
Esas No: 2020/5608
Karar No: 2021/1685
Karar Tarihi: 17.02.2021
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2020/5608 Esas 2021/1685 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
1-Borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre borçlunun temyiz itirazlarının (REDDİNE);
2- Alacaklının temyiz itirazlarına gelince;
Borçlunun icra mahkemesine başvurarak meskeniyet şikayetinde bulunduğu, ilk derece mahkemesince, şikayetin reddi ile borçlunun haline münasip evin 110.000,00 TL olduğunun tespitine ve taşınmazın satışından elde edilecek bedelden 110.000,00 TL’nin borçlunun haline münasip bir ev alması için ayrılmasına geriye kalan bedelin alacaklıya ödenmesine karar verildiği, alacaklı ve borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, tarafların istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-b(1) maddesi gereğince esastan reddine karar verildiği görülmüştür.
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin konut kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, meskeniyet şikayetinde bulunulabilir.
Somut olayda, takip dosyasında borçlunun şikayete konu taşınmazı üzerine 24.11.2017 tarihinde haciz uygulandığı, haciz tarihinden önce taşınmazın tapu kaydında 3. kişi... A.Ş. lehine her türlü kredi sözleşmesi, taahhütnamesi, v.s. uyarınca ve bankaya tevdi edilecek kefaletler uyarınca banka tarafından açılmış/açılacak her türlü krediden ötürü borçlunun bankaya karşı asaleten ve kefaleten doğmuş/doğacak tüm borçlarının teminatı olarak 12.06.2014 tarihli 1. derecede ipotek tesis edilmiş olduğu, ipotek alacaklısı....A.Ş."nin 11.03.2020 tarihli cevabi yazısı ile ipotek borcunun devam ettiğinin bildirildiği görülmüştür
Her ne kadar ilk derece mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesince, ipoteğin konut kredisi nedeni ile kurulduğu ve zorunlu ipoteklerden olduğu değerlendirilmiş ise de; ipotek resmi senedi incelendiğinde ipoteğin yalnızca konut kredisine özgülenmediği dolayısıyla ipoteğin bu hali ile zorunlu ipoteklerden olmadığı ve bu hususun re"sen değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmaktadır.
O halde, şikayete konu taşınmaz üzerinde hacizden önce tesis edilen ve zorunlu olmayan ipotek mevcut olup, haciz tarihi itibarıyla da ipoteğe konu borcun ödenmediği anlaşılmakla, borçlu meskeniyet şikayetinden vazgeçmiş sayılacağından ilk derece mahkemesince şikayetin izah edilen nedenle reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz isteminin kısmen kabulü ile 2 nolu bentte yazılı nedenle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK"nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddesi uyarınca, ... Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi"nin 01.06.2020 tarih ve 2018/2980 E. - 2020/827 K. sayılı kararının (KALDIRILMASINA), ... 14. İcra Hukuk Mahkemesi"nin 15.05.2018 tarih ve 2017/940 E. - 2018/386 K. sayılı kararının (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesi"ne, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, 17/02/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.