8. Hukuk Dairesi 2009/6165 E. , 2010/1487 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Sınırlandırmanın İptali ve Tescil
... ile Hazine ve Ovacık Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki sınırlandırmanın iptali ve tescil davasının reddine dair...Sulh Hukuk Hâkimliğinden verilen 24.08.2009 gün ve 351/381 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ile davalı Hazine vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, miras yolu ile intikal ve kazanmayı sağlayan zilyetlik nedeniyle 101 ada 32 parsele ilişkin sınırlandırmanın iptali ile adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili, dava konusu taşınmazın mera olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... temsilcisi yargılama oturumlarına katılmamıştır.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın mera olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi üzerine ; hükmün esasa ilişkin bölümü davacı vekili, vekalet ücretine ilişkin bölümü ise davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davanın reddine dair önceki hüküm davacının temyizi üzerine Dairenin 22.5.2008 tarih, 2516 Esas ve 2798 Karar sayılı ilamı ile özet olarak “.... Davalı parselin dava dışı 30 ve 31 parsellere uygulanan 776 tahrir no.lu vergi kaydının mera hududu içermesi ve zeminde mera olması nedeniyle miktar fazlası olarak sınırlandırıldığı, mera sınırının değişebilir ve genişletilmeye elverişli sınırlardan olduğu ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20.maddesine göre kural olarak miktarı ile geçerli bulunduğu, miktar fazlası olan kısmın revizyon gören kaydın tesis tarihinde mevcut bulunan meradan genişletilmek suretiyle elde edildiğinin kabulü ile taşınmazın öncesinin mera olmadığına dair iddianın aynı derecede kuvvetli bir delille ispatı gerektiği, kayıt ve belgelerle çelişen tanık ve bilirkişi sözlerine itibar edilemeyeceği, ancak somut olayda mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermeye yeterli bulunmadığı, uyuşmazlık konusu parselin kayıt miktar fazlası olduğu aynı ada 30,31 parseller ile komşu 34 ve 10 parsellere ait kadastro tutanakları ve dayanak kayıtların getirtilmediği, 776 tahrir no.lu vergi kaydının da dosya arasında bulunmadığı, belirtilen kayıtların getirtilerek mahallinde yeniden keşif icrasıyla yerine uygulanması, vergi kaydının nizalı yönü mera olarak gösterdiğinin ve komşu 10 ve 34 parsellerin de mera vasfıyla tespit edilmiş bulunduğunun belirlenmesi halinde, nizalı taşınmazın meradan elde edildiğinin kabulü ile davanın reddine , aksi takdirde ise gerekli araştırmaların yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği...” gerekçesiyle bozma sevk edilmişti. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine, dava dışı 101 ada 30 ve 31 parsellere revizyon gören 776 tahrir nolu vergi kaydı davalı taşınmazın bulunduğu yönü mera okuduğuna, kayıt miktarı kadar yer 30 ve 31 parsellerde davacı adına tespit edildiğine, davalı parselin doğu ve güney sınırında da eylemli olarak mera parseli yer aldığına göre davanın reddine karar verilmiş olmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmamıştır.Davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile davanın reddine ilişkin hüküm bölümünün ONANMASINA,
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarına gelince; dava redle sonuçlandığına ve davalı Hazine yargılama oturumlarında vekil vasıtasıyla temsil olunduğuna göre, davalı Hazine yararına vekalet ücreti takdir ve tayini gerekirken bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru değildir.
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasa hükümlerine aykırı bulunan hükmün vekalet ücretine ilişkin bölümünün HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 15,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 1,55 TL’nın temyiz eden davacıdan alınmasına 01.04.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.