![Abaküs Yazılım](/3.png)
Esas No: 2016/8633
Karar No: 2019/3009
Karar Tarihi: 14.03.2019
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/8633 Esas 2019/3009 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle dava şartı yokluğundan davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın süresi içerisinde davacılar vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacılar vekili, 19/09/2012 günü davalılardan ... yönetimindeki, diğer davalı ... Seyahat A Ş’nin işleteni, davalı ... A Ş. ile ...’nin sigortacısı olduğu ... plaka sayılı araç ile davalı ... Belediye Başkanlığı’na ait (... Belediye Başkanlığına devredilmekle), ...’ye trafik sigortalı ... plaka sayılı aracın karıştığı trafik kazası neticesinde ...plaka sayılı araçta yolcu konumunda bulunan davacıların miras bırakanı ..."in vefat ettiğini, kazanın oluşumunda her iki araç sürücüsünün kusurlu bulunduğunu, ayrıca davalı ... Müdürlüğünün yol yapım çalışması sırasında gerekli işaretleri ve uyarıcı levhaları gerektiği gibi yerine koymadığından kusurlu bulunduğunu bildirerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla müvekkillerinden ... için şimdilik 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, yine ... için-20.000,00 TL manevi tazminat, diğer davacıların her biri için 10.000,00 TL manevi tazminatın davalılar ... Seyahat A.Ş, ... Belediye Başkanlığı ile ..."den kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş, 11/11/2015 havale tarihli dilekçe ile maddi tazminata ilişkin taleplerini 41.237,96 TL olarak belirli hale getirmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; maddi tazminat davası yönünden davalı ... yönünden davanın yargı yolu nedeniyle usulden reddine, davalı ..."ye karşı açılan davanın esastan reddine, diğer davalılar (... Seyehat A.Ş., ..., ..., ...., ... Sigorta A.Ş.) yönünden davanın arttırılmış ve belirli hale getirilmiş durumu ile kabulü ile, 41.237,96 TL destekten yoksun kalma tazminatının bu davalılardan tahsiline, manevi tazminat talebi yönünden davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 10.000,00 TL, diğer davacıların her biri için 3.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalı ... vekilinin tüm, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-)Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı taraf destek yolcunun davalı ... kontrolünde bulunan yolda 27.11.2012 tarihinde trafik kazası geçirerek vefat ettiğini, davalı ... Müdürlüğünün yol yapım çalışması sırasında gerekli işaretleri ve uyarıcı levhaları gerektiği gibi yerine koymadığından kusurlu bulunduğunu iddia etmiştir. Mahkemece, davanın görülme yerinin idari yargı olduğu gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiş ise de, kazanın vuku bulduğu tarih ve mevkide yüklenici dava dışı ... Yapı İnş. Ltd. Şti’nin yükümlülüğünde, Karayolları Genel Müdürlüğünün denetim ve sorumluluğunda yol çalışmaları yapılmaktadır.
Davalı ... Müdürlüğünün yol yapım işini verdiği şirket özel hukuk tüzel kişisi olup verdiği iddia olunan zararlardan dolayı oluşan sorumluluğu özel hukuk hükümlerine tabidir. Özel hukuk tüzel kişilerinin verdikleri zararlar niteliği itibariyle hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar olmayıp, bu zararların tazmini amacıyla anılan özel hukuk tüzel kişilerine karşı adli yargı yerinde tazminat davası ikame edilmesi gerekmektedir. O halde mahkemece, davalı ... aleyhine açılan bu davada bu idari yargının yargı yolu bakımından görevsiz bulunması nedeniyle davaya devam edilerek esastan inceleme yapılması gerekirken, yazılı olduğu şekilde davanın bu davalı bakımından dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
3-)Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkında hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K.nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulüyle davacılar için takdir olunan manevi tazminatların düşük olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın tüm davacılar yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin tüm, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, ve aşağıda dökümü yazılı 1.583,32 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ... Başkanlığından alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 14/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.