Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1368
Karar No: 2016/6150
Karar Tarihi: 18.04.2016

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2016/1368 Esas 2016/6150 Karar Sayılı İlamı

18. Hukuk Dairesi         2016/1368 E.  ,  2016/6150 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Dava, zilyetliğe dayalı el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Dava dosyası Yargıtay Yüksek Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu tarafından incelenerek Dairemize gönderilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacı vekili, davacı sitenin 715 parsel sayılı taşınmazda kurulu olduğunu, 715 parselin bitişiğinde Hazineye ait 1086 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunun bekçi evinin site tarafından yapıldığını ve Milli Emlak Müdürlüğüne ecrimisil bedeli ödediklerini, bekçi evinin kullanım hakkının davacı sitede bulunduğunu, davalıya sitenin bekçilik görevini yaptığı dönemlerde bekçi evinde ikamet etmesi için izin verildiğini, taraflar arasındaki hizmet aktinin Şubat 2011 de sona erdiğini, tazminat ve alacaklarının kendisine ödendiğini, davalının işten ayrılmasına rağmen bekçi evini tahliye etmediğini, davalının kiracı olmadığını ve kiracılık sıfatının bulunmadığını, fuzuli şagil olduğunu ve haksız işgalini sürdürdüğünü beyanla davalının haksız işgalinin önlenerek tahliyesini istemiştir. Davalı, dava konusu evi kendisinin yaptığını ve 1992 yılından beri kullandığını,1992 yılından beri kendisinin tasarruf ve zilyedinde olduğunu, evin Hazine arazisi üzerinde bulunduğunu, 2012 yılında Milli Emlak Müdürlüğüne taşınmazın kendisine kiralanması veya satılması için müracaatta bulunduğunu ancak cevap verilmediğini ve davacının dava konusu ev üzerinde herhangi bir hakkının olmadığını beyanla davanın reddini istemiştir. Mahkemece, dava konusu bekçi evinin bulunduğu 1086 parselin Maliye Hazinesine ait olduğunu, taraflar arasında bir kiracılık ilişkisinin bulunmadığını, tasarruf hak ve yetkisinin Maliye Hazinesine ait olduğu, işgal ve faydalanma fiili hakkında müdahalenin önlenmesinin ayrı bir dava ile talep edilmesi gerektiği, bekçi evinin mülkiyetinin davacıya ait olduğunun ve kiralayan sıfatının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Yargıtay Yüksek Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu tarafından Dairemize temyiz incelemesi için gönderilen dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; dava konusu evin 1086 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunduğu, 1086 parselin Maliye Hazinesi adına kayıtlı olduğu, davacı sitenin 715 parsel sayılı taşınmaz üzerinde kurulu olduğu, davalının davacı sitenin bekçilik ve güvenlik gibi işlerinde çalıştığı ve dava konusu evde ikamet ettiği, davalının 2011 yılında işten ayrıldığı ve halen dava konusu evde ikamet ettiği, evin yapımı konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunduğu, davacı adına ... Milli Emlak Daire Başkanlığı tarafından 23.08.2002-25.03.2009 ve 15.04.2012-13.10.2014 tarihleri arası ecrimisil ihbarnamesinin ve davacının 18.05.2011 ve 27.02.2016 tarihli ödeme makbuzlarının onaysız suretlerinin olduğu, 1086 parsel üzerindeki evin kim tarafından yapıldığı, kullanım hakkının kime ait olduğu, gerekse ecrimisil ödemeleri yönünden gerekli ve yeterli bir araştırmanın yapılmadığı anlaşılmaktadır.
    4721 saylı Türk Medeni Kanununun 973. ve devamı maddelerinde zilyetlik müessesesi düzenlenmiş olup Kanunun 973. maddesinde, “Bir şey üzerinde fiilî hâkimiyeti bulunan kimse onun zilyedidir”, aynı Kanunun 974. maddesinde, “Zilyet, bir sınırlı aynî hak veya bir kişisel hakkın kurulmasını ya da kullanılmasını sağlamak için şeyi başkasına teslim ederse, bunların ikisi de zilyet olur. Bir şeyde malik sıfatıyla zilyet olan aslî zilyet, diğeri fer"î zilyettir”, aynı Kanunun 981. maddesinde, “Zilyet, her türlü gasp veya saldırıyı kuvvet kullanarak defedebilir”, aynı Kanunun 982 maddesinde, “Başkasının zilyet bulunduğu bir şeyi gasbeden kimse, o şey üzerinde üstün bir hakka sahip olduğunu iddia etse bile onu geri vermekle yükümlüdür. Davalı, o şeyi davacıdan geri almasını gerektirecek üstün bir hakka sahip olduğunu derhâl ispat ederse onu geri vermekten kaçınabilir. Dava, şeyin geri verilmesine ve zararın giderilmesine yönelik olur”, yine aynı Kanunun 983.maddesinde ise, “Saldırıda bulunan, şey üzerinde bir hak iddia etse bile; zilyetliği saldırıya uğrayan, ona karşı dava açabilir. Dava, saldırının sona erdirilmesine, sebebinin önlenmesine ve zararın giderilmesine yönelik olur.” hükümleri yer almaktadır. Mahkemece 6100 sayılı HMK.nun 33. maddesi gereğince davanın, mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi değil, zilyetliğe dayalı müdahalenin önlenmesi, diğer bir deyiş ile zilyetliğin korunması davası olarak nitelendirilerek tarafların delilleri toplanıp oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken hatalı nitelendirme ve yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine,18.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi