Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/8057 Esas 2019/2991 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/8057
Karar No: 2019/2991
Karar Tarihi: 14.03.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/8057 Esas 2019/2991 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, davalının sürücüsü olduğu aracın kendisine çarpması sonucunda yaralandığını ve manevi tazminat talep etmiştir. Mahkeme, delilleri ve bilirkişi raporunu dikkate alarak davayı kabul etmiş ve tazminatın takdiri için özel şartları göz önünde bulundurmuştur. Ancak dosyadaki tazminatların fazla olduğu gerekçesiyle karar bozulmuştur. Borçlar Kanunu'nun 47. maddesi uyarınca manevi zararın adalete uygun bir miktarla tazmin edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Hakim takdir hakkını kullanırken ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi hususları dikkate almalıdır. HGK 23/06/2004, 13/291-370 kararına da atıfta bulunularak manevi tazminatın objektif ölçülere göre takdir edilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri: Borçlar Kanunu'nun 47. Maddesi.
17. Hukuk Dairesi         2016/8057 E.  ,  2019/2991 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, davalının sürücüsü olduğu aracın davacı yayaya çarpması sonucunda yaralandığını belirterek, 30.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre;davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
    Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, dosyadaki takdir olunan manevi tazminatların bir miktar fazla olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle, davalının temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 14/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.