Esas No: 1987/1838
Karar No: 1989/2361
Karar Tarihi: 31.10.1989
Danıştay 7. Daire 1987/1838 Esas 1989/2361 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Karar, bir yükümlünün telafi edici vergilendirme kapsamına giren işi yanında, kapsama girmeyen bir imalat işi de yapması durumunda, bu işlerin ayrı işyerlerinde ve ayrı işletmeler halinde sürdürülmüş olsa bile telafi edici vergilendirme usulünden faydalanamayacağını belirtmektedir. Bu nedenle, yükümlü katma değer vergisi beyannamesini vermek zorundadır. Temyiz edilen karar, bu nedenle uygun görülmüş ve temyiz istemi reddedilmiştir.
Katma Değer Vergisi Kanununun 28. maddesi gereği katma değer vergisinin nispeti her işlem için %10'dur. Bakanlar Kurulu'nun temel gıda maddeleri için bu nisbeti sıfıra kadar indirme yetkisi olduğu belirtilmiştir. 84/8887 ve 85/8924 sayılı Bakanlar Kurulu kararları ile bu kapsama giren gıda maddeleri yanında ekmeğin de \"sıfır\" vergi nisbetine tabi tutulduğu ifade edilmiştir. Ayrıca, geçici 1. madde ile Maliye ve Gümrük Bakanlığının, perakende mal satışı ile uğraşan mükelleflerden belirleyeceği iş gruplarına veya sektörlere dahil olanları telafi edici vergilendirme usulüyle vergilendirmeye yetkili olduğu belirtilmiştir. 27.12.1984 tarihli ve 18618 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 8 seri nolu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği ile telafi edici vergilendirme usulüne tabi olacak mükelleflerin ait oldukları iş grupları ve sektörleri belirtilmiştir. Ayrıca, telafi edici verg
Daire : YEDİNCİ DAİRE
Karar Yılı : 1989
Karar No : 2361
Esas Yılı : 1987
Esas No : 1838
Karar Tarihi : 31/10/989
TELAFİ EDİCİ VERGİLENDİRME KAPSAMINA GİREN İŞİ YANINDA, TELAFİ EDİCİ VERGİLENDİRME KAPSAMINA GİRMEYEN FAALİYETİ DE BULUNAN YÜKÜMLÜLER BU FAALİYETLERİNİ AYRI AYRI İŞ YERLERİNDE, AYRI İŞLETMELER HALİNDE SÜRDÜRSELER DE TELAFİ EDİCİ USULDEN YARARLANAMAYACAKLARI HK.
Uyuşmazlık; tuhafiyecilik ve fırın işletmesinden dolayı gerçek usulde katma değer vergisi mükellefi olan yükümlünün tuhafiyecilik faaliyetinden dolayı 1985 Aralık dönemine ait katma değer vergisi beyannamesini kanuni süresinde vermediği nedeniyle adına kesilen uslsüzlük cezasını;
Katma Değer Vergisi Kanununun 28.maddesinde, Katma Değer Vergisinin nisbetinin vergiye tabi her işlem için %10 olduğu, Bakanlar Kurulu'nun bu nisbeti temel gıda maddeleri için sıfıra kadar indirmeye yetkili bulunduğunun hükme bağlandığı ve bu yetkiye dayanılarak 84/8887 ve 85/8924 sayılı Bakanlar Kurulu kararları ile bu kararda sayılan diğer
gıda maddelerinin yanında ekmeğin de "sıfır" vergi nisbetine tabi tutulduğu, aynı yasanın geçiş hükümlerine ilişkin geçici 1.maddesinin 1. bendinde; Maliye ve Gümrük Bakanlığının perakende mal satışı ile uğraşan mükelleflerden belirleyeceği iş gruplarına veya sektörlere dahil olanları telafi edici vergilendirme usulüyle vergilendirmeye yetkili olduğunun belirtildiği, bu yetkiye dayanılarak 1.1.1985 tarihinden itibaren telafi edici vergilendirme usulüne tabi olacak mükelleflerin ait oldukları iş grupları ve sektörlerin 27.12.1984 tarihli ve 18618 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 8 seri nolu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin I-A maddesinde sayıldığı, buna göre, 1-Bakkaliye emtiası satanlar, 2-Kasaplar, 3-Balıkçılar, 4-Meyva ve Sebze satanlar, 5-B7feler, 6-Kuruyemişçiler, 7-Tuhafiyeciler, 8-manifaturacılar ve giyim eşyası satanlar, 8-kavafiye ve Saraciye emtiası satanlar, 9-Oyuncakçılar 10-İtriyat ve tuvalet malzemesi satanların telafi edici usulde katma değer vergisi mükellefi olduklarının kabul edildiği, aynı tebliğin 1-B maddesinde "mükelleflerin telafi edici vergilendirme usulünden faydalanabilmeleri için münhasıran yukarıda belirlenen iştigal konularına giren malları satmaları gerektiği, bu malların yanında kapsama girmeyen malları da satanların bu usulden faydalanamayacakları, ayrıca perakende mal satışı yanında ithalat, imalat, toptan satış ve hizmet işletmeciliği yapanların telafi edici vergilendirme usulüne tabi olamıyacakları şeklinde belirlendiği, yine 11 seri nolu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin telafi edici vergilendirme usulü başlıklı B/3.maddesin;de; "Katma Değer Vergisi Kanununda vergi idaresine vergilendirme açısından muhatap olarak kabul edilenler, işletme birimleri değil, vergi konusuna giren işlemleri yapan gerçek ve tüzel kişilerdir. Bu nedenle telafi edici vergilendirme kapsamına giren faaliyetler yanında, ithalat, imalat, toptan satış ve hizmet işletmeciliği yapan mükellefler bu faaliyetleri, perakende satış yapan işyerlerinden ayrı işyerinde ve ayrı işletmeler halinde sürdürseler bile telafi edici usulden faydalanamayacaktır." denildiği, bütün bu hüküm ve açıklamalardan bir gerçek veya tüzel kişinin telafi edici vergilendirme kapsamına giren faaliyeti yanında bu kapsama girmeyen mal satışlarının bulunması halinde veya perakende mal satışı yanında ithalat, imalat, toptan satış ve hizmet işletmeciliği yapması halinde ve hatta bu işleri ayrı işyerinde ve ayrı işletmeler halinde sürdürseler bile telafi edici usulden faydalanamayacaklarının açıkca anlaşıldığı, davada yükümlü telafi edici vergilendirme kapsamına giren tuhafiye işi yanında telafi edici vergilendirme kapsamında bulunmayan aynı zamanda bir imalat işi olan fırın işletmeciliği yapmakta olduğundan bu işlerin ayrı işyerlerinde ve ayrı işletmeler halinde sürdürülmüş olması halinde bile telafi edici vergilendirme usulünden faydalanamayacağının açık bulunduğu, aksine yönelik bu konudaki davacı iddiasının yerinde görülmediği, bu nedenle katma değer vergisi yönünden telafi edici vergilendirme usulü kapsamında olmayan yükümlünün katma değer vergisi beyannamesi vermesinin zorunlu olduğu, bu durumda 1985 Aralık ayında verilmesi gereken Katma Değer Vergisi Beyannamesini vermediği sabit olan davacının bu fiili 213 sayılı Kanunun 30/1 maddesine göre resen takdiri gerektiğinden aynı kanunun 352/1-1.maddesine göre vergi beyannamesinin verilmemiş olması fiiline dayalı iki kat olarak kesilen usulsüzlük cezasında isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle onayan Vergi Mahkemesi kararının bozulması isteminden ibarettir.
Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanmış bulunan mahkeme kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar sözü geçen kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından temyiz isteminin reddine karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.