Esas No: 2022/6054
Karar No: 2022/8659
Karar Tarihi: 07.06.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/6054 Esas 2022/8659 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, 01/04/2015 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığına dair tespit istemiyle açılmıştır. Davacı, işe başlama tarihinin 01/12/1984 ve avukatlık mesleğine başlama tarihinin 01/09/1997 olduğunu, prim ödeme gün sayısının 5225, tahsis talebinin 06/03/2015 tarihinde reddedildiğini belirtmiştir. İlk derece mahkemesi, davayı kabul etmiş ve davacıya yaşlılık aylığı bağlanmasına, fazla ödediği primlerin belirli bir oranının geri alınmasına karar vermiştir. Ancak, Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi tarafından istinaf başvurusu reddedilmiştir. Temyiz incelemesi sonucunda, davacının tahsis talep tarihinde aylık bağlama koşullarının oluşmadığı, yaşlılık aylığı için belirli bir yaşa ulaşmak, belirli bir süre prim ödemek, işten ayrılmak ve talepte bulunmak gerektiği hatırlatılarak ilk derece mahkemesi kararı bozulmuştur. Konuyla ilgili yasal dayanaklar 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 60 ve geçici 81. maddeleridir.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi
İlk Derece Mahkemesi: ... 19. İş Mahkemesi
Dava, yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince verilen kararın davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; 01/02/1968 doğumlu olduğunu kaza-i rüşt kararı ile sınavı kazanarak devlet memurluğuna 1984 yılında göreve başladığını, yaklaşık 10 yıl memuriyet süresinin olduğunu 1995 yılında kısa dönem askerlik yaptığını, 1997 yılında SSK'lı olarak avukatlık mesleğine başladığını, halen zorunlu sigortalı olarak mesleğine devam ettiğini, 06/03/2015 tarihinde emeklilik başvurusuna tahsis tarihi itibariyle 51 yaşını doldurmadığından bahisle talepte bulunduğu ancak talebinin kabul edilmediğini beyanla, 48 yaş itibariyle emeklilik maaşı bağlanmasına, emeklilik aylığı bağlanması tarihinden sonra alınmış fazla primlerin ödeme tarihlerinden itibaren faizleriyle ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II- CEVAP:
Davalı Kurum vekili, cevap dilekçesinde özetle; 11/09/2014 tarihinden sonra açılacak davalarda kuruma başvurunun yapılmasının zorunlu olup dava şartı olduğu, davacının 2015 yılında başvuru yapmış ise uzunca bir zaman geçtiğini, yeniden başvurusunun olması gerektiğini, kurum işleminin yerinde olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
III- MAHKEME KARARI:
A- İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkemece, davacının davasının kabulü ile davalı kurum işleminin iptali ile davacıya 01/04/2015 tarihi itibariyle 506 sayılı kanunun geçici 81/B maddesi kapsamında yaşlılık aylığı bağlanmasına, davacının 01/04/2015 tarihinden itibaren fazladan ödediği primlerin, 01/04/2015 tarihinden sonra her ay ödemesi gereken yaşlılık aylığı üzerinden hesaplanacak Sosyal Güvenlik destek primleririnin mahsubu ile geri kalan miktarının yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin yeterli araştırma yapmadığını, alınan bilirkişi raporunda ''iade edilecek bağkur prim tutarı için yeni hesap raporu alınması'' gerekir şeklindeki ifadesinin değerlendirilmediğini, hükümdeki miktarın bu nedenle belirli olmadığını, ayrıca kuruma 3 yıl önce yapılan başvurunun, kabul edilmesinin doğru olmadığını, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
B-BAM KARARI
... Bölge Adliye Mahkemesi, 33. Hukuk Dairesince; davalının istinaf başvurusunun esastan reddine,dair karar verilmiştir.
IV- TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı Kurum vekili, istinaf gerekçeleri ile kararı temyiz etmiş, kararın bozulmasını istemiştir.
V- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Eldeki davada, davacının talebi, 01.04.2015 tarihi itibari ile yaşlılık aylığına hak kazandığına dair tespit isteminden ibaret olup; 01.02.1968 doğum tarihli davacının; 01.12.1984 tarihinde 4/ c madde kapsamında işe başlama tarihi olduğu; avukatlık mesleğine, 01.09.1997 tarihinde başladığı, 4/ a kapsamında 01.10.2008 tarihine kadar toplam 3801 gün prim ödeme gününün bulunduğu; 01.10.2008 tarihi sonrası 4/ b madde gereği sigortalılığının başladığı ve bu kapsamda 3405 gün sigortalılık gününün olduğu; 5434 sayılı kanuna tabi sigortalılığının, 01/12/1984-14/09/1997: 3210 gün olduğu, davacının 06.03.2015 tarihinde yaşlılık aylığı tahsis talebinde bulunduğu ve kurumca tahsis tarihi itibariyle 51 yaşını doldurmamış olması nedeniyle talebin reddedildiği anlaşılmakla; 01.12.1985 tarihli sigorta başlangıç tarihine istinaden 25 yıl sigortalılık 48 yaşın doldurulmuş olması ve de 5225 gün prim ödeme gün sayısından; davacının 01.02.1968 doğum tarihine göre, yaş koşulunu 01.02.2016 tarihinde sağladığı anlaşılmaktadır.
Bu kapsamda somut olayda, aylık bağlama koşulları hatalı değerlendirilmiş olup; tahsis koşulları bakımından davanın yasal dayanaklarından olan 506 sayılı Kanunun 60 ve geçici 81’inci maddelerinde yaşlılık aylığından yararlanmak için; kural olarak maddede belirlenen yaşa ulaşmış olmak, belirli bir süre prim ödemek, işten ayrılmak ve talepte bulunmak koşulları öngörülmüş olup davacının 01.12.1985 tarihinde başlayan sigortalılığına göre; tahsis talep tarihi itibari ile aylık bağlama koşulları oluşmamıştır. Dava dilekçesinde, talep, tahsis hususunu da içerdiğinden; buna göre aylık bağlama koşullarının dava tarihi itibari ile yeniden değerlendirilmesi gerekirken; mahkemece bu durumun dikkate alınmaması da usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun reddine ilişkin kararının kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk derece Mahkemesine gönderilmesi ile kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 07.06.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.