Mahkemesi :Ağır Ceza

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:

Uyuşturucu madde ticareti suçundan sanık ... hakkında açılan davanın yargılaması neticesinde eylemin uyuşturucu madde kullanmak suçunu oluşturduğu gerekçesiyle, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun’un 191/8-a maddesi uyarınca 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair ... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 02.02.2015 tarihli ve 2014/385 esas, 2015/15 sayılı kararına Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan itirazın reddine ilişkin ... 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 09.04.2015 tarihli ve 2015/361 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
Mahkemece, sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 191/8-a maddesinde yer alan “Bu Kanunun; a) 188. maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti, b) 190. maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma,suçundan dolayı yapılan kovuşturma evresinde, suçun münhasıran bu madde kapsamına girdiğinin anlaşılması hâlinde, sanık hakkında bu madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.” şeklindeki emredici düzenleme nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına kararı verildiği belirtilmiş ise de; anılan maddede hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilmesi için 5271 sayılı Kanun’un 231. maddesinde belirtilen şartların aranmayacağına ilişkin açık bir hüküm bulunmadığı gibi, mevcut düzenlemenin 5237 sayılı Kanun"un 191/9. maddesindeki “Bu maddede aksine düzenleme bulunmayan hâllerde, Ceza Muhakemesi Kanununun kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin 171. maddesi veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 231. maddesi hükümleri uygulanır.” şeklindeki hüküm ile birlikte değerlendirildiğinde; somut olayda adli sicil kaydına göre hakkında 2 ayrı hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen ve denetim süresinde iş bu yargılamaya konu suçu işlediği sabit olan sanık hakkında, 6545 sayılı Kanun ile eklenen 231/8. maddesindeki “Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez.” hükmüne nazaran hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilme koşulları bulunmadığı gözetilmeksizin, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığının 19.08.2015 tarih ve 2015-16862/54115 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 08.09.2015 tarih ve 2015/300765 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran bu gerekçelerle yerinde görüldüğünden, ... 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 09.04.2015 tarihli ve 2015/361 değişik iş sayılı kararının CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.