7. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/14328 Karar No: 2015/11439 Karar Tarihi: 08.06.2015
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2015/14328 Esas 2015/11439 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı şirketin işyerinde yapılan inceleme sonucu hazırlanan rapor, işçilerin mesai saatlerinin değiştirildiğini ve fazla mesai ücretlerinin ödenmesi gerektiğini belirtmektedir. Davacı işveren ise raporun usul ve yasalara aykırı olduğunu ve iptal edilmesi gerektiğini savunmuştur. İş Mahkemesi, davanın kabulüne karar vermiş ancak Yargıtay, sadece Bakanlığa karşı açılan dava konusunun, raporun kendilerine tebliğ edildiği işverenleri de kapsadığı gerekçesiyle kararı bozmuştur. İş Kanunu'nun 92/3. maddesi ise çalışma hayatını izleme, denetleme ve teftişe yetkili iş müfettişleri tarafından düzenlenen raporların ve tutulan tutanakların işçi alacaklarına ilişkin kısımlarına karşı taraflarca otuz gün içerisinde yetkili iş mahkemesine itiraz edilebileceğini belirtmektedir. Ayrıca, kanun yoluna başvurulması iş mahkemesince hüküm altına alınan işçi alacağının tahsiline engel teşkil etmez.
7. Hukuk Dairesi 2015/14328 E. , 2015/11439 K.
"İçtihat Metni"
İş Mahkemesi Dava Türü : İş Müfettiş Raporuna İtiraz
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı Bakanlık vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Davacı vekili, davacıya ait iş yerinde yapılan inceleme sonucu 26.07.2013 tarih 3918/INC-46 sayılı numaralı raporun tanzim edildiğini, bu raporda müvekkili şirketin Düzce’de bulunan işyerinde farklı bölümlerde çalışan 962 işçinin 01.01.2013 tarihinden önce 41 saat 15 dakika çalıştırılırken bu tarihten sonra 43 saat 45 dakika çalıştırılmaya başlanması sebebiyle arada oluşan farkın fazla mesai ücretlerinin ödenmesi gerektiğinin bildirildiğini, tanzim edilen teftiş raporunun 4857 sayılı İş Kanununa, Yargıtay içtihatlarına ve taraflar arasında tanzim edilmiş olan iş sözleşmesinin ruhuna aykırı olduğunu iddia ederek usul ve yasalara aykırı olan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından tanzim edilen 26.07.2013 tarih ve 3918-İNC-46 sayılı teftiş raporu ve içeriğinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı vekili, yapılan teftiş neticesinde düzenlenen raporun ve içeriğinin usul ve yasaya uygun olduğunu savunmuş ve davanın reddini istemiştir. Mahkemece isteğin kabulüne karar verilmiştir. 4857 sayılı Yasanın 92/3.fıkrasında " Çalışma hayatını izleme, denetleme ve teftişe yetkili iş müfettişleri ile işçi şikayetlerini incelemekle görevli bölge müdürlüğü memurları tarafından tutulan tutanaklar aksi kanıtlanıncaya kadar geçerlidir. İş müfettişleri tarafından düzenlenen raporların ve tutulan tutanakların işçi alacaklarına ilişkin kısımlarına karşı taraflarca otuz gün içerisinde yetkili iş mahkemesine itiraz edilebilir. İş mahkemesinin kararına karşı taraflarca 5521 sayılı Kanunun 8 inci maddesine göre kanun yoluna başvurulabilir. Kanun yoluna başvurulması iş mahkemesince hüküm altına alınan işçi alacağının tahsiline engel teşkil etmez. " hükmünü içermektedir. Somut olayda, davacı şirket vekili iş müfettişi tarafından hazırlanan rapordaki işyerinde çalışan işçilerin mesai saatlerinin işçilerin aleyhine değiştirildiğine, mesai saatlerinin eski hale getirilmesi, ayrıca değişen yeni mesai saatleri içinde çalışan işçilerin fazla mesai ücretlerinin ödenmesi gerektiğine ilişkin tespite karşı dava açmıştır. Bu dava, işyerinde çalışan işçilerin hak alanını ilgilendirdiği gibi, bu rapordaki tespitlere dayanarak davacı şirkete idari para cezası tahakkuk ettiren davalı Bakanlığın da hak alanını ilgilendirmektedir. Bu nedenle davanın sadece Bakanlığa karşı açılmış olması dikkate alındığında dava konusu olan ve iptali istenen raporun kendisine tebliğ edildiği, işvereni Bakanlığa şikayet eden işçiler Vildan Serin Sarıoğlu, Taner Durdu ve Elanur Altındaşında davaya dahil edilerek tarafların delilleri toplandıktan sonra davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur. O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı Bakanlığın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 08/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.