Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13288
Karar No: 2018/1261
Karar Tarihi: 19.02.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/13288 Esas 2018/1261 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/13288 E.  ,  2018/1261 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen asıl davada ziynet eşyası alacağı, birleşen davada itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:


    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı (kendi adına asaleten kızı adına velayeten açtığı) asıl davada, kendisine ve kızına ait olan ziynet eşyalarının davalıya ait banka kasasında muhafaza edildiğini, bu ziynet eşyalarını almak istediğini ancak davalının gönderilen ihtarnameye rağmen ziynet eşyalarını iade etmediğini ileri sürerek, dava konusu ziynet eşyalarının aynen iadesine, aynen teslim mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 8.000,00 TL ziynet eşyası bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, yargılama sürecinde talebini nakten tazmin şeklinde ıslah etmiştir.
    Davalı, bu davanın görülebilmesi için öncelikle kızı ... kayyım atanması gerektiğini, bahsedilen kasanın kendisine ait bir kasa olup içinde özel eşyaları bulunduğunu, kasa içerisinde ziynet eşyaları bulunduğunu iddia eden davacının bu iddiasını ispat etmekle yükümlü olduğunu belirterek, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulü ile 8.000,00 TL takı bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hükmün davalı tarafça temyizi üzerine Dairemizin 26.06.2014 tarih ve 2014/3984 esas, 2014/10479 karar sayılı ilamı ile; davalının sair temyiz itirazlarının reddi ile; davacıdan müşterek çocuğa ve şahsına ait takıların ayrı ayrı açıklanması istenerek, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği belirtilerek 8.000,00 TL"lik takı bedelinin bir ayrım yapılmadan kül halinde davacıya ödenmesine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunarak hüküm bozulmuştur.
    Davacı tarafça bozma ilamından sonra açılan birleşen davada; asıl dava dosyasında talep edilen ziynet eşyalarının bedelinin 17.879,37 TL olarak belirlendiğini, asıl davada taleple bağlı kalınarak 8.000 TL"lik talepleri bakımından hüküm kuruluğunu, bunun dışında kalan kısım için ... 9.İcra Müdürlüğünün 2013/18135 esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, davalının icra dosyasına vaki itirazının iptali ile %20 inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; asıl ve birleşen dava yapılan yargılama sonucunda; asıl dava yönünden davanın kabulü ile, davacının şahsına ait olan ve nitelikleri itibari ile tek tek belirtilen ziynet eşyalarının aynen, olmadığı takdirde taleple bağlı kalınarak 6.068,77 TL bedelinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, velayet hakkı davacıda olan müşterek çocuk küçük ..."e ait olan ve nitelikleri itibari ile tek tek belirtilen ziynet eşyalarının aynen, olmadığı takdirde taleple bağlı kalınarak 1.931,23 TL nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine; birleşen dava yönünden ise, asıl dava dosyasında bütün ziynet eşyasının dava konusu edilmesine rağmen aynı talebin bir kısmına yönelik takip başlatıldığı ve buna göre birleşen dosyadaki talebin mükerrer olduğu, asıl dava dosyasında ıslah ile talep artırmak yerine kısmi takip yapmasında hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir.
    Dava, davacının şahsına ve velayet hakkı kendisinde olan müşterek çocuğa ait olan ziynet eşyalarının bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
    1-) HMK. 297. Maddesi (HUMK. md. 388) gereğince; mahkemenin, hüküm fıkrasında asıl ve yardımcı taleplerin hepsi hakkında, açık ve tereddüte yol açmayacak şekilde infazı kabil karar vermesi gerekir.
    Aynı kanunun 26.maddesi (HUMK’nun 74. maddesi) hükmüne göre ise, mahkeme tarafların iddia, savunma ve talepleri ile bağlıdır. Kural olarak mahkemenin talepten fazlasına veya başka bir şeye hükmetmesi olanak dışıdır. Öğreti ve uygulamada taleple bağlılık olarak adlandırılan bu kural sadece sonuç istem yönünden değil, sonuç istemi oluşturulan her bir alacak kalemi yönünden de uygulanır.
    Dosyanın incelenmesinde; davacı taraf, dava dilekçesinde dava konusu ziynet eşyalarının öncelikle aynen iadesini, bunun mümkün olmaması halinde bedelini talep etmiş olmasına karşın, aşamalardaki (22.01.2013 tarihli celsede) beyanında ise dava konusu ziynet eşyalarının aynen iadesini değil bedelini talep etmiş, eş söyleyiş ile talebini bedel iadesi olarak açıklamıştır. Buna karşın mahkemece, ziynet eşyalarının aynen iadesi yönünde de hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
    Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak, davacının talebi ile bağlı kalınarak hüküm kurulması gerekirken, taleple bağlılık kuralına aykırı olacak şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
    2-) Bunun yanında davacı taraf, mahkemenin talebi üzerine sunmuş olduğu 02.02.2015 ve 21.04.2015 tarihli açıklama dilekçelerinde, asıl davada, müşterek çocuk ... ait ziynet eşyaları için çocuğuna velayeten 6.068,77 TL, şahsına ait ziynet eşyaları için kendi adına asaleten 1.931,23 TL ziynet eşyası bedeli talep etmiş olmasına karşın mahkemece, müşterek çocuk için 1.931,23 TL, davacı için 6.068,77 TL ziynet eşyası bedeline hüküm kurulmuş olması da doğru görülmemiş, bu husus da bozmayı gerektirmiştir.
    3-) Birleşen davanın reddine yönelik temyiz itirazlarının değerlendirmesinde gelince; somut olayda davacı taraf, yukarıda açıklandığı üzere, asıl davada fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak sureti ile ziynet eşyalarının bedelinin (8.000 TL"nin) tahsilini istemiştir. Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda ise ziynet eşyalarının bedelinin 17.879,37 TL olduğu belirlenmiştir. Mahkemece taleple bağlı kalınarak 8.000 TL üzerinden hüküm kurulmuştur.
    Bozma ilamı üzerine davacı taraf, bilirkişi raporu ile belirlenen ve asıl davada hüküm altına alınan 8.000 TL haricindeki 9.879,37 TL ziynet bedeli (ve işlemiş faizi) için ilamsız icre yoluyla icra takibi başlatmış ve davalının itirazı üzerine duran takibin devamı için, asıl dava ile birleştirilmesine karar verilen itirazın iptali davasını açmıştır.
    Davacı asıl davada, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmuş olduğuna göre, yargılama sırasında belirlenen bedel üzerinden davasını (ıslah etmeksizin, geri kalan haklarını talep eden) ek bir dava açmaya ya da icra takibi başlatmaya hakkı vardır. Davacı asıl davada ziynet eşyalarının bedelini fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak talep ettiğine göre birleşen davadaki isteminin mükerrer talep olarak değerlendirilmesi de usul ve yasaya aykırıdır.
    Bune göre mahkemece, birleşen dava yönünden, davacının talebi doğrultusunda dosyada mevcut deliller değerlendirilmek suretiyle, bir karar verilmesi gerekirken; yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ; Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile birinci, ikinci, üçüncü bentte açıklanan nedenlerel hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi