Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/5729
Karar No: 2022/8573
Karar Tarihi: 07.06.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/5729 Esas 2022/8573 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2022/5729 E.  ,  2022/8573 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
    İlk Derece Mahkemesi: ... 14. İş Mahkemesi


    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davacı, davalı ve fer'i müdahil Kurum vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince davalı ve feri müdahil Kurum vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı ve feri müdahil Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    I-İSTEM:
    Davacı vekili, müvekkilinin 15.08.1991-14.11.1991 tarihleri ve 15.05.1992-14.06.1992 tarihleri arasında davalı kurum nezdinde çalıştığını, davalı tarafın, müvekkilinin işe giriş bildirgelerini SGK'ya verdiğini, müvekkilinin davalı nezdindeki ilk çalışmasının Dokuz Eylül Üniversitesi'nin Mühendislik - Mimarlık Fakültesi Dekanlığın'da 15.08.1991 tarihinde başlayıp 3 ay sürdüğünü, bu çalışmaya ilişkin işe giriş bildirgesini dilekçe ekinde sunduklarını, müvekkiline ait SSK Kimlik Belgesinde de ilk işe giriş tarihinin 15.08.1991 olarak gösterildiğini, aynı şekilde müvekkilinin 15.05.1992-14.06.1992 tarihleri arası çalışmasına ilişkin belgelerin de mevcut olduğunu, müvekkilinin 15.05.1992 tarihinde tekrardan işe başladığını gösteren işe giriş bildirgesi ve bu işe giriş bildirgesinin SGK'ya(SSK) verilmesine ilişkin ön yazıyı dilekçe ekinde sunduklarını, ek olarak davalının müvekkili hakkında düzenlediği Aylık Sigorta Primleri Bildirgesini ve bu bildirgeyi SGK'ya(SSK) sunmasına ilişkin önyazıyı da dilekçe ekinde sunduklarını, her ne kadar Aylık Sigorta Primleri Bildirgesinde müvekkilinin ismi yazmasa da önyazının sol üst kısmında "..." notunun olduğunu, müvekkilinin davalı nezdindeki 15.08.1991-14.11.1991 ve 15.05.1992-14.06.1992 tarihleri arası çalışmasının tespitini, talep ve dava etmiştir.
    II-CEVAP:
    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 506 sayılı Yasa’nın 79/10/5510 sayılı Yasa’nın 86/9.maddesi ereğince sigortalıların çalıştıkları yılın sonundan itibaren 5 yıl geçmiş ise bildirimsiz geçen çalışmalarının tespiti yönünde dava açamayacağını, Mühendislik Fakültesi Dekanlığı’nın 01.04.2019 tarih ve 1431 sayılı yazısı ve eklerinde Mühendislik Fakültesi Döner Sermaye Saymanlığında 15.05.1992-14.06.1992 tarihleri arasında sigortalı olarak çalışan ... ’e ait sigortalı işe giriş bildirgesi ve aylık sigorta primleri bildirgesi ile bu belgelerin Sosyal Sigortalar Kurumu ... Bölge Müdürlüğü’ne gönderildiğine dair üst yazıların yer aldığını, davanın hukuki yarar yokluğundan da reddi gerektiğini beyanla, davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
    Fer’i Müdahil Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ilk işe girişinin 15.08.1991 tarihinde olduğunu ancak davalı işyerinden kuruma bordro ile bildirilmiş çalışmasının olmadığını, bir kimsenin sigortalı sayılabilmesi için işe giriş bildirgesinin verilmesi yeterli olmayıp, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasasının 2 ve 6. maddelerinde belirlendiği üzere çalışma olgusunun varlığının da zorunlu olduğunu, bu tür hizmet tespitine yönelik davalarının kamu düzenini ilgilendirdiği bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiğini, davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
    III-MAHKEME KARARI:
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    Mahkemece, “davanın kısmen kabulü ile; Davacının 111473.35 sicil sayılı işyerinde 15/05/1992-14/06/1992 tarihleri arasında hizmet akdine dayalı olarak asgari ücretle 31 gün çalıştığının, bu çalışmasının Kuruma bildirilmediğinin tespitine, Fazlaya ilişkin talebin reddine,” karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    Bölge Adliye Mahkemesi’nce, “ Fer'i müdahil Kurum ve davalı Üniversite vekillerinin istinaf taleplerinin ayrı ayrı esastan reddine,
    Davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile; ... 14. İş mahkemesi'nin 2019/68 E, 2021/386 K sayılı kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b.2 maddesi gereğince kaldırılmasına,
    Davanın Kabulü ile; davacının 111473.35 sicil sayılı işyerinde 15.08.1991 - 14.11.1991 ve 15.05.1992 - 14.06.1992 tarihleri arasında hizmet akdine dayalı olarak asgari ücretle çalıştığının TESPİTİNE,” karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davalı vekili; hak düşürücü sürenin geçtiğini, tanık beyanlarının çelişkili olduğunu, işveren tarafından tüm belgelerin Kurum’a verildiğini, primlerin de ödendiğini, bu durumda davacının tespit davası açmakta hukuki yararının bulunmadığını beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.
    Fer'i müdahil Kurum vekili; sadece tanık beyanları esas alınarak hüküm kurulmasının hatalı olduğunu beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Hizmet tespitine ilişkin talebin yasal dayanağı 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçiş hükümlerini içeren geçici 7. maddesi gereğince 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi olup Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.
    Bu tür davalarda mahkemece yapılacak iş, davacıyla ilgili varsa tüm belge ve kayıtlar işverenden istenilmeli, çalışmanın gerçekleştiği ileri sürülen işyerinin Kurum nezdinde bulunan dosyası, işverence hazırlanması gerekli ücret ödeme bordroları, puantaj kayıtları ve diğer kayıtlar getirtilmeli, dönemsel sigorta primleri bordrosuyla veya aylık prim ve hizmet belgesiyle bildirimleri yapılan sigortalılar tanık sıfatıyla dinlenilmeli, Kurum müfettişlerince inceleme yapılıp yapılmadığı sorulmalı, inceleme yapılmışsa belgeler getirtilmeli, aynı çevrede faaliyet yürüten ve davacının çalışmasını bilebilecek durumda olan tarafsız nitelikte başka işverenler ve bordrolu çalışanlar yöntemince saptanarak tanık sıfatıyla dinlenilmeli, işçilik alacaklarına ilişkin dava dosyasının varlığı araştırılarak celbedilmeli ve işçilik hakları davasında dinlenen tanıkların anlatımları ile bu dosyada bilgi ve görgüsüne başvurulan tanıkların anlatımları karşılaştırılmalı, varsa çelişki giderilmeli, yargılama sürecinde dinlenen tanık anlatımlarının değerlendirilmesinde, iş yerinin kapsamı, kapasitesi ve niteliği nazara alınmalı, işin mevsimlik olduğu anlaşılırsa dönemleri belirlenmeli; çalışmanın varlığı, başlangıç ve bitiş tarihleri, mevsimlik mi, sürekli mi olduğu, yapılan işin kapsam ve niteliği de nazara alındığında kısmi çalışma mümkün olduğundan kısmi ve kesintili olup olmadığı yöntemince araştırılmalıdır.
    Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular ile birlikte; mahkemece resen araştırma ilkesi gereğince taraf tanıklarının sözleri değerlendirilirken bunların inandırıcılığı üzerinde durulmalı, verdikleri bilgilere nasıl vakıf oldukları, işveren ve işçiyle, işyeriyle ilişkileri, bazen uzun yılları kapsayan bilgilerin insan hafızasında yıllarca eksiksiz nasıl taşınabileceği düşünülmeli ve tanıklar buna göre dinlenilmeli, gerektiğinde tanık beyanlarının sağlığı denetlenmeli ve deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek çalışma olgusu hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde belirlenmelidir.
    Dosya kapsamında, davacı adına; Dokuz Eylül Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Döner Sermaye Saymanlığı adına tescilli 111473 sicil sayılı işyerinden verilen 15.08.1991 ve 15.05.1992 tarihli işe giriş bildirgeleri bulunduğu, 15.05.1992 işe giriş tarihli bildirgenin Kuruma verildiğine dair varide tarihinin bulunmadığı, Dokuz Eylül Üniversitesi Mimarlık Mühendislik Fakültesi Dekanlığı’nın Kuruma hitaben 28.05.1992 tarihli yazısında, davacının 15.05.1992-14.06.1992 tarihleri arasında görevlendirildiği ve işe giriş bildirgesinin sunulduğunun bildirildiği, yine davacının 15.05.1992 – 14.06.1992 tarihleri arasındaki çalışmaları için bordro düzenlenip Kurum’a verildiğine dair Dekanlığın Kurum’a gönderdiği 26.06.1992 Tarihli üst yazı bulunduğu, dinlenen tanıkların, Sabancı Kültür Merkezi ve Aydın Adnan Menderes Üniversitesinin iki binasına ilişkin projelere çizim desteği vermek üzere davacıyla birlikte çalıştıklarını beyan ettikleri anlaşılmaktadır.
    Mahkemece, öncelikle davacının üniversite hangi tarihler arasında eğitim gördüğü, ne zaman mezun olduğu belirlenmeli, tanık beyanlarında bahsi geçen projelerin yapımının ne kadar sürdüğü, yöneticisi ve diğer sorumluları tespit edilerek tanık sıfatıyla beyanlarına başvurulmalı, yapılan işin kapsam ve niteliği, davacının öğrenci veya yeni mezun olduğu da nazara alınarak günde kaç saat çalışma yapıldığı, çalışmanın tam zamanlı mı kısmi zamanlı mı olduğu üzerinde durularak, deliller hep birlikte değerlendirilerek varılacak sonucuna göre bir karar verilmelidir.
    Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı ve feri müdahil Kurum vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen karar bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/2. maddesi gereği BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 07/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi