7. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/15589 Karar No: 2015/11478 Karar Tarihi: 08.06.2015
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2015/15589 Esas 2015/11478 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2015/15589 E. , 2015/11478 K.
"İçtihat Metni"
İş Mahkemesi Dava Türü : Alacak
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine. 2-Hukuk Muhakemeleri Kanununda “usuli kazanılmış hak” kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istkirar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir. Mahkemenin, Yargıtay"ın bozma kararına uyulması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur. (04.02.1959 gün ve 13/5 sayılı YİBK). Kazanılmış haklar Hukuk Devleti kavramının temelini oluşturan en önemli unsurlardandır. Kazanılmış hakları ortadan kaldırıcı nitelikte sonuçlara yol açan yorumlar Anayasa"nın 2.maddesinde açıklanan “Türkiye Cumhuriyeti sosyal bir hukuk devletidir.” hükmüne aykırılık oluşturacağı gibi toplumsal kararlılığı, hukuksal güvenceyi ortadan kaldırır, belirsizlik ortamına neden olur ve kabul edilemez. Yargıtay içtihatları ile kabul edilen “usuli kazanılmış hak” olgusunun, bir çok hukuk kuralında olduğu gibi yine Yargıtay içtihatları ile geliştirilmiş istisnaları bulunmakadır. Somut olayda, mahkemece verilen ilk karar davacı tarafından temyiz edilmemiş davalı temyizi üzerine fazla çalışma yönünden davacı tanıklarının davası olduğundan davalı tanık beyanlarıyla sonuca gidilmesi antre uygulamasına göre değerlendirme yapılması ve hafta tatilinin reddi gerektiği yönünden bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyulmuştur. Kararı davacı temyiz etmediğinden fazla çalışma alacağından %30 oranında hakkaniyet indirimi yapılması hususunda davalı lehine usulü kazanılmış hak oluşmuştur. Bozma sonrası Mahkemece davalı tanıklarının işyerinde antre uygulaması bulunduğu beyanları dikkate alınarak hesaplama yapılmış ise de menfaat dengesinin kurulmasından bahisle davalı tanıklarıyla sonuca gidildiğinden ilk hükümle yapılan %30 hakkaniyet indirimi yapılmamıştır. İlk hükümle yapılan %30 hakkaniyet indirimi konusunda davalı yararına usulü kazanılmış hak oluştuğu, kayda dayalı olmadığı sürece tanık beyanıyla ispatlanan fazla çalışma alacağından mazeret, hastalık, izin gibi sebeplerle hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği dikkate alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, aşağıda yazılı temiz harcının davacıya yükletilmesine, 08/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.