4. Ceza Dairesi 2019/8226 E. , 2020/3133 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Şantaj
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
A-Sanık ... hakkında şantaj suçundan kurulan hükümde;
Sanığa yükletilen şantaj eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalardan ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Anayasa Mahkemesi"nin karar tarihinden sonra 24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının infazda gözetilebileceği,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 17.02.2015 tarih ve 2013/451 Esas-2015/6 sayılı Kararı gereğince, mükerrir sanık hakkında denetimli serbestlik tedbirine karar verilmemesi kazanılmış hak oluşturmayacağından, hakkında mükerrirlere özgü infaz rejimi uygulanmasına karar verilen sanığın cezasının infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına da karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık ... ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz iddiaları bu nedenle yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktasının; “mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine” ibaresinden sonra gelmek üzere “cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” biçiminde DÜZELTİLMESİNE ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükmün, bu bağlamda ONANMASINA,
B-Sanıklar ... ve ... hakkında şantaj suçundan kurulan hükümlere yönelik temyize gelince;
1-Sanıkların aşamalarda suçlamaları kabul etmemesi ve sanık ..."ın diğer sanıklar Burhan ve Emel"in, müşteki ile ilişkilerini bildirdiklerine dair bir beyanının bulunmaması karşısında; sanıklar Burhan ve Emel"in şantaj suçuna ne şekilde yardım ettikleri ve suça ilişkin kanıtlar yeterince açıklanıp tartışılmadan yetersiz gerekçeyle mahkumiyet hükümleri kurulması,
2-Kabule göre de;
a-Sanık ... hakkında verilen hükme ilişkin olarak,
aa-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 17.02.2015 tarih ve 2013/451 Esas-2015/6 sayılı Kararı gereğince, mükerrir sanık hakkında denetimli serbestlik tedbirine karar verilmemesi kazanılmış hak oluşturmayacağından, hakkında mükerrirlere özgü infaz rejimi uygulanmasına karar verilen sanığın cezasının infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına da karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
bb-Anayasa Mahkemesi"nin karar tarihinden sonra 24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının gözetilmesi zorunluluğu,
b-Sanık ... hakkında verilen hükme ilişkin olarak
Sanık hakkında hapis cezası ile birlikte adli para cezasına hükmolunması karşısında, adli para cezaları için erteleme kararı verilemeyeceği gözetilmeksizin hakkındaki cezanın ertelenmesine karar verilmesi ve cezası ertelenen sanık hakkında TCK 51/3 gereği bir denetim süresine hükmedilmemesi,
Kanuna aykırı ve sanık ... ile o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 13/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.