19. Hukuk Dairesi 2016/10934 E. , 2017/7821 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ... ile davalı vek. Av. ...’nın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, taraflar arasında 25.09.2003 tarihli Barter Sözleşmesi yapıldığını, 03.09.2008 tarihinde imzalanan mutabakat metninde davalının 761.617 USD borcu olduğunun belirlendiğini, mutabakat tarihinden itibaren 12 ay geçmesine rağmen borçlu davalının, Barter Sözleşmesi gereği sistem içerisinde mal ve hizmet satarak borcunu ödemediğini, barter borcu ve üyelik bedelinin ödenmesi için keşide edilen ihtarnamenin sonuçsuz kaldığını, alacağın tahsili için girişilen icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirketin adresinin bulunduğu ... mahkemelerinin yetkili olduğunu, sözleşme gereği barter ortak havuzuna mal arz eden ve mal almayı talep eden şirketleri belli bir komisyon karşılığı bir araya getirmeyi görev edinen davacı şirketin sadece komisyon alacağı talep edebileceğini, davacının aktif husumet ehliyeti olmadığını, 03.09.2008 tarihli mutabakat gereğince müvekkili şirketin alacaklı olup, borçlu olmadığını, müvekkili şirketin, barter ortak pazarından bir alışveriş yapmadığı gibi satın alma yolu ile de borçlanmadığını, bu nedenle 12 aylık sürecin müvekkili şirket için uygulanamayacağını, müvekkili şirketin barter üyeliğinden doğan alacağının ödenmediğini, davacının müvekkili şirketten üyelik aidatı almasına rağmen müvekkili şirketin barter sistemi içerisinde ürün alma veya mallarını satışa arz etmesinin engellendiğini, internet sitesi dahi kullandırılmadığını, davacı şirketin hiçbir yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davacı şirketin haksız işlemleri nedeniyle müvekkili şirketin mağdur olduğunu savunarak, davanın reddi ile lehlerine tazminata karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece iddia savunma, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, taraflar arasında Barter Sözleşmesi akdedildiğinin ihtilafsız olup, tarafların ticari defterleri ve banka kayıtlarına göre 762.617 USD alacağın 01.10.2009 tarihinde TL’ye çevrilerek davalıya 1.140,112 TL borç kayıt edildiği, 01.12.2009 tarihinde ise bu miktarın icra takibine istinaden şüpheli alacaklar hesabına devredildiği, icra takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 1.140,112 TL alacaklı bulunduğu, dava tarihinden sonra yapılan toplam 169.191,70 TL ödemenin infazda dikkate alınması gerektiği, alacağın likit bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, Barter Sözleşmesi"nden kaynaklanan alacağın tahsilini amaçlayan bir itirazın iptali davasıdır. Bilirkişi raporu Yargıtay denetimine elverişli değildir. Bilirkişi kanaatini belirtmiş ancak bu kanaate ne şekilde ulaştığını raporun içeriğinde hesaben ve gerekçeli olarak göstermemiştir. Davalının itirazı üzerine ek rapor alınmış ise de ek rapor da yeterli değildir. Öte yandan davalı tarafından savunmada açıkça yer almayan hususları da kapsayacak şekilde hazırlanan yemin metnine bağlı yemin icra ettirilmesi de yerinde değildir. Mahkemece yapılacak iş, konusunda uzman kişilerden oluşacak yeni bir bilirkişi kurulu atayarak taraflar arasındaki Barter Sözleşmesi içeriği, tarafların ticari kayıtları ve özellikle davalı tarafından imzasına itiraz edilmeyen 03.09.2008 tarihli mutabakat protokolü incelettirilerek, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan herhangi bir alacağı olup olmadığı ve varsa miktarını saptattırmak, davalının sadece savunmasında geçen vakıaları ispat etmek amacıyla yemin deliline başvurulabileceği, bu vakıaya uygun yemin metninin de mahkemece hazırlanması gerektiği üzerinde durulup sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir. Bu nedenle yerel mahkeme kararı bozulmalıdır. Öte yandan dava konusu takip 1.140.112,00 TL için yapılmış ise de itirazın iptali davası 1.134.674,00 TL için açılmış olmasına rağmen mahkemece davacı talebi aşılarak 1.140.112,00 TL üzerinden kabul edilmesi de usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 07/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.