MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 3167 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Sanığın yokluğunda verilen mahkumiyet hükmünün 29/01/2009 tarihinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 35.maddesine göre tebliğ edildiği, bu tebliğ işleminin daha önce aynı adreste anılan Kanuna göre usulüne uygun olarak yapılan bir tebliğ işlemi bulunmadığından yasaya aykırı olup geçerliliğinin bulunmadığı, dolayısıyla yapılan tebligatın geçersiz olduğu anlaşıldığından, sanık müdafiinin eski hale getirme istemi yerinde görülüp, öğrenme üzerine yapılan temyizin süresinde olduğu ve 5941 sayılı Çek Kanunu"nun geçici 2. maddesi uyarınca adli para cezasına ilişkin infazın taahhütname süresinin bitimine kadar durdurulmasına dair Mahkemenin 22/01/2010 tarihli Ek Kararın yok hükmünde olduğu değerlendirilerek yapılan incelemede;
Suç tarihi itibarıyla sanığa isnat edilen suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre davanın 5237 sayılı TCK"nın 66/1-e ve 67. maddelerinde öngörülen 8 yıllık olağan, 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresine tabi olduğu, zamanaşımını kesen en son işlemin 25/11/2008 tarihli mahkumiyet hükmü olduğu dikkate alındığında, inceleme tarihine kadar 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASI, gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle aynı Yasa"nın 322. maddesine göre, sanık hakkındaki kamu davasının DÜŞÜRÜLMESİNE, 02/12/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.