1. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/10395 Karar No: 2019/3997 Karar Tarihi: 20.06.2019
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/10395 Esas 2019/3997 Karar Sayılı İlamı
1. Hukuk Dairesi 2016/10395 E. , 2019/3997 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ TESCİL
Taraflar arasında görülen davada;Davacı, 146 parsel sayılı taşınmazın göçebelerin iskanına dair Mahalli İskan Komisyonu kararı uyarınca davalılar adına tescil edildiğini, ne var ki aile temsilcisi olarak başvuran kişinin başvuru öncesi sigortalılık kaydı bulunduğunun tespiti üzerine Mahalli İskan Komisyonu kararı ile hak sahipliğinin iptal edildiğini ve tescilin hukuki dayanağının ortadan kalktığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile taşınmazın Hazine adına tescilini istemiştir. Davalılar, Mahalli İskan Komisyonu kararının hukuka aykırı olduğunu belirterek haksız açılan davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, ilgili Komisyonun benzer kararlarına karşı idari yargıda iptal davaları açıldığı ve bu davalara yönelik Danıştay’ın bozma kararlarının olduğu, tarafların hak sahipliği yapıldığı idarenin bu hak sahipliğini kazanmaya yönelik herhangi açık, net, kesin bir düzenlemeye yer verilmediği, temel hukuk ilkeleri ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve ilgili kanunlar çerçevesinde haksız olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, özellikle 12.07.2013 tarihinde kabul edilen 6495 sayılı kanun ile 5543 sayılı İskan Kanununa eklenen geçici 7/3 . fıkrasında Mülga 2510 sayılı yasaya göre hak sahibi olanların hak sahiplikleri herhangi bir koşul aranmaksızın bu kanuna göre devam eder hükmüne yer verilmek suretiyle yürürlükten kalkan 2510 sayılı Kanun döneminde hak sahibi olanların hak sahiplerinin herhangi bir koşul aranmadan devam edeceği vurgulanmış olup, davanın reddedilmesi bu gerekçeyle ve sonucu itibariyle doğrudur. Davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13. maddesinin j. Bendi gereğince davacıdan harç alınmasına yer olmadığına, 20.06.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.