Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2008/16170 Esas 2008/16127 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/16170
Karar No: 2008/16127
Karar Tarihi: 23.09.2008

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2008/16170 Esas 2008/16127 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2008/16170 E.  ,  2008/16127 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bergama İcra Mahkemesi
    TARİHİ : 11/07/2007
    NUMARASI : 2007/101-2007/94

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    İcra Mahkemesince 11.07.2007 tarihinde dosya üzerinde karar verilmiş olup, anılan karar borçlu vekiline 20.07.2007 tarihinde tebliğ edilmiştir. Borçlu vekilinin ise İzmir 9.İcra Mahkemesine 25.07.2007 tarihinde temyiz dilekçesini verdiği ve anılan mahkemece aynı gün 2007/212 muhabere numarası ile muhabere defterine kaydının yapıldığı anlaşılmıştır. Bu durumda alacaklı vekilinin 25.07.2007 tarihli temyiz istemi 10 günlük yasal sürededir.  Dairemizce maddi yanılgı sonucu süre aşımı nedeniyle temyiz isteminin reddine karar verilmesi doğru olmadığından borçlu vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemiz 30.11.2007 tarih ve 2007/19570-22541 sayılı temyiz isteminin reddine ilişkin kararının kaldırılmasına oybirliği ile karar verildikten sonra 11.07.2007 tarih ve 2007/101-94 sayılı mahkeme kararına yönelik temyiz incelemesine geçildi;
    İİK.nun 361. maddesi gereğince  icra dairelerince borçludan fazla  para  tahsil  olunarak  alacaklıya verildiği yahut yanlışlıkla bir tarafa  para tediye  olunduğu hesap neticesinde anlaşılırsa  verilen para  ayrıca  hükme hacet kalmaksızın o kimseden geri alınır.
    Somut olayda alacaklı vekili tarafından ilama dayalı olarak ilamlı icra takibi yapıldığı, borçlunun itirazı takibi durdurmadığı için adı geçenin dosya borcunu ödediği  daha sonra Bergama İcra Mahkemesinin 08.03.2007 tarih ve 2006/152 esas, 2007/31 karar sayılı kararı ile borçlunun şikayetinin kabul edilerek takibin iptaline karar verildiği görülmektedir.
    HUMK’ nun 443/4. maddesi gereğince gayrimenkule ve buna müteallik ayni haklara ve aile ve şahsın hukukuna mütedair hükümler kesinleşmedikçe infaz olunamaz.  Ayrıca, İİK’ nun 363 ve sonraki maddelerinde, İcra Mahkemesince verilecek kararlardan temyizi kabil olanlar belirlenmiş, bunların infaz edilebilmesi için kesinleşmesi gerektiğine dair bir hükme yer verilmemiştir. Bir başka deyişle, icra mahkemesi kararlarının infazı için kesinleşmesi zorunlu bulunmamaktadır.
    Bu durumda,  İİK.nun 361. maddesinde  belirtilen koşullar oluşmuş ve borçlu ödenmemesi gereken parayı ödemiş olduğundan bu meblağı herhangi bir hükme hacet kalmadan alacaklıdan ve bu takip dosyasında isteyebilir. (HGK.nun 6.12.1995 tarih ve 1995/12-860E. 1995/1078K).O halde, Mahkemece  şikayetin  kabulüne karar verilmesi  gerekirken  takibin iptali kararının kesinleşmediği gerekçesi ile  istemin reddi isabetsizdir.
    SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 23.09.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.
     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.