Esas No: 2021/6658
Karar No: 2022/1886
Karar Tarihi: 05.04.2022
Danıştay 10. Daire 2021/6658 Esas 2022/1886 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 10. Daire Başkanlığı 2021/6658 E. , 2022/1886 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2021/6658
Karar No : 2022/1886
KARARIN DÜZELTİLMESİNİ
İSTEYEN (DAVACILAR) : 1- ...
...
4- ...
VEKİLLERİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- ...Bakanlığı / ...
VEKİLİ: Huk. Müş. ...
2- ...Genel Müdürlüğü
VEKİLİ: Av. ...
3- ...Sulama Birliği
VEKİLİ: Av. ...
İSTEMİN_KONUSU : .... İdare Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının bozulmasına dair Danıştay Onuncu Dairesinin 03/12/2020 tarih ve E:2017/2504 K:2020/5757 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca, davacılar tarafından düzeltilmesi istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Gaziantep ili, Oğuzeli ilçesi, ...köyü, ...ada, ...parselde bulunan fıstık bahçesinin drenaj kanalından sızan sular nedeniyle zarar gördüğünden bahisle uğranıldığı ileri sürülen zararlara karşılık 70.550,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işletilecek ticari faiziyle birlikte ödenmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ...İdare Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararıyla; dosyada mevcut bilgi ve belgelerle bilirkişi raporunun birlikte incelenmesinden, dava konusu ...sayılı parselin bulunduğu alanda drenaj kanallarının yapıldığı; ancak mevcut drenaj kanallarının amacına uygun olarak yapılmamış olması (yeterli derinlikte yapılmaması) ve tarla içi tevsiyesinin yapılmamış olması nedeniyle, parselin, tarımsal faaliyet için verilen sudan dolayı taban suyu yükselmesi sonucu etkilenen bölümünde zarar oluştuğu, söz konusu zararın oluşumunda davalı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün 2/10 oranında, Kayacık Sulama Birliğinin 1/10 oranında, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının 2/10 oranında, davacıların ise 5/10 oranında kusurlu olduğu sonucuna varıldığı, davacıların maddi zarar tutarının hesaplanmasına ilişkin olarak; davacıların dava konusu ...parseldeki 63 adet Antep fıstığı ağacının kuruması nedeniyle oluşan 53.550,00 TL ve sararan 38 adet Antep fıstığı ağacında 2008 yılında verim alınamaması nedeniyle oluşan 849,30 TL olmak üzere toplam 54.399,30 TL tutarındaki zararın davalı idarelerin 5/10 oranındaki kusur durumuna isabet eden 27.199,65 TL'lik bölümünün davalı idareler tarafından davacılara ödenmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Davacıların ve davalı idarelerden Tarım ve Orman Bakanlığı ile Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün temyiz başvuruları üzerine Danıştay Onuncu Dairesince, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünce Kayacık Sulama Projesi kapsamında yapılan sulama tesislerinin inşası kapsamında drenaj kanallarının, tamamlanmamasına rağmen yerel su kullanıcılarının talebi üzerine Kayacık Sulama Birliğince işletmeye açıldığı, su kullanıcıları ile sulama beyanı sözleşmeleri imzalandığı, bu sözleşme ile davacıların Kayacık Sulama Sahasının inşaat aşamasında olması nedeniyle tahliye kanallarının tamamlanmamış olmasından dolayı doğabilecek zarar ve ziyanlardan Kayacık Sulama Birliğini ve diğer kurumları sorumlu tutmayacağını beyan ve taahhüt ettiğinin kurala bağlandığı, buna göre, davacının drenaj kanallarının tamamlanmamış olması nedeniyle tarlasındaki ürünlerin zarara uğrayabileceği ihtimalini kabullenerek Sulama Birliğinden su talebinde bulunduğunun anlaşıldığı, bu durumda, drenaj kanallarının tamamlanmamış olması nedeniyle tarlasındaki ürünlerin zarara uğrayabileceği ihtimalini kabullenen, Sulama Birliğinden su talebinde bulunan ve sulama beyanı sözleşmesindeki taahhüdüyle oluşacak zararlarda sorumluluğu üstlenen davacının, drenaj kanalı yetersizliğine bağlı dava konusu zarardan tamamıyla kendisinin sorumlu olduğu ve bu durumun davalı idarelerin sorumluluğunu ortadan kaldırdığı, bu itibarla, davaya konu zararın oluşmasında, davalı idarelerin kusurunun bulunmadığı ve dolayısıyla tazminat sorumluluğunun da doğmadığı anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kısmen kabulü, kısmen reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle kararının bozulmasına karar verilmiştir.
KARAR DÜZELTME
TALEP EDENLERİN_İDDİALARI : Davacılar tarafından, dava konusu arazinin yaşları 20-30 arasında bulunan fıstık ağaçları ile kaplı olduğu, davacıların herhangi bir sulama talebinin olmadığı, zararın usûlüne uygun olarak inşa edilmeyen drenaj kanallarından sızan sudan dolayı dava konusu arazideki ağaçların kurumasından kaynaklandığı, sulamadan kaynaklanmadığı ileri sürülmektedir.
TARAFLARIN SAVUNMALARI :
1- Davalı Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından, karar düzeltme istemi konusu kararın hukuka uygun olduğu ileri sürülerek davacıların karar düzeltme talebinin reddine karar verilmesi gerektiği savunulmaktadır.
2- Diğer davalı idareler tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Davacıların karar düzeltme isteminin kabulü ile anılan bozma kararı kaldırılarak, İdare Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerektiğini düşünmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü.
Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı Kanun'un geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi hükmüne uygun bulunduğundan, karar düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay Onuncu Dairesinin 03/12/2020 tarih ve E:2017/2504 K:2020/5757 sayılı kararı kaldırılarak davacıların ve davalı idarelerden Tarım ve Orman Bakanlığı ile Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün temyiz başvuruları yeniden incelendi:
Temyiz İstemlerine Konu Mahkeme Kararının Esası Bakımından İncelenmesi:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usûl ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın esasına yönelik kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Temyiz İstemlerine Konu Mahkeme Kararının, Reddedilen Maddi Tazminat Nedeniyle Davalı İdareler Lehine Nispi Vekâlet Ücretine Hükmedilmesine İlişkin Kısmı Yönünden İncelenmesi:
İNCELEME VE GEREKÇE:
İLGİLİ MEVZUAT
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesinin yargılama giderleri konusunda yollama yaptığı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 323. maddesinde, vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücreti yargılama giderleri arasında sayılmış; 326. maddesinde ise, yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği hüküm altına alınmıştır.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 164. maddesinde; avukatlık ücretinin, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade edeceği belirtilmiş; anılan Kanun'un 168. maddesine dayanılarak çıkarılan ve İdare Mahkemesinin karar tarihi olan 31/05/2012 tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 2/1. maddesinde; "Bu tarifede yazılı avukatlık ücreti kesin hüküm elde edilinceye kadar olan dava, iş ve işlemler ücreti karşılığıdır."; 5. maddesinde ise "Hangi aşamada olursa olsun, dava ve icra takibini kabul eden avukat, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretin tamamına hak kazanır" düzenlemelerine yer verilmiştir.
Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri ve Özel Bütçeli İdarelerde Hukuk Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname 02/11/2011 tarih ve 28103 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe girmiştir. Anılan Kanun Hükmünde Kararname'nin "Davalardaki temsilin niteliği ve vekalet ücretine hükmedilmesi ve dağıtımı" kenar başlıklı 14. maddesinin birinci fıkrasında, ''Tahkim usulüne tabi olanlar dahil adli ve idari davalar ile icra dairelerinde idarelerin vekili sıfatıyla hukuk birimi amirleri, muhakemat müdürleri, hukuk müşavirleri ve avukatlar tarafından yapılan takip ve duruşmalar için, bu davaların idareler lehine neticelenmesi halinde, bunlar tarafından temsil ve takip edilen dava ve işlerde ilgili mevzuata göre hükmedilmesi gereken tutar üzerinden idareler lehine vekalet ücreti takdir edilir. '' hükmü düzenlenmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME
Davalı Tarım ve Orman Bakanlığının; yargılama aşamalarına, hukuk müşaviri aracılığıyla katkıda bulunduğu, davalı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ve Kayacık Sulama Birliği'nin ise avukat aracılığıyla katkıda bulundukları, bu durumda, kısmen kabul kısmen ret ile sonuçlanan bu davada, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu tarafından da benimsendiği üzere, 659 sayılı Kanun yürürlüğe girmesinden önce açılmış olsa dahi, 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin yürürlüğünden sonra karar verilmiş olması nedeniyle, ilgili mevzuata göre hükmedilmesi gereken tutar üzerinden idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmesi zorunlu olup "ilgili mevzuat" ifadesinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin anlaşılması gerektiği de açıktır.
Öte yandan; bakılmakta olan dava 70.550,00 TL maddi tazminat istemiyle açılmış olup, İdare Mahkemesince davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, davanın kabul edilen kısmına ilişkin olarak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre nispi olarak hesaplanan 3.263,96 TL vekalet ücretinin davalı idarelerden alınarak davacılara ödenmesine, davanın reddine ilişkin olarak anılan Tarifeye göre belirlenen 5.116,89 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı idarelere ödenmesine karar verilmiştir.
Tazminat talebiyle açılan davalarda, kabul edilen tazminat miktarının önemli kısmının vekâlet ücreti olarak davalı idareye ödenmesi, açılan tazminat davasını davacı açısından anlamsız hâle getirmekte, bazı olaylarda ise davacının dava açılmadan önceki durumundan daha kötü bir duruma girmesine neden olmakta, bu durum, gerek Anayasa Mahkemesi'nin bireysel başvuru kararlarında gerekse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında mahkemeye erişim hakkının ihlali olarak değerlendirilmektedir. Tümden ret ya da kısmen kabul, kısmen ret ile sonuçlanan maddi tazminat davalarında, taraflar lehine hükmedilecek vekâlet ücretinin, kişilerin hak arama özgürlüğü kapsamındaki mahkemeye erişim hakkını ihlal etmeden ne şekilde hesaplanacağı konusunda Tarife'nin 10. maddesinin 2. ve 3. fıkralarına paralel bir düzenlemeye yer verilmemiş olması nedeniyle, reddedilen maddi tazminatın Tarife'nin üçüncü kısmına göre belirleneceğine ilişkin Tarife hükmünün ihmal edilmesi, hakkaniyete daha uygun olacaktır.
Yukarıda yer alan açıklamalar uyarınca, İdare Mahkemesince, reddedilen maddi tazminat miktarı uyarınca hükmedilmesi gereken vekâlet ücretinin, kabul edilen maddi tazminat miktarı uyarınca hükmedilmesi gereken vekâlet ücretini geçmemesi gerekmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, "temyiz incelemesi sonunda Danıştay'ın, kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onayacağı" hükme bağlanmıştır.
Bu durumda; davalı idare lehine Mahkeme kararının verildiği tarihte yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hükmedilecek vekâlet ücretinin, davanın kabul edilen kısmı yönünden davacılar lehine 3.263,96 TL olarak belirlenen kısmı geçemeyeceğinden, davanın reddedilen kısmı yönünden davalı idareler lehine 3.263,96 TL vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden; İdare Mahkemesi kararının hüküm fıkrasında yer alan " ...Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre belirlenen 5.116,89-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı İdarelere verilmesine" şeklindeki hükmün, "Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 3.263,89 TL vekâlet ücretinin davacılardan alınarak davalı idarelere verilmesine" şeklinde düzeltilmesi gerekmektedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarelerden Tarım ve Orman Bakanlığı ile Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün temyiz istemlerinin REDDİNE, davacıların temyiz isteminin İdare Mahkemesi kararının esası bakımından REDDİNE, vekâlet ücreti bakımından KABULÜNE,
2. Davanın kısmen kabulü, kısmen reddine ilişkin ...İdare Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının vekâlet ücreti yönünden yukarıda belirtilen şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, artan posta ücretinin istemi hâlinde taraflara iadesine, 05/04/2022 tarihinde oy çokluğuyla kesin olarak karar verildi.
(X)-KARŞI OY :
Temyiz istemine konu Mahkeme kararında, davacıların maddi tazminat isteminin reddi nedeniyle davalı idareler lehine davacılar lehine hükmedilen vekâlet ücreti miktarı kadar vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, nispi vekâlet ücretine hükmedilmesinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır. Bu husus, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmaya devam eden "Kararın bozulması" başlıklı 49. maddesinin 2. fıkrasındaki, temyiz incelemesi sonunda düzeltilmesi mümkün karardaki maddi yanlışlık kapsamında bulunmayıp; anılan maddenin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca kararın bozulmasını gerektiren "hukuka aykırılık" teşkil ettiğinden, İdare Mahkemesi kararının bu kısmının, Mahkemece yeniden bir karar verilmek üzere bozulması gerektiği oyuyla Daire kararına bu yönden katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.