14. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/7950 Karar No: 2018/3449 Karar Tarihi: 24.04.2018
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/7950 Esas 2018/3449 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, asıl davada elatmanın önlenmesi ve karşı davada temliken tescil isteğine ilişkin olarak verilen hükmün davacı-karşı davalı ve davalı-karşı davacı vekilleri tarafından temyiz edildiğini belirtmiştir. Ancak, davacı-karşı davalı vekili ve davalı-karşı davacı mirasçıları ilbey vekili ve ilbey vasisi, hüküm verildikten ve kararı temyiz ettikten sonra, davadan feragat ettiklerini bildirmişlerdir. Feragatin kati bir hükmün hukuki neticelerini hasıl edeceği ve kararın tarafların davadan feragati hakkında mahkeme tarafından bir karar verilmek üzere bozulması gerektiğini belirten mahkeme, kararı bozmuştur. 6100 sayılı HMK'nun 307. maddesi feragatin, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olduğunu belirtirken, 309. maddesi feragat ve kabulün dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılıp hüküm ifade etmek için kayıtsız ve şartsız olması gerektiğini açıklamaktadır. Davacının, davalı taraftaki zorunlu dava arkadaşlarından biri hakkındaki davadan feragat etmesi diğer zorunlu dava arkadaşlarını da etkiler ve mahkeme, bütün davalılar hakkındaki davanın feragat nedeniyle reddine karar verir.
14. Hukuk Dairesi 2016/7950 E. , 2018/3449 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25.08.2011 gününde verilen dilekçe ile asıl davada elatmanın önlenmesi, karşı davada temliken tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen 19.01.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı-karşı davalı ... vekili ve davalı-karşı davacı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, asıl davada elatmanın önlenmesi, karşı davada temliken tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı-karşı davalı ... vekili ve davalı-karşı davacı ... vekili temyiz etmiştir. Davacı-karşı davalı vekili Av. ..., davalı-karşı davacı ... mirasçıları ... ilbey vekili ve ... İlbey vasisi hükmün verilmesinden ve kararı temyizinden sonra 12.04.2018 tarihli dilekçeleri ile davadan feragat ettiklerini bildirmiş, dosyada mevcut vekaletnamelerde davadan feragate yetkili bulunduğu anlaşılmıştır. 6100 sayılı HMK’nun 307. maddesinde feragatin, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olduğu belirtilmiştir. 6100 sayılı HMK’nun “Feragat ve kabulün şekli” başlıklı 309. maddesi hükmüne göre de feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır. Davadan feragat, davacının açmış olduğu davadaki talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Davacının, davalı taraftaki mecburi dava arkadaşlarından (davalılardan) biri hakkındaki davadan feragat etmesi diğer mecburi dava arkadaşlarını (davalıları) da etkiler. Yani bu halde mahkemece bütün davalılar hakkındaki davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekir. Yukarıda belirtildiği üzere feragatin kati bir hükmün hukuki neticelerini hasıl edeceği hükme bağlanmıştır. Yine belirtmek gerekir ki feragatin geçerliliği karşı tarafın muvafakatine bağlı değildir. Etkisini onu yapanın tek yönlü irade beyanı ile doğurur. Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamaları da bu doğrultudadır. (11.4.1940 tarihli ve 70 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.5.1992 tarihli ve 1992/2-250/364 sayılı Kararı) Bu nedenle kararın tarafların davadan feragati hakkında mahkemesince bir karar verilmek üzere bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, tarafların vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 24.04.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.