19. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/2043 Karar No: 2017/7814 Karar Tarihi: 07.12.2017
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/2043 Esas 2017/7814 Karar Sayılı İlamı
19. Hukuk Dairesi 2016/2043 E. , 2017/7814 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki birleşen menfi tespit ve ipoteğin fekki davalarının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asıl ve birleşen dosya davacısı vek. Av. ... ile asıl ve birleşen dosya davalısı vek. Av. ...’in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Asıl dava, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takibe karşı açılan menfi tespit davasıdır. Birleşen dava ise takip dayanağı ipoteğin fekki davasıdır. Mahkemece verilen 1. kararda, birleştirilen davaların bağımsızlıklarını koruması ve her bir dava hakkında ayrı hüküm kurulması gerektiği halde mahiyetleri farklı olan her iki dava hakkında tek bir hüküm kurulmuş ve Dairemizin 15/11/2012 gün ve 2012/4067-2012/17015 E.-K. sayılı ilamı ile bu hususa işaretle yerel mahkeme kararı bozulmuştur. Yerel mahkemece bozmaya uyulduğu halde verilen 2. kararda yine her iki dava hakkında tek bir hüküm kurulmuş üstelik karara gerekçe de yazılmamıştır. Mahkemenin bu kararı Dairemizin 29/05/2014 gün ve 2014/3473-2014/9996 E.-K. sayılı kararı ile yeniden bozulmuştur. Mahkemece Dairemiz bozmasına uyulduğu halde verilen temyize konu son kararında yine her iki dava hakkında tek karar verilmiştir. Bu karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yukarıda açıklandığı gibi yerel mahkemece asıl davanın konusu olan menfi tespit davası ile birleşen davanın konusu olan ipoteğin hükümsüzlüğü nedeniyle fekkini amaçlayan dava hakkında ısrarla tek bir hüküm kurulmaktadır. Ayrıca hüküm fıkrasının 2. maddesinde ipotek sözleşmesinin hükümsüzlüğüne karar verilmiş ancak bu sözleşmenin konusu olan ipoteklerin hangi taşınmazlar üzerine konulduğu ve hangi ipoteklerin fekki gerektiği belirsiz bırakılarak tapu sicil müdürünün insiyatifine bırakılmış ve hükmün icrasında belirsizlik olmuştur. Mahkemece yapılacak iş, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takiple ilgili açılan menfi tespit davası için herşeyiyle ayrı bir hüküm fıkrası, birleştirilen ipoteğin hükümsüzlük nedeniyle fekki davası için bütün unsurları ile ayrı bir hüküm oluşturmak ve hüküm fıkralarının icrasını mümkün kılacak şekilde ayrıntılı yazmaktan ibarettir. Ayrıca hükmüne uyulan bozma kararı gereğinin yerine getirilmemesinin birkaç kere olması halinde bunun ilgili hakim hakkında sorumluluk gerektireceği de bilinmelidir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 07/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.