11. Ceza Dairesi Esas No: 2018/1768 Karar No: 2018/2444 Karar Tarihi: 21.03.2018
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/1768 Esas 2018/2444 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi, bir kişinin resmi belgede sahtecilik suçundan mahkum edilmesine karar verdi. Suçun, TCK'nın 86/2. maddesi uyarınca hükmolunan basit yaralama suçu olduğu belirtildi. Kararda, 5237 sayılı TCK’nın eski haliyle yaralama suçunun uzlaşma kapsamında olduğu ve 5271 sayılı CMK'nın 253/18 maddesi gereği sonuçsuz kalan uzlaştırmanın yeniden yapılamayacağı vurgulandı. Sanığa verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği tarihten işlenen ikinci suçun tarihine kadar zamanaşımı süresinin durduğu belirtildi. Kararda, sanığın suçunun sübutu kabul edilerek cezayı artırıcı nedenin bulunmadığı ve azaltıcı sebebin de takdir edildiği belirtilerek hükmün onaylanması kararına varıldı. Kanun maddeleri ise TCK'nın 86/2. maddesi, 6763 sayılı Kanun'un 35. maddesi ile değişik 5271 sayılı kanunun 254. maddesi ve 5271 sayılı CMK'nın 253/18 maddesi olarak belirtildi.
11. Ceza Dairesi 2018/1768 E. , 2018/2444 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
Hükmün açıklanmasına neden olan kasıtlı suçun, TCK"nın 86/2. maddesi uyarınca hükmolunan basit yaralama suçu olduğu; 6763 sayılı Kanun"un 35. maddesi ile değişik 5271 sayılı kanunun 254. maddesi “uzlaştırma işlemlerinin yerine getirilmesi için uzlaştırma bürosuna gönderilir” şeklinde değiştirilmiş ise de 5237 sayılı TCK’nın 86/2. maddesinde yazılı yaralama suçunun değişiklikten önce de uzlaşma kapsamında olduğu, 5271 sayılı CMK’nın 253/18 maddesi gereği “uzlaştırmanın sonuçsuz kalması halinde tekrar uzlaştırma yoluna gidilmez” hükmü karşısında yeniden uzlaşma yoluna gidilemeyeceğinden tebliğnamede bu yönde bozma isteyen (1) nolu görüşe iştirak edilmemiştir. Sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmaası kararının kesinleştiği 23/06/2010 tarihinden, hükmün açıklanmasına sebep olan ikinci suçun işlendiği 09/06/2014 tarihine kadar zamanaşımı süresinin durduğu, bu nedenle temyiz inceleme tarihinde zamanaşımı süresinin dolmadığı kabul edilerek yapılan incelemede; Sanık hakkında, kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olan TCK’nın 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanmaması isabetsizliğinin, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, CMK"nın 231/11. maddesi gereğince, açıklanması daha evvel geri bırakılan hükümde herhangi bir değişiklik yapma imkanı bulunmadığı, hükmün ilk şekliyle açıklanması gerektiği gözetilmeden, takdiri indirim uygulaması yapılarak eksik ceza tayini aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Toplanan deliller karar yerinde incelenip sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı artırıcı nedenin bulunmadığı, azaltıcı sebebin ise nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 21.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.