16. Ceza Dairesi 2020/5157 E. , 2020/6614 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Tokat 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 06.02.2020 tarih ve 2019/717 - 2020/61 sayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62, 53/1-2-3, 58/9, 62, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet
kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Ayrıntıları ve hukuki mahiyeti Dairemizin 13/11/2019 tarih ve 2018/5526 Esas-2019/6842 Karar sayılı ilamında açıklandığı üzere;
Asker bir şahsın; örgütün gizlilik ve deşifre olmamak kuralına riayetle, örgütün talimatı ile ve örgütsel irtibatı sağlamak maksadıyla kamuya açık ve birbirinden bağımsız market, büfe, kırtasiye, lokanta vb. gibi sair işletmelerde kurulu bulunan, ücret karşılığı kullanılan sabit hat veya ankesörlü hatlar ile mahrem imam tarafından arandığı, “her türlü şüpheden uzak, kesin kanaata ulaştıracak somut olgu ve teknik verilerle tespit edilmesi ve yargılama yapan mahkemenin de tam bir vicdani kanaate ulaşması halinde, kişinin örgütle bağlantısını gösteren hukuka uygun delil olacağı”, hususunda herhangi bir kuşku bulunmamaktadır.
Dosya incelendiğinde;
Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ankesörlü/kontörlü telefonlar aracılığı ile aranan askeri personele yönelik başlatılan soruşturma kapsamında, temin edilen HTS kayıtları üzerinde (üçüncü kişilere ait veriler ayıklanarak) yaptırılan inceleme sonucu düzenlenen HTS Analiz ve İnceleme raporuna göre; sanığın Erzincan ilinde askeri okul sınavlarına hazırlandığı esnada, sonrasında Kara Harp Okulunda askeri öğrenci olarak öğrenim yaptığı dönemde, üzerine kayıtlı olan ve aşamalarda kullandığını ikrar ettiği 0551 551 33 72 numaralı telefon hattının, sabit hat/ankesörlü telefonlardan 2013 ile 2016 yıllarında ankesörlü/sabit hattan birçok kez periyodik/ardışık şekilde arandığının tespit edildiği, bu aramalardan bir çoğunun yine kendisi gibi askeri öğrenci olan şahıslarla birlikte ardışık arama şeklinde olduğunun görüldüğü, sanık ile ardışık şekilde arandığı saptanan asker şahıslar ... ve ...’nun alınan ifadelerinde, “sanığın adı geçen örgüt içerisinde faaliyet yürüttüğüne” ilişkin beyanda bulundukları, anlaşılmıştır.
Sanık, aşamalarda alınan savunmalarında, söz konusu aramalara ilişkin makul bir açıklama getirememiştir.
Tüm bu açıklamalar karşısında dosya kapsamında somut olay irdelendiğinde;
Hukuka uygun olarak elde edilen (HTS) kayıtlarının incelenmesinde, “sanığın kendi adına kayıtlı ve kullanımında olan 0551 551 33 72 numaralı telefon hattının”, sabit hat /ankesörlü telefonlardan periyodik/ardışık şekilde arandığının tespit edilmesi, bu aramaların karşısında, arama sayısı, aramaların periyodik/ardışık olması, aramaların gerçekleştirildiği zaman, konuşma süreleri, sanığın farklı sabit hatlardan aranması, aranmaların makul görünmemesi nazara alındığında, sanığın örgütün iletişim metotlarından olan “ankesörlü/sabit hatlardan aranma” gizli iletişim sistemine dahil olduğu, yine sanık ile birlikte ardışık arandıkları tespit edilen ... ve ...’nun alınan ifadelerinde “sanığın adı geçen örgüt içerisinde faaliyet yürütüğüne” yönelik beyanda bulunmaları dikkate alındığında, mahkemenin sanığın örgüt üyesi olduğuna ilişkin kabulünde bir isabetsizlik olmadığı, yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Tokat 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.