22. Hukuk Dairesi 2019/8362 E. , 2019/23184 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : 15. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : İŞE İADE
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının iş sözleşmesinin ucuz maliyetli ithal gübre satışlarının artması, piyasada rekabet edilemez fiyatlarla yer alması, şirketin fabrika kadrolarının yeniden yapılandırılarak daha verimli çalışır hale getirilmesi, çalışan sayısının azaltılarak bir süre bazı üretimlere ara verilmesi yönünde karar alındığı gerekçesiyle, 20.11.2015 tarihinde feshedildiğini, aynı gün davacı ile birlikte toplam altı işçinin iş sözleşmesinin bu gerekçe ile feshedildiğini, iş sözleşmesi feshedilen altı işçinin de ... Sendikası üyeleri olduğunu, gerçek fesih gerekçesinin sendikal nedene dayandığını, zira davalı işverenin iş yerinde örgütlü ve yetkili bir sendika ile devam edecek toplu iş sözleşmesi istemediğini ileri sürerek, feshin geçersizliği ile davacının işe iadesine karar verilmesini, ayrıca sendikal nedenle feshe bağlı olarak tazminat miktarının davacının bir yıllık brüt ücreti tutarında sendikal tazminat olarak belirlenmesini, en çok dört aya kadar boşta geçen süre ücretinin davalıdan tahsili gerektiğinin tespitini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin sendika üyesi olması nedeniyle feshedilmediğini, ... Sendikasının davalı şirketin kurulmasından bu yana işyerinde örgütlü olduğunu, bu sendika ile işveren arasında bir çok kez toplu iş sözleşmesi yapıldığını, hatta bir keresinde grev uygulandığını, işverenin yasal olarak mecbur olmadığı halde davacının kıdem ve ihbar tazminatını ödediğini ileri sürerek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
Mahkemece, davalı şirketin, davacının iş sözleşmesinin feshedildiği 20.11.2015 tarihinden sonra da işçi alımı gerçekleştirdiği, 2015 yılı net kâr bildirimine göre, şirketin kâr etmeye devam ettiği, dinlenen tanık beyanlarına göre davalı şirketin fabrika sahasını fiziksel olarak genişlettiğinin anlaşıldığı ve buna göre davacı işçinin iş akdinin feshi gerekçesinin ekonomik nedenlere dayalı olduğu iddiasına itibar edilmediği, davacının işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinin tarafı olan ... Sendikası"na üye olduğu, ... Sendikası"nın cevabi yazısına göre davalı işyerindeki başlangıçtaki üye sayısı 134 olmasına rağmen dava tarihi itibari ile üye sayısının 45 işçiye kadar düştüğü, sendika üyesi toplam 6 işçinin aynı tarihte aynı gerekçe ile davalı şirketçe iş sözleşmelerinin feshedildiği, tanık beyanlarına göre davalı işverenin sendika üyesi işçilere üyelikten istifa için baskı yaptığı gözetilerek, davacının iş sözleşmesinin esasen sendikal nedenle feshedildiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle, feshin geçersizliğine ve sendikal tazminatın davacının bir yıllık ücreti tutarı olarak belirlenmesine karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davacı ve davalı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesinin Kararının Özeti:
... Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf talebinin ise, İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının "davacının işe iadesine" ve tazminat tutarının işçinin 1 yıllık "brüt" ücreti olarak belirlenmesine, şeklinde düzeltilmesi gerektiği gerekçesiyle kabulüne karar verilerek, buna göre yeniden hüküm kurulmuştur.
Temyiz Başvurusu:
İstinaf mahkemesi kararını, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dairemizin 13.09.2017 tarih ve 2017/35918 esas, 2017/17580 karar sayılı bozma Gerekçesi:
Dosya içeriğine göre, fesih için geçerli bir sebebin varlığı davalı işverence kanıtlanmadığından feshin geçersizliğine karar verilmiş olması isabetlidir. Ancak; feshin sendikal nedene dayanıp dayanmadığı hususunda yapılan araştırma ve inceleme yetersizdir. Somut olayda, işyerinde fesih tarihi itibari ile çalışan, sendikaya üye olan, üyelikten çekilen, üyelikten çekilenlerden çalıştırılan, işten çıkarılanlardan sendikalı olan veya olmayanlar ile sendikalı olup da işyerinde çalışması devam eden işçiler olup olmadığı dosya içeriğinden anlaşılamamaktadır. Feshin sendikal nedene dayanıp dayanmadığı hususunun kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulması için belirtilen yönlerden gerekli araştırma yapılmalı ve toplanacak deliller, dosya içeriği ile yeniden değerlendirmeye tabi tutularak, ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
İlk Bozma Sonrası Bölge Adliye Mahkemesi Kararı:
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davacının işe iadesine karar verilerek davacı lehine sendikal tazminata hükmedilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Bölge Adliye Mahkemesinin bozma sonrasındaki kararını davalı vekili temyiz etmiştir.
Dairemizinin 13.09.2018 tarih, 2018/10081 esas, 2018/18809 karar sayılı bozma Gerekçesi:
Dairemizce daha önce temyiz incelemesi yapılan 2018/1831 esas, 2018/7063 esas ve 2018/7952 esas numaralı dosyalar içinde bulunan belgeler de dikkate alınarak, işyerinde 01.01.2013 tarihinde toplam işçi sayısının 295 - sendikalı işçi sayısının 94, 01.01.2014 tarihinde toplam işçi sayısının 280 - sendikalı işçi sayısının 121, 01.01.2015 tarihinde toplam işçi sayısının 315 - sendikalı işçi sayısının 45, 30.06.2015 tarihinde toplam işçi sayısının 378 - sendikalı işçi sayısının 40, 31.12.2015 tarihinde toplam işçi sayısının 378 - sendikalı işçi sayısının 45, 01.01.2017 tarihinde toplam işçi sayısının 361 - sendikalı işçi sayısının ise 41 olduğu anlaşılmaktadır. İşyerinde yürürlükte olan son toplu iş sözleşmesi ise 15.11.2013-14.11.2015 tarihleri arasındadır. Yıllar bazında sendikalı olup iş akdi feshedilen ve üyelikten çekilerek çalıştırılmaya devam eden işçi sayısı bu verilere göre halen tespit edilememektedir. Bozma kararımızda da açıkça belirtildiği gibi, feshin sendikal nedene dayalı olup olmadığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulabilmesi için, işyerinde fesih tarihi itibari ile çalışan, sendikaya üye olan, üyelikten çekilen, üyelikten çekilenlerden çalıştırılan, işten çıkarılanlardan sendikalı olan veya olmayanlar ile sendikalı olup da işyerinde çalışması devam eden işçilerin sayısal oranlarının belirlenmiş bulunması gerekliliği mevcuttur. Buna göre; bozma ilamının gereği yerine getirilmeden, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup, detaylı araştırma yapılmak ve denetime elverişli bilirkişi raporu alınmak suretiyle, yıl yıl iş akdi feshedilen sendika üyesi işçi sayısı, sendika üyesi olup işyerinde çalışmaya devam eden işçi sayısının belirlenerek, neticesine göre yeniden yapılacak değerlendirme ile karar verilmesi için yeniden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
İkinci Bozma kararı sonrası Bölge Adliye Mahkemesi Kararı:
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davacının işe iadesine karar verilerek davacı lehine sendikal tazminata hükmedilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Bölge Adliye Mahkemesinin ikinci bozma sonrasındaki kararını davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Feshin sendikal nedene dayalı olup olmadığı hususu uyuşmazlık konusunu teşkil etmektedir.
Bölge Adliye Mahkemesince ikinci bozma sonrasında bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde aldırılan 12.06.2019 tarihli bilirkişi raporunda; 2013 yılı sonu ve 2014 yılında ... Sendikasının % 40 çoğunluğu sağladığı, 2015 yılı ve devam eden yıllarda çoğunluğu yitirdiği (2015 %14,29, 2016, %12, 2017 yılında %11,36, 2018 yılında % 13,54), fesih tarihi olan 20.11.2015 ten önceki 6 ay ve sonraki 6 ayda işçi sayısında önemli miktarda azalma olmadığı, (379-396 arası), 2014 yılında 280 işçi çalışmakta iken sendikaya üye olan işçi sayısının 121, 2015,2016,2017 yıllarında ise işçi sayısı 315-396 aralığında iken 40-52 işçinin sendika üyesi olduğu, 2014 yılında çıkan veya çıkarılan 21 işçiden 20 tanesinin sendikalı, 2015 yılında çıkarılan 8 işçiden 2 sinin, 2016 yılında çıkarılan 27 işçiden 25"inin, 2017 yılında çıkarılan 19 işçiden 18 inin sendikalı işçi olduğu, 2014 yılında sendika üyeliğinden istifa eden 51 işçinin halen çalışmaya devam ettiği bildirilmiştir. 12.06.2019 tarihli raporda bilirkişi tarafından işten çıkan veya çıkarılan işçi sayısı yazı ile bu şekilde ifade edilmiş ise de, tabloda 2014 yılında işten çıkan/çıkarılan sendikasız işçi 20 sendikalı işçi 1, 2015 yılında sendikasız işçi 2, sendikalı işçi 6, 2016 yılında sendikasız işçi 25, sendikalı işçi 2, 2017 yılında ise sendikasız işçi 18, sendikalı işçi 1 olarak gösterilmiştir.
Çelişkinin giderilmesi için aldırılan 26.07.2019 tarihli ek bilirkişi raporunda ise2014 yılında çıkan veya çıkarılan 21 işçiden 20 tanesinin sendikalı, 2015 yılında çıkarılan 8 işçiden 2 sinin, 2016 yılında çıkarılan 27 işçiden 25"inin, 2017 yılında çıkarılan 19 işçiden 18 inin sendikalı işçi olduğuna dair düzeltme yapılmıştır.
Dosya içindeki ..."nin Dairemizce incelenmesinde; "Yukarıdaki listede sarı renkle belirtilenler 2013, 2014 yılında iş akdi feshedilen işçilerden sendikalı olanlardır." ibaresinin yer aldığı ve sarı renkte olan ve sendikalı olup işten çıkarılan işçi sayısının 2014 yılında 1 olarak yer aldığı ve sendika üyesi olmayıp işten çıkan / çıkarılan işçi sayısının 20 olduğu, raporda ise bunun tam tersinin yazılı olduğu, davacı gibi iş akdi fesh edilen 6 kişinin 2015 yılındaki içindeki listede sarı renk ile gösterildiği, sendika üyesi olmayıp işten ayırılan işçi sayısının 2 olduğu anlaşılmaktadır. Yani ... kaydına göre 2014 yılında 1, 2015 yılında 6, 2016 yılında 2, 2017 yılında 1 işçinin sendika üyesi olduğu ve iş akdinin feshedildiği anlaşılmaktadır.
Tüm dosya kapsamında yapılan değerlendirmede davalı işyerinde iş sözleşmesinin feshedildiği 20.11.2015 tarihinden önceki ve sonraki 6 aylık dönemlerde iş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiğini kabule imkan verecek sayıda sendikalı işçi çıkarıldığı hususunun dosyaya yansımadığı, yine bu dönem aralığında sendikadan istifa eden işçi bulunmadığı, iş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiğini ispat için dinletilen davacı tanıklarından birinin davalı ile arasında husumet bulunduğu bir başka deyişle işveren aleyhine açmış olduğu davası olduğu, diğer iki davacı tanığının ise ... Sendikası başkanı ve başkan yardımcısı olduğu, ispat yükünün de davacıda olduğu dikkate alındığında iş sözleşmesine sendikal nedenle son verildiği hususu yöntemince ispatlanamadığından sendikal nedenle fesih kabulünün yerinde olmadığı anlaşılmaktadır.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı İş Kanunu"nun 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, ... Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi’nin 12.09.2019 tarih, 2018/2281 esas, 2019/720 karar sayılı ilamının bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda belirtilen sebeplerle;
1-... Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi’nin 12.09.2019 tarih, 2018/2281 esas, 2019/720 karar sayılı ilamının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davalı işverence yapılan feshin geçersizliğine ve davacının ... ... ... A.Ş.’deki İŞE İADESİNE,
3-Davacının karar kesinleştikten sonra yasal süresi içinde başvurmasına rağmen işverenin süresi içinde davacıyı işe başlatmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacı işçinin taktiren 4 aylık brüt ücreti olarak belirlenmesine,
4-Davacının işe iadesi için işverene yasal süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar ençok 4 aylık ücret ve diğer haklarının ... ... ... A.Ş.’den alınarak davacıya ödenmesi gerektiğinin belirlenmesine,
5-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 44,40 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 16,70 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, davacı tarafından peşin yatırılan 27,70 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 2.725,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 968,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
8-Yatırılan gider avanslarından varsa kullanılmayan bakiyelerinin ilgili tarafa iadesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12.12.2019 tarihinde oybirliği ile kesin olarak karar verildi.