12. Hukuk Dairesi 2018/1859 E. , 2018/5456 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından, borçlu hakkında ilamlı icraya dayalı olarak başlatılan takipte, borçlunun icra mahkemesine yapmış olduğu başvuruda icraya konulan ilamın menfi tespit davasına ilişkin ilam olduğu ve bu ilam kesinleşmeden icraya konulamayacağı, bu icra takibi dolayısıyla kendisine ait iki adet araca haciz konulduğunu ve bu hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece, şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verildiği görülmektedir.
Yargılamaya hakim olan ilkelerden sayılan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun ""Taleple Bağlılık İlkesi"" başlıklı 26. maddesinin birinci fıkrasında; ""Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir"" hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda; borçlu vekilince icraya konulan ilamın kesinleşmeden icraya konulamayacak olan ilamlardan olduğundan söz edilerek, takip dolayısıyla icra müdürlüğünce borçluya ait ... ve ... plakalı araçlar üzerindeki hacizlerin kaldırılmasının talep edildiği mahkemece, “taleple bağlılık ilkesi” dikkate alınmaksızın, talebi aşar şekilde hacizlerin kaldırılması kararı verilmeden takibin iptali kararı verildiği anlaşılmaktadır.
O halde mahkemece, borçlunun itirazının, yapılan takipteki hacizlerin kaldırılmasına yönelik olduğu nazara alınarak, sadece taleple ilgili karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, “taleple bağlılık ilkesi” ihlal edilerek, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/05/2018 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
Takibe dayanak ilamda menfi tespit davasının kabulü ile davacıların ... 1. İcra Müdürlüğünün 2008/4352 Esas sayılı takip dosyasından dolayı borçlu olmadıklarının tespitine, bu davacılar ..., yönünden takibin iptaline, ... 1. İcra Müdürlüğünün 2008/4352 Esas sayılı takip dosyasında davacılar tarafından yapılan ödemelerin istirdatı ile ödeme tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacılara verilmesine hükmedilmiştir.
İİK"nun 72/6. maddesi uyarınca menfi tespit davası sırasında borcun ödenmesi nedeniyle davaya istirdat davası olarak devam edildiği ve karar verildiği görülmektedir. Bu nedenle ilam kesinleşmeden takip konusu yapılamaz.
Somut olayda borçlu icra müdürlüğüne başvurusunda mahkeme ilamının kesinleşmediği gerekçesi ile araç üzerindeki haczin kaldırılmasını talep ettiği, icra müdürlüğünce ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/320 E. 2014/284 K. sayılı ilamı ile mahkeme vekalet ücreti ve paylaşım masrafları yönünden takibin devamına karar verildiği, karar doğrultusunda borçluya ait araç üzerine haciz konulduğu, kararın kesinleşmeden icraya konulabilecek ilamlardan olduğu gerekçesi ile istemin reddine karar verildiği, bu ret kararının şikayet konusu yapıldığı, menfi tespit ilamının kesinleşmeden takibe konulması nedeniyle icra işleminin iptalini, araç haczinin kaldırılmasını talep ettiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece talebin İİK"nun 41. maddesi yollaması ile 16. maddesine dayalı kesinleşmeden icra edilemeyecek ilamın icraya konduğundan bahisle takibin iptali istemine ilişkin olduğu, menfi tespit isteminin yargılama aşamasında istirdata dönüşse dahi İİK"nun 72. maddesi gereğince kesinleşmeden takibe konulmasının mümkün olmadığı bu nitelikteki ilamın kesinleşmeden takibe konulduğu gerekçesi ile şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmiştir.
Şikayette icra hakimi kural olarak ancak usulüne uygun olarak ileri sürülen talep üzerine şikayet konusu işlemi inceleyebilir. Başka bir anlatımla medeni usul hukukunda geçerli olan tasarruf ilkesi şikayetlerde de geçerlidir. Ancak icra mahkemesi şikayetin incelenmesi sırasında saptadığı kamu düzenine aykırı olarak yapılmış işlemleri talep olmasa da resen inceleyerek iptal edebilir. Kamu düzenine aykırı olarak yapılan bir işleme karşı şikayetse iddia ve savunmanın genişletilmesi yasayığı söz konusu değildir.
İcra mahkemesi şikayete konu işlemin dayandığı vakıaların aydınlanması ve bu vakıalara ilişkin deliller açısından taraflarca hazırlama ilkesi geçerli değildir.
Bu ilke ve kurallar ışığında somut olayın incelenmesinde şikayetin dayandığı vakıanın takibe konu ilam kesinleşmeden takibe konmayacağı olup bu husus ilama aykırılık şikayetidir.
Mahkemece şikayette açıkça takibin iptali talep edilmese dahi bu husus resen dikkate alınarak takibin iptaline karar verilmesi gerekir. Sadece talep sınırlı olduğu gerekçesi taleple bağlı kalınarak haczin kaldırılması şikayeti üzerine her zaman iptali mümkün olan takipte alacaklıya bir hak bahşetmez.
Bu nedenle takibin iptali ile ilgili mahkeme kararı doğru olup onanması gerekirken, yazılı gerekçe ile bozulması yönündeki Dairemizin sayın çoğunluğunun görüşüne katılamıyorum. 29/05/2018