14. Hukuk Dairesi 2017/3408 E. , 2018/3463 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tereke tespiti ve resmi defter tutulması davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 09.03.2017 gün ve 2015/18152 Esas, 2017/1811 Karar sayılı ilamiyle temyiz dilekçesinin süreden reddine karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, TMK 619. maddesinde düzenlenen mirası reddetmeye hakkı olan mirasçının terekenin tespiti ve resmi defterinin tutulması talebine ilişkindir.
Davacı vekili, 27.01.2015 tarihinde vefat eden murisi ...’ün terekesinin tespiti ile resmi defterinin tutulmasını, tereke resmi defterinin durumuna göre mirası ret ya da kabul edeceklerinden mirası ret haklarını kullanabilmek için taraflarına önel verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, muris ...’ün terekesinin tespitine dosya üzerinden karar verilmiştir.
Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dairemizce, süresi içerisinde temyiz isteminde bulunmadığından davacının temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili temyiz isteminin reddine dair karara karşı karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dairemizce bu kez yapılan incelemede; Mahkemece verilen 19.03.2015 tarihli kararda itiraz yolu olarak Asliye Hukuk Mahkemelerinin gösterildiği, karara 03.04.2015 tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesinde itiraz edildiği, ... 12. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın dayandığı sebepler ve içeriğe göre karara karşı itiraz yolunun değil temyiz yolunun açık olduğuna dair verilen 21.04.2015 tarihli kararın, davacıya 14.05.2015 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekilince 14.05.2015 tarihinde kararın temyiz edildiği anlaşılmıştır. Bu durumda davacı tarafın temyiz süresini geçirdiğinden söz edilemez.
Davacı vekilinin karar düzeltme talebi kabul edilerek, Dairemizin temyiz dilekçesinin süreden reddine dair ilamı kaldırıldıktan sonra, davacı vekilinin temyiz dilekçesi çerçevesinde dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
TMK 619. maddesinde, “Mirası reddetmeye hakkı olan mirasçı, terekenin resmi defterinin tutulmasını isteyebilir..
Defter tutma, mirasın reddine ilişkin usule uyulmak suretiyle, bir ay içinde sulh hakiminden istenir.
Mirasçılardan birini defter tutma istemi, diğerleri hakkında da etkili olur.”; 607. maddesinde, “Koruma önlemi olarak terekenin yazımı halinde mirası ret süresi, yasal ve atanmış mirasçılar için yazım işleminin sona erdiğinin sulh hakimi tarafından kendilerine bildirilmesiyle başlar.”, hükmü yer almaktadır.
Muris yerleşim yerinde ölmüş ise murisin son yerleşim yeri sulh hukuk mahkemesi tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli bütün önlemleri almak zorundadır.
Muris yerleşim yerinden başka bir yerde ölmüş ise, o yerin sulh hukuk mahkemesi hâkimi murisin ölüm yerinde bulunan malların korunması için gerekli önlemleri alır. Bununla ilgili dosyayı ve varsa vasiyetnameyi murisin yerleşim yeri sulh hukuk mahkemesine göndererek bu ölümü gecikmeksizin bildirir. Önlem alma isteğinin yetki yahut başka bir sebeple reddedilmesi tereke mallarının kaybına sebep olabileceği gibi hak sahiplerine intikal etmeme sonucunu da doğurur.
Terekenin tespiti isteğine ilişkin taleplerin duruşma açılmadan inceleneceğine ilişkin yasal bir hüküm yoktur.
Bu nedenle, mahkemece duruşma açılması, ölüm yerinde bulunan tereke mallarının korunması için gerekli önlemlerin alınması, davacı tarafın göstereceği delillerin de toplanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Hükmün öncelikle bu nedenle bozulması gerekirken maddi hata sonucu temyiz dilekçesinin süreden reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Karar düzeltme isteminin kabulü ile hükmün yazılı gerekçeyle bozulmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin kabulüne (HUMK.440-442 md.), Dairemizin 09/03/2017 tarihli ve 2015/18152 Esas-2017/1811 Karar sayılı ilamın KALDIRILMASINA; kararın yukarıdaki açıklanan gerekçelerle BOZULMASINA, peşin yatırılan karar düzeltme harcının istek halinde yatırana iadesine, 26.04.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.