5. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/20377 Karar No: 2016/8068
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2015/20377 Esas 2016/8068 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Dava konusu taşınmaz imar planında sağlık alanı olarak ayrılmış ise de mahallinde yapılan keşif sonrası alınan bilirkişi raporlarına göre, taşınmaza davalı idarece fiilen el atılmadığı anlaşılmıştır. Mahkeme, davayı reddetmiş; ancak bu karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Kamulaştırma Kanunu'nun geçici 6. maddesi ile taşınmazlara yapılan kısıtlamalar sonrası idari yargıda dava açılabileceği belirtilmektedir. Anayasa Mahkemesi de imar kısıtlamalarından kaynaklanan tazminat davalarının idari yargıda açılabileceği kabul edilmiştir. Bu nedenle, davanın idari yargıda görülmesi gerekirken, mahkeme davanın reddine karar vermiştir. Kararda geçen kanun maddeleri; Kamulaştırma Kanunu'nun geçici 6. maddesi ve İmar Kanunu'nun 3194 sayılı kanununun değerlendirilmesini içermektedir.
5. Hukuk Dairesi 2015/20377 E. , 2016/8068 K. "İçtihat Metni"
NUMARASI : 2014/230-2015/116
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava konusu taşınmaz imar planında sağlık alanı olarak ayrılmış ise de; mahallinde yapılan keşif sonrası alınan bilirkişi raporlarına göre, taşınmaza davalı idarece fiilen el atılmadığı anlaşılmıştır. 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasanın 21. maddesi ile Kamulaştırma Kanununun geçici 6. maddesinde yapılan değişiklik ile; “Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılmak suretiyle veya ilgili kanunların uygulamasıyla tasarrufu kısıtlanan taşınmazlar hakkında, 3/5/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununda öngörülen idari başvuru ve işlemler tamamlandıktan sonra idari yargıda dava açılabilir. Bu madde hükümleri karara bağlanmamış veya kararı kesinleşmemiş tüm davalara uygulanır.” hükmü getirilmiştir. Öte yandan Anayasa Mahkemesi’nin 25.09.2013 gün 2013/93 Esas, 2013/101 Karar sayılı ilamında da; “Kamulaştırmasız el atmadan söz edilebilmesi için taşınmaz zilyetliğinin idareye geçmesi ve taşınmazın fiilen kamu hizmetine tahsis edilmiş olması gerektiği; imar kısıtlamalarında taşınmazın zilyetliğinin malikte kalmaya devam etmekte olup, yalnızca malikin tasarruf yetkisinin, ilgili mevzuattan kaynaklanan bazı kısıtlamalara maruz kaldığı, bu nedenle imar kısıtlamalarından kaynaklanan tazminat davalarının idari yargıda açılabileceği” kabul edilmiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davanın idari yargıda görülmesi, dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi sonucu itibariyle doğrudur. Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden usul ve yasaya uygun ONANMASINA, peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 18/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.