4. Hukuk Dairesi 2016/12938 E. , 2018/7664 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 22/01/2015 gününde verilen dilekçe ile 2330 sayılı Kanundan kaynaklanan rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 11/02/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, 2330 sayılı Kanundan kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, ... İl Emniyet Müdürlüğü kadrosunda polis memuru olarak görevli olan dava dışı ..."in, 01/01/2013 tarihinde görevini ifa ettiği sırada vücutta kemik kırığı oluşacak şekilde davalı tarafından yaralandığını, davalının bu eylemi nedeniyle ceza mahkemesinde yargılandığını ve cezalandırılmasına karar verildiğini, dava dışı polis memuru ..."in başvurusu üzerine İçişleri Bakanlığı Nakdi Tazminat Komisyonu kararı ile polis memuruna nakdi tazminat ödenmesine karar verildiğini, davalının eylemi nedeniyle davacı idarenin zarara uğradığını belirterek polis memuruna ödenen nakdi tazminatın rücuen davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalının dava tarihinde hükümlü olarak cezaevinde olması nedeniyle, davalının vasisi davaya dahil edilmiş; vasi davaya cevap vermediği gibi duruşmalara da katılmamıştır.
Mahkemece, 2330 sayılı Kanun uyarınca polis memuruna haksız fiil nedeniyle yaralanması neticesinde tazminat ödenebilmesi için yaralanmanın görev esnasında gerçekleşmesi gerektiği, dosyada mevcut olan günlük görev listesine göre polis memurunun olay esnasında görevli olmadığı, bu nedenle 2330 sayılı Kanun uyarınca yapılan ödemenin davalıdan rücuen tazmininin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dava konusu olaya ilişkin olarak davalının yargılandığı ... 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/219 esas ve 2014/195 karar sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı hakkında, dava dışı polis memuru ..."in de yaralanmasıyla sonuçlanan olay nedeniyle, görevi yaptırmamak için direnme, kasten yaralama, hakaret ve kamu malına zarar verme suçlarından kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonunda davalının polis memuru ..."e karşı hiçbir görev ile ilişkisi olmadan yaralama ve hakaret suçlarını işlediği, bu nedenle görevi yaptırmamak için direnme suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı, kasten yaralama ve hakaret suçları yönünden görevle ilişik tespit edilemediğinden yasal arttırımların uygulanmadığı gerekçesiyle davalının görevi yaptırmamak için direnme suçu
yönünden beraatine, kasten yaralama, hakaret ve kamu malına zarar verme suçları nedeniyle de cezalandırılmasına karar verildiği, verilen kararın temyiz edildiği ve halen Yargıtay incelemesinde olup henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır.
6098 sayılı TBK’nın 74. maddesi uyarınca hukuk hakimi, ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı değil ise de hem ilmi, hem de kökleşmiş yargı kararlarında ceza mahkemesince belirlenen maddi olgunun hukuk hakimini bağlayacağı kabul edilmektedir. Dava konusu olayın özelliği sebebiyle ceza mahkemesindeki davanın kesinleşmesi beklenmeli ve tüm kanıtlar birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Mahkemece açıklanan yönler gözetilmeyerek, yerinde olmayan gerekçe ile yazılı biçimde karar verilmiş olması, usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına 05/12/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.