelif ödemelerde bulunduğu, bu eylemlerin mevcut olmasının davacının FETÖ/PDY ile normal bir vatandaştan beklenebilecek olandan daha yoğun bir bağ içerisine girdiğini ortaya koyduğu ve davacının FETÖ/PDY ile bağı olduğuna dair tespitin makul ve hakkaniyete uygun düştüğü, böyle bir durumda Anayasayla kurulmuş hür demokratik düzeni ortadan kaldırmayı amaçlayan terör örgütüyle bağı bulunduğu konusunda somut verilere ulaşılan davacının 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarılması üzerine kamu görevine iade edilmesi talebiyle Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu'na yaptığı başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... kararında; davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde; sendika üyeliğinin tek başına örgüt üyeliği için yeterli bir unsur kabul edilmesinin mümkün olmadığı, Bank Asya hesap hareketleri üzerinde aldırılan bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere FETÖ/PDY liderinin talimat döneminde bankaya destek niteliğinde hareket görmediği, rutin bankacılık hareketleri kapsamında kullanıma devam edildiğinin anlaşıldığı, sanığın eylemlerinin örgüt üyesi olduğunu ispat etmeye yeterli örgütsel faaliyetler kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme suçundan mahkumiyeti için herhangi bir delile rastlanmadığı, sanığın üzerine atılı suçtan mahkumiyeti için gerekli her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gerekçesiyle CMK'nın 223/2-e maddesi uyarınca beraatine karar verildiği, ceza mahkemesince davacının Bank Asya hesapları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, anılan rapor dayanak alınarak davacının Bank Asya hesap hareketlerinin Bank Asya'ya yardım amacına matuf olmadığının tespit edildiği, bu itibarla Bank Asya hesap hareketlerinin davacının iltisak veya irtibatına da delil oluşturamacayağı, dava konusu işlemde davacının FETÖ/PDY'ye aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olduğu gerekçesiyle kapatılan Ufuk Büro Sen isimli sendikaya Temmuz 2014-Şubat 2016 tarihleri arasında toplam 20 ay süreyle üyeliğinin bulunduğu belirtilmiş ise de; davacının, sendika temsilcilerinin çeşitli vaatlerine inanarak üye olduğunu, herhangi bir sendikal faaliyete katılmadığını, FETÖ'ye yakınlığını öğrenir öğrenmez istifa ettiğini, eğer bu hususu bilseydi hiç üye olmayacağını beyan ettiği ve dosyaya bu beyanın aksini ortaya koyan herhangi bir bilgi ve belgenin sunulmadığı, FETÖ/PDY'ye aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olduğu gerekçesiyle TMSF'ye devredilen Cihan Medya Dağıtım A.Ş.'ye 20/01/2014-23/10/2015 tarihleri arasında ödeme bilgisine yönelik olarak davacı tarafından, hayattayken hiçbir geliri olmayan ve bakmakla yükümlü olduğu babası için dini ekler ve yazılar sebebiyle üye olduğu, kendisinin bir aboneliğinin bulunmadığı, ancak babasının geliri olmadığı için ücretini kendisinin ödediğinin belirtildiği, dosya içerisinde Cihan Medya Dağıtım A.Ş. 'ye yapılan ödeme bilgisinin içeriği ve miktarı konusunda somut bir bilgi bulunmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde davacının FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile irtibat veya iltisaklı olduğu kanaatine varılmasının hukuken mümkün bulunmadığı anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılarak, istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından; davacının FETÖ/PDY sözde liderinin talimatı üzerine Bank Asya isimli bankada hesap açtığı ve para yatırdığı, FETÖ/PDY'ye aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olduğu gerekçesiyle kapatılan ... Sen isimli sendikaya Temmuz 2014-Şubat 2016 tarihleri arasında üyeliğinin bulunduğu, Cihan Medya Dağıtım A.Ş.'ye ödeme yaptığının ortaya konulduğu, davacının kamu görevinden çıkarılmasına yönelik tesis edilen işleme ilişkin yapılan itirazın reddine dair Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu kararında hukuka aykırılık bulunmadığı, Bölge İdare Mahkemesi tarafından verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek bozulması gerektiği iddia edilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde beraatine karar verildiği, örgütün gizli haberleşme programı olan ByLock programını kullanmadığı, örgütle irtibatlı ve iltisaklı kurum ve kuruluşlarda çalışmadığı, Bank Asya adlı bankaya talimat ile para yatırmadığı, rutin bankacılık işlemi dışında işlem yapmadığı, himmet adı altında bağışta bulunmadığı, örgütün yayın organlarına abone olmadığı, Kimse Yok Mu Derneği'ne bağışta bulunmadığı, örgüte ait yurt ve evlerde kalmadığı, bu durumda örgütle irtibatlı ve iltisaklı sayılmasının mümkün olmadığı, temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ : Davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY ve İLGİLİ MEVZUAT:
Türkiye'de 15 Temmuz 2016 gecesi, kendilerini “Yurtta Sulh Konseyi” olarak isimlendiren bir grup Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) mensubu tarafından, demokratik biçimde halk tarafından göreve getirilen Türkiye Büyük Millet Meclisini (TBMM), Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini ve Cumhurbaşkanı'nı devirmek ve anayasal düzeni ortadan kaldırmak amacıyla darbe teşebbüsünde bulunulmuş, bu teşebbüs Türk Milleti tarafından akamete uğratılmıştır.
Anayasa'nın olay tarihinde yürürlükte bulunan 118. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca Milli Güvenlik Kurulu (MGK) tarafından 20/07/2016 tarihli toplantıda yapılan değerlendirmede, darbe teşebbüsünün TSK içindeki Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensupları tarafından başlatıldığı, bu örgütün kuruluş aşamasından itibaren etkisi altına aldığı eğitim kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, medya kuruluşları, ticari kuruluşlar ve kamu görevlileri aracılığıyla Milleti ve Devleti kontrol altında tutmayı amaçladığı belirtilmiştir.
MGK'nın anılan toplantısında "demokrasinin, hukuk devleti ilkesinin, vatandaşların hak ve özgürlüklerinin korunmasına yönelik tedbirlerin etkin bir şekilde uygulanabilmesi amacıyla" Hükûmete olağanüstü hâl ilan edilmesi tavsiyesinde bulunulması hususu kararlaştırılmıştır. Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu 20/07/2016 tarihinde, ülke genelinde 21/07/2016 Perşembe günü saat 01.00'den itibaren geçerli olmak üzere doksan gün süreyle olağanüstü hâl ilan edilmesine karar vermiştir. Anılan karar 21/07/2016 tarih ve 29777 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiş ve aynı gün TBMM tarafından onaylanmıştır.
01/09/2016 tarih ve 29818 sayılı (Mükerrer) Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 672 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Kamu Personeline İlişkin Alınan Tedbirlere Dair Kanun Hükmünde Kararname'nin ''Kamu Personellerine İlişkin Tedbirler'' başlıklı 2. maddesinde: ''(1) Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti (Anayasa Mahkemesi'nin 24/06/2021 tarih ve E:2018/81, K:2021/45 sayılı kararıyla 7086 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun'un 1. maddesinin 1. fıkrasının birinci cümlesinde yer alan "...üyeliği, mensubiyeti veya..." ibaresinin iptaline karar verilmiştir.) veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olan; a) Ekli (1) sayılı listede yer alan kişiler kamu görevinden, b) Ekli (2) sayılı listede yer alan kişiler Emniyet Genel Müdürlüğü teşkilatından, c) Ekli (3) sayılı listede yer alan kişiler Jandarma Genel Komutanlığı teşkilatından, ç) Ekli (4) sayılı listede yer alan kişiler Sahil Güvenlik Komutanlığı teşkilatından, başka hiçbir işleme gerek kalmaksızın çıkarılmıştır. Bu kişilere ayrıca herhangi bir tebligat yapılmaz. Haklarında ayrıca özel kanun hükümlerine göre işlem tesis edilir.'' hükmüne yer verilmiştir.
Davacı, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı bünyesinde memur olarak görev yapmakta iken, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılmış, kamu görevine iade edilmesi talebiyle Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu'na yaptığı başvuru ... tarih ve ... sayılı işlem ile reddedilmiştir.
Bunun üzerine, anılan kararın iptaline karar verilmesi istemiyle temyizen incelenen davayı açmıştır.
Diğer yandan davacının, ceza yargılaması sonucunda ... Ağır Ceza Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun (CMK) 223/2-e maddesi uyarınca beraatine karar verildiği, Dairemizin karar verdiği tarih itibarıyla UYAP ortamında yapılan incelemede dava dosyasının istinaf aşamasında derdest olduğu görülmüştür.
Bununla birlikte, 672 sayılı KHK uyarınca davacı hakkında terör örgütüne üyelik ve mensubiyeti olmasa da bu terör örgütü ile iltisaklı veya irtibatlı olması nedeniyle meslekten çıkarılmasına yönelik olağanüstü idari tedbirin uygulanabilmesi karşısında, davacının terör örgütüne üyelik suçundan beraat etmiş olmasının, FETÖ/PDY ile iltisak ve irtibatının bulunup bulunmadığı yönünden farklı bir değerlendirme yapılmasına hukuki engel oluşturmayacağı gibi Dairemiz tarafından yapılacak idari yargılama yönünden bağlayıcılığı da bulunmamaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca terör örgütlerine veya MGK'ca Devletin millî güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen kamu görevlilerinin, “meslekten veya kamu görevinden çıkarılmasına" ilişkin kararlar, adli suç veya disiplin suçu işlenmesi karşılığında uygulanan yaptırımlardan farklı olarak terör örgütleri ile millî güvenliğe karşı faaliyette bulunduğu kabul edilen yapıların kamu kurum ve kuruluşlarındaki varlığını ortadan kaldırmayı amaçlayan “olağanüstü tedbir" niteliğindedir.
AİHM "demokratik bir devletin, memurlarından anayasal prensiplere sadakat göstermesini isteme hakkı bulunduğunu" belirtmektedir (Sidabras ve Džiautas/Litvanya, B. No: 55480/00 ve 59330/00, 27/07/2004, § 52; Volkmer/Almanya (k.k.), B. No: 39799/98, 22/11/2001; Petersen/Almanya, B. No: 39793/98, 22/11/2001). AİHM'e göre "kamu çalışanlarının devlete sadık kalmaları genel yararı korumakla ve güvence altına almakla yükümlü devlet otoriteleri ile çalışmalarının doğasında bulunan bir şarttır." (Sidabras ve Džiautas/Litvanya, B. No: 55480/00 ve 59330/00, 27/07/2004, § 57; Žičkus/Litvanya, B. No: 26652/02, 07/04/2009, § 28).
Terör örgütleri ile millî güvenliğe karşı faaliyette bulunduğu kabul edilen yapılara iltisak veya bunlarla irtibat, kamu görevlilerinin devlete sadakat yükümlülüğünü yitirildiğini ortaya koyan ve bahse konu olağanüstü tedbirin uygulanmasını gerektiren hâllerdir.
Anayasa Mahkemesi 14/11/2019 tarih ve E:2018/89, K:2019/84 sayılı kararında iltisaklı kavramını ''kavuşan, bitişen, birleşen'', irtibatlı kavramını ise ''bağlantılı'' olarak tanımlamıştır. Bu kavramlar ile kişilerin cezai sorumluluğunu gerektiren örgüte üyelik ve mensubiyet kavramlarına nazaran terör örgütleri ile daha az yoğun ve atipik bir bağlantının vurgulandığı açıktır. Bu kapsamda kişilerin terör örgütleri ile irtibat ve iltisaklarının ortaya konulabilmesi için, örgütün amaçlarının gerçekleştirilmesi ya da örgütten yarar sağlamak maksadıyla gerek örgütten gelen talimatlar doğrultusunda gerekse inisiyatif alarak bulundukları hal ve hareketler neticesinde örgüte veya kendilerine yarar sağladıkları ya da örgüt ile amaç birliği veya sosyal birliktelik görünümü içinde oldukları yönünde kanaat oluşması yeterli olacaktır.
Uyuşmazlıkta, her ne kadar Bölge İdare Mahkemesi kararında; dosya içerisinde Cihan Medya Dağıtım A.Ş.'ye yapılan ödeme bilgisinin içeriği ve miktarı konusunda somut bir bilgi bulunmadığı belirtilmiş ise de; davacının beyanları doğrultusunda anılan ödemenin Zaman Gazetesi aboneliğine ilişkin olduğunun sabit olduğu, bu durumda anılan ödemenin muhteviyatı ve tutarı hakkında bilgi bulunmadığı hususunun bakılan uyuşmazlıkta önem arz etmediği, davacı tarafından da anılan aboneliğin babası adına olduğu hususunun somut belgelerle ortaya konulamadığı görülmüştür.
Bu durumda; davacının FETÖ/PDY'ye aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olduğu gerekçesiyle kapatılan ... Sen isimli sendikaya Temmuz 2014-Şubat 2016 tarihleri arasında toplam 20 ay süreyle üyeliğinin bulunması ve Zaman Gazetesi aboneliği hususları birlikte değerlendirildiğinde, davacının FETÖ/PDY ile irtibatının/iltisakının varlığına kanaat getirilmesine yeterli düzeyde tespitin dosyada mevcut olduğu anlaşıldığından, davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun kabulüyle kararın kaldırılarak dava konusu işlemin iptaline ilişkin temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne;
2. Davanın reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun kabulüyle mahkeme kararın kaldırılmasına, dava konusu işlemin iptaline ilişkin temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının yukarıda özetlenen gerekçeyle BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesine gönderilmesine, 04/04/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.