Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/13188
Karar No: 2018/3397
Karar Tarihi: 26.04.2018

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/13188 Esas 2018/3397 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, 19.03.1999 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile 350 m2 yer satın aldığını, 3 nolu parselden tapu iptal ve tescil talep etmiştir. Davalı, davacının arsada malik sıfatıyla zilyet bulunduğunu kabul etmekle, davacının ifraz öncesi tapu devrine yönelik talepte bulunmadığını, İmar Kanununun 18. maddesinin uygulanması ile taşınmazda ifraz işleminin yapıldığı, parsel numaralarının değiştiği gerekçeleriyle davanın reddini savunmuştur. Karar, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin borç yükleyen iki tarafa yönelik somut bir sözleşme olduğunu belirterek, mahkemenin eksik inceleme ve araştırma yaparak davacının talebini reddetmesini hatalı bulduğunu ve kararın bozulmasına hükmetti. Borçlar Kanunu'nun 22. maddesi, Türk Medeni Kanunu'nun 706. ve Noterlik Kanunu'nun 89. maddesine atıfta bulunarak, satış vaadi sözleşmelerinin noter önünde düzenlenmesi gerektiğini ve iki tarafa borç yüklediğini belirtti. Ayrıca, vaat alacaklısının, tapu iptali ve tescil davası açarak borcun hükmen yerine getirilmesini talep edebileceğini kaydetti.
14. Hukuk Dairesi         2015/13188 E.  ,  2018/3397 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 14.03.2013 gününde verilen dilekçe ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın husumet nedeniyle reddine dair verilen 04.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı, 19.3.1999 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile 350 m2 yer satın aldığını, 3 nolu parselden tapu iptal ve tescil talep etmiştir.
    Davalı ..., davacının arsada malik sıfatıyla zilyet bulunduğunu kabul etmekle, davacının ifraz öncesi tapu devrine yönelik talepte bulunmadığını, İmar Kanununun 18. maddesinin uygulanması ile taşınmazda ifraz işleminin yapıldığı, parsel numaralarının değiştiği gerekçeleriyle davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece davacının dava konusu taşınmaz üzerinde yapı inşa ettiği, imar uygulaması sonucu dava konusu bölümün 379 ada 4 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığı, davalının maliki olmadığı taşınmaz hakkında davacının davalıya karşı taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayanarak hak talep etmesinde hukuki yararı olmadığından davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir.
    Somut olaya gelince; Dava, 3 parsel sayılı taşınmazın satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak tapu iptal ve tesciline ilişkindir. Dosyanın incelenmesinden, taraflar arasında 19.03.1999 tarih ve 1865 yevmiye numaralı taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin imzalandığı ve mahkemece yapılan keşif, alınan bilirkişi raporları ve davalı beyanı ile davacının satış vaadine konu taşınmazda ev yaptırdığı ve ifraz sonrası söz konusu evin bulunduğu yerin başka bir parsel numarasına gittiği anlaşılmaktadır.
    Her ne kadar yargılama aşamasında davacıya ait evin 4 parsel sayılı taşınmazda kaldığı saptanmışsa da; 4 parsel sayılı taşınmazda davalının hissesi mevcut değildir. Tapu kayıtlarının incelenmesinde; 3 parsel sayılı taşınmazda davalının 1211/1240 oranında hissesi olduğu ve taraflar arasında imzalanan 19.03.1999 tarih ve 1865 yevmiye numaralı taşınmaz satış vaadi sözleşmesinde, davalı tarafından (ifraz öncesi) 182 ada 10 parsel sayılı taşınmazın 350 metrekarelik kısmının davacıya satımı vaad edildiği, imar uygulaması ile 10 nolu parselin 3 nolu parsele gittiği anlaşılmaktadır.
    Bu durumda mahkemece, teknik bilirkişi marifetiyle 3 parsel sayılı taşınmazdan 350 metrekarenin ifrazının mümkün olup olmadığı araştırılması, mümkün olmaması halinde bilirkişiye satışı vaad edilen 350 metrekarenin davalıya ait hisse yönünden oransal olarak ne kadarlık bir hisseye tekabül ettiğinin hesaplatılması ve bu miktarda hissenin iptali ile davacı adına hisseli tesciline karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, yukarıdaki bentlerde açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.04.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi