18. Hukuk Dairesi 2016/6066 E. , 2016/6163 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, ... İli ... İlçesi ... Beldesi 802 (ifr.1886) parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1-Kamulaştırma Kanununun 10. maddesi ile bedelin tespiti esaslarını düzenleyen 11. maddenin (g) bendine göre; kamulaştırılacak taşınmazın arsa olarak kabulü halinde kamulaştırma (değerlendirme) gününden önceki özel amacı olmayan emsallerin satış değeri esas alınarak değerinin tespit edilmesi gerektiğinden; gerçekçi ve doğru sonuçlara ulaşılabilmesi için emsal alınan taşınmazın satış tarihinin değerlendirme tarihinden önce ve değerlendirme tarihine yakın olması, dava konusu taşınmaza örnek teşkil edebilecek nitelikte ve dava konusu taşınmaz ile aynı veya yakın semtlerde bulunması, topografik yapısı, manzarası, konumu, üzerinde yapılabilecek inşaat ve katlar için izin ve ruhsat sınırları, yüzölçümleri, imar uygulamasına konu edilmiş olup olmadıkları, sokak, cadde veya şehir alanlarına cepheleri ve mesafeleri gibi yönlerden benzer veya yakın özellikler taşımalıdır. Mahkemece bozma ilamına uyularak bilirkişi kurulundan alınan ek rapora göre karar verilmiş ise de ek rapor hüküm kurmaya yeterli değildir. Dairemizin bozma ilamında, dava konusu taşınmazın emsale yakın değerde olabilecek iken 8 kat değerli kabul edilerek 82,00 TL/m² değer belirleyen rapora göre hüküm kurulmasının doğru olmadığı belirtilmiş olup, bu defa eşdeğer kabul edilerek 23,51 TL/m² değer verilmesi emsalin uygun emsal olmadığı izlenimi uyandırmaktadır. Buna göre dava konusu taşınmazın değerlendirilmesinde mahkemece; tarafların vereceği veya re"sen getirtilecek kayıtlar üzerinden yukarıda açıklanan ilkelere uygun taşınmaz satışları araştırılarak emsal olabilme niteliklerine uygun olanlar tespit edilip bu emsallere göre ve ayrıntılı olarak karşılaştırma yapan rapor alınarak oluşacak duruma göre bir karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
2-Acele el koyma dosyasında tespit edilen bedel davalılar adına bankaya yatırıldığı ve mahkemece tespit ve tescil dosyasında tespit edilen kamulaştırma bedelinden fazla olduğu dikkate alınmaksızın, faize karar verilmesi,
3-Davacı tarafından fazla yatırılan bedelin, davalılar tarafından bankadan çekilmesine kadar varsa işlemiş olan mevduat faizi ile davacıya iadesine karar verilmesi gerekirken, “davacı idarece fazladan yatırılmış olan 44.129,02 TL nin davalı tarafından bankadan çekildiği tarihe kadar varsa işlemiş olan mevduat faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacı idareye ödenmesine (Davalıya ödenmemiş ise, hükmolunan kamulaştırma bedeli ödendikten sonra artan bedelin davacı idareye iadesine)” karar verilmesi,
4-Kamulaştırılmasına karar verilen dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmesi gerekirken, hazine adına tesciline karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı tarafa iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 18.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.