19. Hukuk Dairesi 2016/3960 E. , 2017/7816 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı, davacı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ...’ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, davalının davacı hakkında yaptığı icra takibinin usulsüz tebligat sonucu kesinleştiğini, davacının takip dayanağı 26.06.2012 tarihli protokol sözleşmesi başlıklı belgeden kaynaklı herhangi bir borcu bulunmadığını iddia ederek, davacının borçlu olmadığının tespiti ile davalının tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davalı şirket ile davacının eski hissedarı olduğu dava dışı ... İnş. Taah. Tur. Tehs. San. Ltd. Şti. arasında 27.10.2010 tarihinde faktoring sözleşmesi imzalandığını, davacının sözleşmeye kefil olduğunu, sözleşme uyarınca adı geçen dava dışı şirketin davalıdan finansman sağladığını, faktoring sözleşmesinden kaynaklı bakiye borcun ihtarnameye rağmen ödenmemesi nedeniyle borçlular aleyhine icra takibi yapıldığını, takip konusu bonodaki imzalara itiraz sonucu açılan icra hukuk mahkemesindeki davanın yargılaması sırasında faktoring sözleşmesinden kaynaklı borcun tasfiyesi maksatlı 26.06.2012 tarihli protokol hazırlandığını, protokol hükümlerinin uygulanmaması sebebi ile müvekkili şirketin 27.10.2010 tarihli faktoring sözleşmesine dayanarak icra takibi başlattığını, takip dayanağının 26.06.2012 tarihli protokol olmadığını, aksi halde dahi davacının protokolü kefil sıfatı ile imzaladığını savunarak, davanın reddi ile tazminata hükmolunmasını istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre, davalının davaya konu takip dosyasında borcun sebebi olarak gösterdiği 26.06.2012 tarihli protokol sözleşmesi isimli belge nedeniyle davacıdan alacaklı olmadığı, söz konusu takibe konu alacağın 18.061,71 TL’lik kısmının davalıya ödendiği, davacı vekilinin 15.07.2014 tarihli dilekçe ile bedelin istirdadını istediği, davacının tazminat isteminin koşullarının oluşmadığı, davacının protokol nedeniyle davalıya borçlu olmamasının asıl borçlu yönünden sözleşmeyi geçersiz kılmayacağı, sözleşmenin iptali isteminin reddi gerektiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan taraflar yararına takdir edilen 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin bir diğerinden alınarak yek diğerine ödenmesine, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz edenlerden alınmasına, 07/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.