Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2017/26370 Esas 2019/14607 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/26370
Karar No: 2019/14607
Karar Tarihi: 10.12.2019

Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2017/26370 Esas 2019/14607 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanığın, dolandırıcılık suçundan aranan kişi tarafından kullanılan gerçek kimlik bilgileri yerine başkasının kimlik bilgilerini kullanarak yakalanmaya çalıştığı ve tutanakların o kimlik bilgilerine göre düzenlendiği olayda, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun unsurlarının oluşmadığı ancak gerçeğe aykırı beyanda bulunmak kabahatinin oluştuğu belirlenmiştir. Bu nedenle mahkeme kararı, sanığın temyiz itirazları kabul edilerek bozulmuştur. 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 40/1. maddesi, \"kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunmak\" kabahatini düzenlemekte ve cezası idari para cezası olarak belirtilmektedir. TCK'nın 268/1. maddesi ise, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunu düzenlemekte ve cezası hapis cezası olarak belirtilmektedir.
8. Ceza Dairesi         2017/26370 E.  ,  2019/14607 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    5237 sayılı TCK.nın 268/1. maddesinde düzenlenen başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçunun oluşabilmesi için işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılarak soruşturma ve kovuşturma işlemlerinin kimlik bilgileri verilen mağdur hakkında yapılmasına neden olunması gerekir. Bir adli soruşturma ya da kovuşturma işlemi olmaksızın kimlik bilgilerinin gizlenmesi amacıyla başkalarına ait kimlik bilgilerinin kullanılması ve verilen kimlik bilgilerine göre resmi belge düzenlenmesi halinde TCK.nın 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçu, bir resmi belge düzenlenmemiş olması halinde 5326 sayılı Kabahatlar Kanunu"nun 40/1. maddesinde düzenlenen kimliği bildirmeme kabahati oluşur.
    Somut olayda, dolandırıcılık suçundan gerçek kimlik bilgileri ile aranan sanığın yakalanması üzerine arkadaşı ... adına düzenlenmiş sürücü belgesini ibraz ettiği, ancak hemen akabinde gerçek kimliğini açıklaması nedeniyle tutanakların gerçek kimlik bilgilerine göre tanzim edildiği olayda, başkasının kimliğini ya da kimlik bilgilerini kullanarak kendisini suçsuz diğer kişiyi ise işlemediği bir suçun faili olarak göstermediği anlaşılan sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK.nın 268. maddesinde düzenlenen "başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması" suçunun unsurlarını oluşturmayıp, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu"nun 40/1. madde ve fıkrasında düzenlenen "kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunmak" kabahatini oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak sanığın lehine bulunan ve eylemine uyan 5326 sayılı Yasanın 40/1. maddesinde öngörülen idari para cezasının miktarına göre aynı Yasanın 20/2-c maddesinde yazılı soruşturma zamanaşımının eylemin gerçekleştiği 16.05.2011 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşıldığından yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta 1412 sayılı CMUK.nın 322 ve Kabahatler Kanunu"nun 24. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün bulunduğundan Kabahatler Kanunu"nun 20/1. maddesi uyarınca sanık hakkında İDARİ PARA CEZASI VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 10.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.