3. Hukuk Dairesi 2016/13427 E. , 2018/1299 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın esastan reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı dava dilekçesinde ; davalı ile ... bulunan tapulu bir taşınmazın haricen satışı konusunda sözlü olarak anlaştıklarını, bu anlaşmaya istinaden davalıya 10.000 TL kapora verdiğini, davalının anlaşmaya uymadığını, taşınmazın satışının gerçekleşmediğini, bunun üzerine bu paranın tahsili için davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının takibe yetki ve borç yönünden haksız itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı cevap dilekçesinde; ... Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olmadığını, zira resmi şekle bağlı olarak yapılmayan vegeçersiz sözleşmenin ifa yerinin ... olduğunun kabul edilemeyeceğini, davalının ikametgahının .../... olması nedeniyle ... Mahkemelerinin yetkili olduğunu, takibe konu faturalar nedeni ile davalı şirketin bir borcu bulunmadığını, davanın haksız olduğunu belirterek, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, taraflar arasında geçerli bir sözleşmenin bulunmadığı, davacının davalıya yaptığı 10.000,00 TL ödemenin sebepsiz zenginleşme kurallarına göre iadesinin gerektiği ve genel yetki kuralları gereğince davalının ikametgahı mahkemesi olan ... İcra Müdürlüklerinde takip yapılması gerektiği, davacı tarafın doğru icra dairesinde takip yapmadığı gerekçesiyle davanın esastan reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı tarafça temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan itirazın iptali talebine ilişkindir.
İcra takibinde yetki kurallarının düzenlendiği 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu"nun 50. maddesinin birinci fıkrasına göre “Para veya teminat borcu için takip hususunda HMK"nın yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur.”
Somut olayda, davacı 25.08.2014 tarihli harici taşınmaz satım sözleşmesine dayanarak sözleşme gereğince kapora adı altında ödediği 10.000,00 TL"nin tahsili amacıyla ilamsız icra takibinde bulunduğu, davalının ise takibe itiraz ettiğini belirterek eldeki iş bu
davayı açtığı anlaşılmıştır. Mahkemece, davalının yetki itirazı üzerine ... Mahkemeleri"nin yetkili olduğundan bahisle davanın esastan reddine karar verilmiştir. Öncelikle belirtmek gerekir ki, yetki itirazı mahkeme önüne geldiğinde öncelikle mahkeme yetkili olup olmadığını araştırır, yetkisiz bir icra dairesi veya mahkemede dava açılmışsa mahkeme, davanın esastan reddine değil yetki yönünde davanın reddine karar verir. Esastan reddi cihetine gidilemez.
Kaldı ki, mahkeme kabulünde olduğu gibi, geçersiz de olsa yapılan sözleşme ..."ta yapılmış olup icra edileceği yer mahkemesi ... Asliye Hukuk Mahkemesi"dir. Diğer taraftan davada dayanılan sözleşme geçersiz olduğu için geçersiz sözleşme gereği herkes aldığını iade ile mükelleftir. Başka bir anlatımla talep edilen borç TBK 89.maddesi uyarınca götürülecek borçlardandır. İcra takibi yetkili olan ... İcra Dairesi"nde yapılmıştır. Bu itibarla, Mahkemece esastan incelenip sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı tarafın temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK"ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK"nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.