Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2019/3515
Karar No: 2022/2154
Karar Tarihi: 04.04.2022

Danıştay 4. Daire 2019/3515 Esas 2022/2154 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2019/3515 E.  ,  2022/2154 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    DÖRDÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2019/3515
    Karar No : 2022/2154

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
    VEKİLİ : Av. ….
    KARŞI TARAF (DAVACI) : … Anonim Şirketi
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin …. tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı şirket adına, kayıt dışı hasılat elde ettiğinden bahisle düzenlenen vergi tekniği raporlarına dayanılarak takdir komisyonu kararına istinaden re'sen tarh edilen 2011 yılı kurumlar vergisinin kaldırılması istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesince verilen …. tarih ve E:…, K:.. sayılı kararda; 667 sayılı KHK ile FETÖ/PDY'ye aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olduğu belirtilen ve bu nedenle kapatılan İpek Üniversitesi ile Koza-İpek Eğitim Sağlık Hizmet ve Yardım Vakfı'nın, davacı şirketin ilişkili kişisi olduğu, amacı kâr elde etmek ve ortaklarına dağıtmak olan halka açık bir şirketin yüksek miktarlarda bağış yapmasının ticari icaplara aykırı olduğu, yapılan bağış ve yardımın iş ve işletmenin faaliyetleriyle ilgisinin bulunmadığı, şirketin ilişkili kişi sayılmayacak başkaca kurum ya da kuruluşlara da yardım ya da bağışta bulunduğuna dair bir tespit bulunmaması nedenleriyle, bağış adı altında 2011 yılında İpek Üniversitesine aktarılan tutarın ortakların anılan üniversiteye şahsi olarak yapacakları bağış ve yardım niteliğindeki harcamayı, mükellef kurumu vasıta kılmak maksadıyla peçeleme yaparak aktardıkları, aktarılan bu tutarın bağış olarak nitelendirilmesi ve hukuki himayeden yararlanmasının, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesindeki, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu hükmü gereğince mümkün bulunmadığı, bu tutarın 2011 yılı kurumlar vergisi beyanında 'Diğer İndirimler' bölümünden çıkarılarak kurumlar vergisi matrahının buna göre yeniden hesaplanması üzerine çıkan fark matrah üzerinden mükellef kurum adına re'sen kurumlar vergisi tarh edilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı, öte yandan, davacı şirketin 2011 hesap döneminde, satın aldığı gıda maddelerini, gıda bankacılığı kapsamında, Koza-İpek Eğitim Sağlık Hizmet ve Yardım Vakfı'na verdiğine ilişkin olarak düzenlediği belgelerin, bu gıda maddelerinin bir kısmının vakfa teslim edilip edilmediğine dair herhangi bir fatura tespit edilmemesi, 10/02/2017 tarihli inceleme tutanağının 9. ve 10. maddelerindeki, şirket temsilcilerinin beyanları, gıda maddelerini teslim aldığı bazı fatura ve sevk irsaliyelerinden anlaşılan kişilerin kim olduğunun bilinmemesi ve şirket çalışanı olmadıklarının belirlenmesi, vergi tekniği raporu ekinde yer alan mahalle muhtarlarının konuya ilişkin alınan beyanları ile gıda paketlerinin mahalle muhtarlarına teslim edildiğine dair düzenlenen formların özelliği, … Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosu'nun … tarih ve … sayılı soruşturması kapsamında ve …. Sulh Ceza Hakimliği'nin …. D.İş sayılı kararına istinaden yapılan aramada ele geçirilen şirket muhasebeci ve yetkililerinin kendi aralarında yaptıkları e-posta yazışmalarından, söz konusu belgelerin, mükellef kurumun aslında bahsi geçen vakfa herhangi bir gıda paketi teslim etmediği halde, gıda bankacılığı ile ilgili vergisel avantajlardan yararlanmak, söz konusu gıda paketlerinin maliyet bedelini giderlere kaydederek kurum kazancından indirip daha az vergi ödemek maksadıyla düzenlenen sahte belgeler olduğu sonucuna varıldığından, gerek bu belgelerde yer alan ve gerekse de belgesi bulunmayan bu gıda paketlerinin maliyet bedelinin giderlerden çıkarılarak kurumlar vergisi matrahının buna göre yeniden hesaplanması üzerine çıkan fark matrah üzerinden mükellef kurum adına re'sen kurumlar vergisi tarh edilmesinde de hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; mükellefler hakkında, 213 sayılı Kanun'un 30. maddesinde yer alan re'sen tarhiyata ilişkin hükümlerin uygulanabilmesi için, aynı maddede sayılan re'sen tarh nedenlerinden en az birisinin bulunması, bu nedenle takdir komisyonuna sevk halinde zaman aşımı süresinin, aynı Kanunun 114. maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca durabilmesi için de, takdir komisyonuna sevkin öncesinde re'sen tarh nedeninin varlığının tespitli olması gerektiği, olayda ise, davacının "2013 ve 2014 yıllarına ilişkin hesaplarının tam inceleme kapsamında genel olarak (Risk Analizi-MTPİ) incelenmesi" sonucunda düzenlenen … sayılı Vergi Tekniği Raporunda, davacının 2013 ve 2014 yıllarında Koza-İpek Eğitim Sağlık Hizmet ve Yardım Vakfı'na yapılan yardım ve bağışlar ile ilgili olarak bazı tespitlere yer verilmekle birlikte, davacının takdir komisyonuna sevk edildiği 31/12/2016 tarihi itibarıyla, bu davaya konu vergi tarhiyatının ait olduğu 2011 yılındaki Koza-İpek Eğitim Sağlık Hizmet ve Yardım Vakfı ve İpek Üniversitesi'ne yapılan yardım ve bağışlara ilişkin olarak, 213 sayılı Kanun'un 30. maddesinin ikinci fıkrasının 6 nolu bendinde yer alan ve olayda re'sen tarh nedeni olarak gösterilen, "tutulması zorunlu olan defterlerin veya verilen beyannamelerin gerçek durumu yansıtmadığı"nı gösteren bir tespit yapılmaksızın davacının takdire sevk edilmesi karşısında, re'sen tarh nedeni ortaya konulmadan takdire sevk ile zaman aşımı durmayacağından, zaman aşımı süresinin dolduğu 31/12/2016 tarihinden sonra, 22/06/2017 tarihinde tebliğ edilen ihbarnamelerle duyurulan vergi ve cezaların zaman aşımına uğradığı anlaşıldığından dava konusu vergi ziyaı cezasında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Belirtilen gerekçelerle istinaf başvurusunun kabulüne, Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davalı idare tarafından, davacı hakkında düzenlenen raporlarda kayıt dışı hasılat elde edildiğinin somut olarak ortaya konulduğu, yapılan işlemlerin yerinde olduğu belirtilerek temyiz isteminin kabulü gerektiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, takdire sevk tarihinden önce re'sen tarh nedeninin ortaya konulmuş olmasının kanuni zorunluluk olduğu, dava konusu cezanın zaman aşımına uğradığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

    TETKİK HÂKİMİ : …
    DÜŞÜNCESİ : Öncelikle, takdir komisyonu kararına göre yapılan tarhiyatlarla ilgili uyuşmazlıklarda zaman aşımı ile ilgili hususların çözümünde, genel ilke olarak takdir komisyonuna sevkle tarh zaman aşımının durduğunun kabulü gereklidir. Öte yandan, mevcut vergi incelemeleri tamamlanmadan da takdire sevk işleminin bu kapsamda yapılabileceği ve tamamlanan inceleme sonucunda elde edilen bilgi ve verilerin takdir komisyonunca da değerlendirilebileceği tabiidir. Bu haliyle işin esasının incelenmesi suretiyle yeniden bir karar verilmek üzere temyiz isteminin kabulü ile Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE :
    213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 113. maddesinde, "Zamanaşımı, süre geçmesi suretiyle vergi alacağının kalkmasıdır. Zamanaşımı, mükellefin bu hususta bir müracaatı olup olmadığına bakılmaksızın hüküm ifade eder.", 114. maddesinde ise, "Şu kadar ki, vergi dairesince matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulması zamanaşımını durdurur. Duran zamanaşımı mezkur komisyon kararının vergi dairesine tevdiini takip eden günden itibaren işlemeye devam eder. Ancak işlemeyen süre her hâl ve takdirde bir yıldan fazla olamaz." denilmek suretiyle takdir komisyonu kararlarına istinaden yapılan re'sen tarhiyatlarda zamanaşımı hususunun olup olmadığının tespiti için takdir komisyonuna sevk tarihi, takdir komisyonu kararının vergi dairesine tevdi tarihi, ihbarnamenin tebliğ tarihi ve takdir komisyonunda geçen süreye (takdir komisyonuna sevk tarihi ile takdir komisyonu kararının vergi dairesine tevdi tarihi arasındaki süre) bakılarak karar verilmelidir.
    Bilindiği üzere, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 30. maddesinde sayılan re'sen vergi tarhını gerektiren sebeplerin varlığı halinde vergi inceleme elemanlarınca ilgili dönem matrahı re'sen tarh edilebileceği gibi takdir komisyonuna sevk edilerek de söz konusu işlem yapılabilmektedir. Kanunun 74. maddesinde ise, takdir komisyonlarının görevlerini yaparken takdir sebeplerinin bulunup bulunmadığını inceleyemeyeceği, hatalı gördüğü işlemlerde ilgili vergi dairesini yazı ile ikaz etmeye mecbur olduğu hükme bağlanmıştır. Bu itibarla, takdir komisyonu takdir nedenleri ile ilgili herhangi bir belirleme yapma veya değiştirme hakkına sahip değildir.
    Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri uyarınca, takdir komisyonu kararına istinaden yapılan tarhiyatlarla ilgili uyuşmazlıklarda zamanaşımı ile ilgili hususların çözümünde, genel ilke olarak takdir komisyonuna sevkle tarh zamanaşımının durduğunun kabulü gereklidir. Dolayısıyla, yalnızca takdire sevk tarihine bakılarak takdir komisyonuna sevkin, zamanaşımını durdurmak amacıyla yapıldığının bu çerçevede kabulüne imkan bulunmamaktadır. Mevcut vergi incelemeleri tamamlanmadan da takdire sevk işleminin bu kapsamda yapılabileceği ve tamamlanan inceleme sonucunda elde edilen bilgi ve verilerin takdir komisyonunca da değerlendirilebileceği tabiidir.
    Dosyanın incelenmesinden, davacının 31/12/2016 tarihinde takdir komisyonuna sevk edildiği, 21/06/2017 tarihinde takdir komisyonunca belirlenen matrahlar üzerinden tanzim edilen vergi/ceza ihbarnamelerinin 22/06/2017 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
    Olayda, tarh zamanaşımı süresinin dolmasından önce yapılan takdire sevk işlemi, 213 sayılı Kanunun 114. maddesi uyarınca işlemeye devam eden tarh zamanaşımı süresini durduracağından, vergi mahkemesi kararının kaldırılması istemiyle yapılan istinaf başvurusu hakkında işin esası incelenerek karar verilmesi gerektiğinden Vergi Dava Dairesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.


    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Temyiz isteminin kabulüne,
    2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:.., K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
    3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 04/04/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.


    (X) KARŞI OY :
    Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi