Esas No: 2016/4823
Karar No: 2022/1442
Karar Tarihi: 05.04.2022
Danıştay 13. Daire 2016/4823 Esas 2022/1442 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2016/4823 E. , 2022/1442 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2016/4823
Karar No:2022/1442
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürlüğü'nce bünyesinde bulunan bir adet deniz römorkörünün satışına ilişkin olarak gerçekleştirilen 27/06/2016 tarihli ihalenin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; davacı tarafından, satışa sunulan … isimli deniz römorkörünün ilgili mevzuatta yer alan hurda tarifi kapsamında olup olmadığı, şayet bu kapsamda ise taraflarına devredilmesine yönelik olarak yapılan başvurunun, römorkörün hurda niteliğinde olmadığı gerekçesiyle reddi üzerine ihalenin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı,
Deniz römorkörünün hurda mı, yoksa çalışır vaziyette mi bir deniz aracı olduğu hususunun uyuşmazlığın düğüm noktasını oluşturduğu, TTK Genel Müdürlüğü Fiyat Takdir Komisyonu'nca yerinde yapılan incelemede römorkörün modelinin eski olduğu, çekme kuvvetinin yeterli olmadığı, ancak çalışır vaziyette olduğunun tespit edildiği, satış bedeli olarak 200.000,00-TL takdir edildiği ve makinesi faâl yüzer durumda olan römorkörün gerçekleştirilen ihaleyle 200.000,00-TL bedelle … Denizcilik Makina ve Ticaret A.Ş'ye satıldığı, Makina ve Kimya Endüstrisi Hurda İşletme Müdürlüğü'nün 2016 yılı hurda fiyat listesi de dikkate alındığında bahse konu deniz römorkörünün hurda malzeme olmadığı, dolayısıyla satışına ilişkin ihalede hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, ekonomik ömrünü tamamlamış söz konusu deniz römorkörünün hurda malzeme niteliğinde olduğu, hurda malzemeleri toplama konusundaki tekel yetkisi kendilerine ait olduğundan römorkörün davalı idarece satışının hukuka aykırı olduğu, Mahkemece römorkörün hurda olup olmadığına dair uzman bilirkişilerce inceleme ve/veya keşif yaptırılmadığı, davalı idarenin tespitine dayanılarak karar verildiği, ihale üzerinde bırakılan şirketin, römorkörü deniz taşıtı olarak adına tescil edip kullanmak amacıyla mı, yoksa parçalama ya da kesim söküm işlemleri sonrası ortaya çıkacak hurda malzemelerin satışı amacıyla mı satın aldığı hususunun belirsiz olduğu, varsayımlara dayalı olarak karar verildiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, ihaleye konu römorkörün hurda niteliğinde olmayıp çalışır vaziyette olduğu, sadece hurda vasfında olan malzemelerin davacıya satış suretiyle devri gerektiğinin Danıştay içtihatlarıyla da sabit olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
03/07/2021 tarih ve 31530 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 7330 sayılı Makine ve Kimya Endüstrisi Anonim Şirketi Hakkında Kanun'un Geçici 2. maddesinin ikinci fıkrasında, Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu'nun leh ve aleyhine açılmış davalarda ve icra takiplerinde şirketin kendiliğinden taraf sıfatını kazanacağı kuralına yer verildiğinden, bakılan davada, davacı Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu Genel Müdürlüğü yerine Makine ve Kimya Endüstrisi A.Ş.'nin davacı sıfatını haiz olduğu görülmüştür.
HUKUKÎ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun'un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 05/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.