Esas No: 2018/8132
Karar No: 2022/4201
Karar Tarihi: 05.04.2022
Danıştay 6. Daire 2018/8132 Esas 2022/4201 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2018/8132 E. , 2022/4201 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2018/8132
Karar No : 2022/4201
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ... Valiliği (... İl Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN ÖZETİ :... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılması ve davanın reddi yolunda ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ :Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ...'İN DÜŞÜNCESİ:Temyiz isteminin kabulü ile bölge idare mahkemesi idari dava dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 10/07/2018 tarihli, 30474 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 101. maddesi uyarınca Hazine taşınmazları ve Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerler konusunda genel yetkili kuruluş Milli Emlak Genel Müdürlüğü olup anılan Genel Müdürlük aynı Kararnamenin 99. maddesinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığının hizmet birimleri arasında sayıldığından 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 1. maddesinin 19. fıkrası uyarınca İstanbul Defterdarlığı Milli Emlak Dairesi Başkanlığı Kartal Emlak Müdürlüğü yerine Hazineye ait uyuşmazlık konusu taşınmaza ilişkin olarak yetkili olan İstanbul Valiliği (Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü) davacı olarak alınarak gereği görüşüldü:
Dava, Hazineye ait İstanbul İli, Tuzla İlçesi, ... Mahallesi, ... parsel sayılı taşınmazın bulunduğu alanda İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin ... tarihli, ... sayılı kararıyla onaylanan 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinin iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda hazırlanan rapor ile dosyadaki diğer bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, uyuşmazlık konusu taşınmazın üst ölçekli çevre düzeni planında “askeri alan ve askeri güvenlik bölgesi”nde kaldığı, nazım imar planı değişikliği ile taşınmazın "park ve dinlenme alanları", “25 metre en kesitli yol alanı”, “Sahil Güvenlik Komutanlığı Alanı" ve kısmen "dere koruma bandı"nda bırakıldığı, taşınmaza getirilen park ve yol kullanımlarının donatı alanı niteliğinde oldukları ve bu sebeple kamu yararı içerdikleri, "Sahil Güvenlik Komutanlığı Alanı" kullanımının ise üst ölçekli çevre düzeni planındaki “askeri alan ve askeri güvenlik bölgesi” kullanımı ile uyumlu olduğu, ancak nazım imar planı değişikliği ile üst ölçekli çevre düzeni planında “askeri alan ve askeri güvenlik bölgesi”nde kalan bir alanda planlama yapıldığı halde ilgili kurum görüşlerinin alınmadığı, bu itibarla dava konusu nazım imar planı değişikliğinin şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına aykırı olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiş, davalı idare vekilince bu karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmuş, Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesince; nazım imar planı değişikliği yapılırken ilgili tüm kurum/kuruluş görüşlerinin alındığına dair bilgi ve belgelerin dava dosyasına sunulduğu, sadece taşınmazın bir kısmının “park ve dinlenme alanları”ndan çıkartılması ile ilgili olarak kurum görüşünün bulunmadığı, nazım imar planı değişikliği ile “park ve dinlenme alanları”nın batısının “askeri alan” ve “yol”da bırakıldığı, yol fonksiyonunun uygun olduğu yönünde ulaşım kararlarının bulunduğu, taşınmazın “askeri alan”a ayrılan kısmının aynı zamanda “dere koruma bandı”nda kaldığı ve yapılaşma olanağının bulunmadığı, taşınmazın “park ve dinlenme alanları”ndan çıkartılan kısmı ile ilgili kurum görüşü bulunmamasının tek başına plan değişikliğini sakatlayacak nitelikte olmadığı, bu itibarla dava konusu nazım imar planı değişikliğinin şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına uygun olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu nazım imar planı değişikliğinin 13/08/2015 - 11/09/2015 tarihleri arasında askıda ilan edildiği, davacı idare tarafından 11/09/2015 tarihli dilekçe ile itirazda bulunulduğu, süresinde cevap verilmemesi üzerine de 28/12/2015 tarihinde bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Askı itirazlarının karara bağlandığı belediye meclisi kararında, davacı idarece yapılan itirazın 18/09/2015 tarihli olduğu belirtilmiştir.
İmar planlarına karşı askı süresi geçtikten sonra, son askı tarihinden itibaren 60 günlük dava açma süresi içerisinde de 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 11. maddesi uyarınca itirazda bulunulabileceği gözetildiğinde, davacı idare tarafından yapılan itirazın 18/09/2015 tarihinde yapıldığı kabul edilse bile, bu tarihten itibaren 60 günlük cevap verme süresinin dolduğu ve itirazın zımnen reddedilmiş sayıldığı 17/11/2015 tarihinden itibaren 60 günlük dava açma süresi içerisinde 28/12/2015 tarihinde açılan davada süre aşımı bulunmamaktadır.
3194 sayılı İmar Kanununun dava konusu uygulama imar planının onaylandığı tarihte yürürlükte olan şekliyle 5. maddesinde, "Nazım İmar Planı; varsa bölge ve çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklüklerini, nüfus yoğunlukları ve eşiklerini, ulaşım sistemlerini göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, plan hükümleri ve raporuyla beraber bütün olan plandır." tanımına yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen Kanun hükmüne göre imar planları plan hükümleri ve plan raporu ile bir bütün olup plan raporu hazırlanmaksızın onaylanan imar planlarının hukuka aykırı olacağı açıktır.
Davalı idarece dosyaya sunulan 29/05/2017 tarihli yazıda, dava konusu nazım imar planı değişikliğine ait bir plan raporunun bulunmadığı belirtilmiş, aynı hususa dosyada bulunan bilirkişi raporunda da işaret edilmiştir.
Bu durumda, plan raporu hazırlanmaksızın onaylandığı anlaşılan dava konusu nazım imar planı değişikliğinde hukuka uyarlık bulunmadığından iptali yolundaki mahkeme kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun yukarıda yer verilen gerekçeyle reddine karar verilmesi gerekirken istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılması ve davanın reddi yolunda verilen temyize konu bölge idare mahkemesi idari dava dairesi kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen ... tarih ve E:... , K:... sayılı kararın BOZULMASINA, dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 05/04/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.