Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraf vekilleri tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : 1-Alacaklı vekilinin temyiz itirazının incelenmesinde; Nevşehir Cumhuriyet Savcılığınca Adli Tıp Uzmanı Dr. C. Z.."den alınmış rapora dayanılarak takip konusu bonodaki keşideci imzasının borçlu R. Y.."ın eli ürünü olduğu yönündeki görüşüne dayanılarak takipsizlik kararı verilmiş ise de, Y.H.G.K.nun 30.5.2000 tarih 2001/12-436 K. sayılı kararında açıklandığı üzere tahrifat ve imza incelemesi yapan bilirkişinin grafoloji dalında özel ihtisas yapması zorunlu bulunmaktadır. Dr. C. Z.."in anılan konuda özel ihtisas yaptığı belgelenmeden, adı geçenin verdiği rapora itibar edilemeyeceğinden bu raporun, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi adli belge inceleme şubesinin 250/16.10.2007/57-271/8544 nolu raporuna çelişki yaratmayacağından, alacaklı vekilinin temyiz itirazının REDDİNE, 2-Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Takip alacaklısı takip dayanağı çeki, şikayetçi borçlu cirantadan, ciro yolu ile devralan hamil konumundadır. Bu durumda senetteki ciro imzasının borçluya ait olup olmadığını bilebilecek durumdadır. Kural olarak basiretli bir tacir kambiyo senedindeki imzanın borçluların eli ürünü olduğunu kontrol etmeden veya imzanın huzurda atılmasını sağlamadan senedi alması durumunda ağır kusurlu kabul edilmelidir. Özellikle senedi ciro yolu ile eline geçiren alacaklı hamilin teslim anında ciro imzasını kontrol etmemesi veya yanında atılmasını sağlamaması halinde İİK.nun 170/4.maddesi gereğince ağır kusurlu kabul edileceğinden anılan madde koşullarında borçlu lehine inkar tazminatına karar verilmemesi isabetsizdir. SONUÇ :Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 22/09/2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.